Etkinliğe, HBB personelleri, Mustafa Kemal Üniversitesi Tıbbı ve Aromatik Bitkiler Bölümü öğrencileri de katıldı. HBB Biyologu Dr. Samim Kayıkçı, Üsküdar Üniversitesi Öğretim Görevlisi Şaduman Karaca ve ekibinin Hatay´da dört gün inceleme yaptığını ve ekibi Mustafa Kemal Üniversitesi Tıbbı ve Aromatik Bitkiler Bölümü öğrencileri ile bir araya getirmek istediklerini anlatarak, şunları söyledi: 'Bitki çeşitliliği açısından Hatay oldukça özel bir coğrafya. Ülkemiz bitki konusunda neredeyse bütün Avrupa kıtası ile boy ölçüşebilecek büyük bir zenginliğe sahip. Avrupa kıtasında 12 bine yakın bitki varken ülkemizde sadece 11 bine yakın bitki çeşitliliği var. Hatay´da 2.500´e yakın bitki türü var. Bu türlerin 250´den fazlası ülkemize özgü ve 167 tane bitkinin ismi ilde verilmiş. Pek çok bitki de ismini ilden almıştır. 50´ye yakın bitki de dünya üzerinde sadece Hatay´da yetişiyor. Tıbbi ve aromatik bitkiler açısından çok zengin bir floramız var. Aklınıza gelebilecek birçok bitki türü doğal olarak ilimizde yetişmektedir. Bizim sahip olduğumuz bu değerleri ve zenginliklerimizi bir taraftan koruyarak ekonomimize kazandırmamız lazım. Bunu da hep birlikte fikir alışverişinde bulunarak ve birlikte hareket ederek yapabiliriz. Önümüzde Hatay´da gerçekleştirilecek dev organizasyon EXPO 2021 var. Bizim şimdiden EXPO 2021´e en iyi şekilde hazırlanmamız ve planlama çalışmaları yapmamız gerekmektedir.'
´Bitkiler sadece insanların değil yeryüzünün yaralarını sarıyor´
Mesleğini sürdürdüğünü ve bitki tedavisine ilişkin kurslar verdiğini anlatan Üsküdar Üniversitesi Öğretim Görevlisi Karaca da, 'Fitoterapi dediğimiz olay sağlık konusunda herhangi bir bozukluğun denge dışında ya da istenmeyen bir durum halinde bitkilerin desteği yapılması ve belli süre sonra bunlar ile yol alınmasıdır. Bu yolda insan metabolizması ve organizmasının doğduğumuz andan itibaren sağlığımız yerindeyse eski haline dönüp kendi işini halledebilir hale gelmesi için bitkiler bize yardımcı oluyorlar. Bitkiler sadece insanlara değil tüm yeryüzünün yaralarını sarıyorlar. Bitkiler olmasaydı ne biz ne de diğer canlılar olmazdık. Üzerinde bulunduğumuz yer kürenin yeşil olması ve sürekli fotosentez yaparak atmosferdeki gaz olayını ihtiyacımız olan kıvama getiren canlılar bitkilerdir. Türkiye coğrafyası gerçekten de Orta Avrupa´nın üç katı kadar bitki türüne sahiptir. Bu zenginliğin değerinin bilinmemesi ve takdir edilmemesi oldukça üzücü' dedi. Geçmişte hastaların tedavisinde bitkilerin kullandığını anımsatan Karaca, HBB´den yapılan açıklamaya göre, şunları söyledi: 'Modern ilaçlar yokken hasta insanlar tarih boyunca kendilerini bitkilerle tedavi etti. Fakat şimdi bizlere faydası olacak bitkileri ticari ve ekonomik getiri olarak görüp kendi ülkemize değil dış dünyaya sunma yollarını aramak etik bir durum değil. Çünkü Türkiye´de insanlar ciddi boyutta belli hastalıklara sahip. Eğer biz doğamızdan bu bitkileri toplayacaksak ve Avrupa´daki ülkeler yada dünyanın diğer ülkeleri bunu kendi hastalıklarını şifalandırmak için satın alıyorsa, bunu önce biz kendi ülkemize sunmalıyız. Maalesef ülkemizde mevcut standartların olmayışı ve yetersiz oluşu bizleri zor durumda bırakıyor. Ben şuanda aktarlardaki mevcut bitkileri sağlığımız için kullanabilirsiniz diyemiyorum. Çünkü bitkilerin düzgün yetiştirilmesi ve kurutulması gerekiyor. Hatay´da çok sayıda tıbbi bitkinin yetiştirilebileceği uygun koşullar var. Planlı bir şekilde, kurutma tesisi ve ambalajı ile piyasaya düzgün sunulduğunda aktarlara da yönlendirildiğinde çok güzel bir şekilde çalışmalar yürütülebilir. Bu konuda Tıbbı ve Aromatik Bitkiler Bölümü öğrencilerine çok iş düşüyor.' Karaca , bitkiler üzerine yazmış olduğu kitabı HBB Park Bahçe ve Yeşil Alanlar Dairesi Başkanı Mustafa Dönmez´e hediye ederken, Dönmez de Karaca ve ekibine Hatay´daki bitki çeşitliliğinin yer aldığı ve HBB tarafından çıkarılan 'Hatay´ın Bitkileri´ adlı´ kitabını hediye etti.