CHP Hatay Milletvekili Av. Suzan Şahin, Arsuz´un Nardüzü Mahallesinde yapılması planlanan kimyasal atık ve üretim fabrikasının insan, hayvan ve tarım alanları için tehlike oluşturacağını belirterek, projenin yaşam alanlarından uzak bir bölgeye yapılması gerektiğini kaydetti, konuyu TBMM gündemine taşıdı.
Milletvekili şahin, İskenderun Akçay´da kurulu tesisi Arsuz Nardüzü´ndeki klor üretimi yapılan tesise taşımayı planlayan Özbek Kimya Tekstil Plastik Demir Çelik San. ve Tic. Ltd. Şti.´nin Atık Geri Kazanımı, Kimyasal Madde Üretimi ve Kimyasal Madde Depolama projesinin kurulmak istenen alanın sakıncalarına dikkat çekti. Çevresel Etki Değerlendirme sürecinin başladığı kamuoyuna duyurulduğunu ancak toplantının ertelendiğini kaydeden Şahin, ‘‘2020 yılı Ekim ayında Belen´de başlayıp Arsuz´a sıçrayan yangında sanayi tesislerindeki yangınla gündeme gelen Nardüzü Mahallesi´nde kurulması planlanan tesiste, üretim aşamasında kullanılacak Demir II Klorür, galvaniz kaplama tesislerinden atık asit olarak temin edilecek, yine sanayi tesislerinden demir talaşı atıkları tesise kabul edilecek ve tesiste kimyasal maddeler ithalatı, ihracatı ve satışı yapılacağı açıklanmıştır. Söz konusu projeye ilişkin, halkı proje hakkında bilgilendirmek, görüş ve önerilerini almak amacıyla ÇED Yönetmeliğinin 9. maddesi gereğince 27/04/2021 tarihinde Halkın Katılım Toplantısı düzenleneceği duyurulmuş ancak bölge halkının tesisin yapımına karşı çıkması ve Nardüzü muhtarlığının ÇED Yönetmeliğinin 9. maddesi gereğince 27 Nisan 2021´de düzenlenecek Halkın Katılım Toplantısının iptali yönünde Arsuz Kaymakamlığı´na başvuru sonrası ilgili toplantı ileri bir tarihe ertelenmiştir´´ dedi.
Özbek Kimya Tekstil Plastik Demir Çelik San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılması planlanan Atık Geri Kazanımı, Kimyasal Madde Üretimi ve Kimyasal Madde Depolama projesinin Arsuz halkını, kimyasalların olumsuz etkilerinden dolayı endişelendirdiğini ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığının konuyla ilgilenerek halkın haklı taleplerini doğrultusunda projenin revize edilmesini isteyen CHP´li Şahin, TBMM Başkanlığına sunduğu önergesinde ‘‘Çeşitli hastalıklara neden olacağı yapılan çalışmalarda ortaya konulan ve tehlikeli maddeler ihtiva eden hammadde ve fabrika atıkları için seçilen alan için sivil toplum kuruluşları ve bölge halkı itiraz etmekte, kötü koku, hava, su, tarım arazileri ve toprak kirliliği riskine karşı fabrikanın kurulmasına karşı çıkmaktadır. Ayrıca proje sahasının, yerleşim alanlarına yakınlığı da göz önüne alındığında fabrikanın oluşturabileceği risk insan, hayvan, çevre sağlığı ve sulu tarım için de tehdit oluşturduğu ifade edilmektedir. Fabrikada bulunacak kimyasallardan kaynaklı riskler ve istenmeyecek olası kazaların meydana gelmesi halinde insan ve çevreye vereceği zararlar düşünülerek proje yerleşim ve tarım alanlarından uzak bir bölgeye inşa edilmelidir. Aksi halde ufacık bir kaza dahi olsa çok ciddi kayıplar yaşanması olasıdır. Mahallenin ortasındaki fabrikada Allah korusun bir patlama olsa mahalleye havaya uçar. Fabrikadan bir sızıntı olsa, sızan kimyasalların toprağa karışmasıyla insan ve hayvanların içme suları zehirlenecek, tarım alanları geri dönülemez şekilde kavrulup çoraklaşacak. Zamanında demir çelik sektörünün çevreye yayığı kül partikülleri ile Hatay´ın fasülye ve narenciyesinin kalitesi ciddi oranda düşyü, yine aynı şekilde çamaşır suyu fabrikalarının atıklarından kaynaklı olarak ve toprağımızın zarar görmesi ile dünyada sadece İskenderun´da yetişen Ayçay şekeri portakal cinsinin türü yok oldu. Şimdi de Arsuz´da yetişen ve depolanan tarım ürünleri risk altında. Her şeyi geçelim mahallenin ortasında her an patlamaya hazır bir fabrika olacak. Nardüzü´nde yapılacak bu kimyasal atık ve üretim fabrikası patlamaya hazır bomba gibi olacak” ifadelerini kullandı.
CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum´a şu soruları yöneltti: “Söz konusu fabrikanın insan, hayvan ve çevre sağlığına olumsuz etkileri konusunda değerlendirme yapılmış mıdır? Bu konudaki ön hazırlıklarınız nelerdir? Projenin yerleşim yerlerine uzak bir yere yapılması konusunda çevre ve sağlık örgütlerinin belirlediği sınırlar gözetilmiş midir? Proje neden yerleşim alanlarının içine, mahalle merkezine projelendirilmiştir? Fabrikada bulunacak kimyasallardan kaynaklı riskler ve istenmeyecek olası kazaların meydana gelmesi halinde insan ve çevreye vereceği zararlar düşünülerek neden proje yerleşim ve tarım alanlarından uzak bir bölgede değil de Nardüzü Mahallesi´nin tam ortasında kurulmak istenmektedir?
