Antakya/SES
Türkiye´de afet bilincinin yerleşmesi ve afetlere hazırlık kültürünün yaygınlaşması amacıyla AFAD tarafından yürütülen Afetlere Hazırlık Yılı Projesinin Aralık ayı konusunun ‘bina güvenliği´ olduğu ifade edilen Hatay Valiliği aracılığıyla yapılan açıklamada şunlara yer verildi: 'AFAD, vatandaşlarımıza, binalarının yapı güvenliği ile ilgili olası risklerini incelemeleri ve sadece güvenliğinden emin oldukları binalarda oturma ve çalışma çağrısı yapıyor. Ayrıca yapısal olmayan risklerin de değerlendirilmesinin önemini vurgulayan AFAD, yaşam alanlarında yapılacak ´tehlike avı´ ile can ve mal kayıplarının azaltılabileceğini hatırlatıyor. Afetlere hazırlıkta zihinsel dönüşümü hedefleyen afete hazırlık yılı devam ediyor. ‘Afetlere hazır ol´ çağrısıyla her ay başka bir konuya odaklanan projenin Aralık ayı teması, ‘bina güvenliği´ olarak belirlendi. Bu ayın teması ile AFAD, afetlere karşı güvenli binada oturma ve çalışma çağrısı yapıyor. Çünkü afet olduğunda binanın sağlam olması; büyüklüğü, manzarası ve konumu gibi ikincil özelliklerden çok daha hayati oluyor. AFAD vatandaşları, ev ve işyerlerinin hem yapı güvenliğini hem de bir afet durumunda içerisinde oluşabilecek riskleri incelemeye çağırıyor. Binalarının sağlamlığıyla ilgili en kolay sorgulanabilecek konuların başında yapı ve iskân ruhsatı geliyor. Vatandaşlarımızın, ev ve işyerlerinin yer aldığı binanın yapı ruhsatının ve halk arasında iskân ruhsatı olarak bilinen yapı kullanma izin belgesinin bulunduğunu teyit etmesi büyük önem arz ediyor. İnşasından sonra binanın taşıyıcı kolon ve duvarlarını etkileyebilecek, kolon kesilmesi vb. yapısal değişiklik yapılıp yapılmadığını öğrenmek, hayati konular arasında bulunuyor. Bu nedenle vatandaşlar, buna benzer bir yapısal değişiklik yapılıp yapılmadığını soruşturmalıdır. Bir binanın çevresinde bulunan yapılar, o binanın afetlere dayanıklı olmasında etkili oluyor. Binanın ön, arka ve yan cephelerinde bulunan kaçak yapılar, özellikle deprem esnasında o binanın dayanıklılığını olumsuz etkiliyor. Bu nedenle vatandaşların mümkünse binalarının çevresinde kaçak yapı bulunup bulunmadığını öğrenmesi de önem arz ediyor. Vatandaşlar, evlerinin ve işyerlerinin bulunduğu binanın depreme dirençli olup olmadığından emin değilse yetkin ve yetkili kuruluşlara ölçüm ve test yaptırmalılar. Testler sonucunda, binanın depreme dayanıksız olduğu anlaşılırsa bir an önce bina, depreme karşı güçlendirmeli ya da kentsel dönüşüm ile yenilenmelidir. Kiralık ev ve işyerinde olanlar, gerekli standartları taşıyan binalara taşınmalılar. Çünkü binanın deprem başta olmak üzere, olası bir afette ayakta kalması, büyüklüğünden, konum ve manzarasından çok daha hayatidir. Ülkemizde meydana gelen depremlerde yaralanmaların yüzde 50´den fazlası, can kayıplarının ise yüzde 3´ü yapısal olmayan risklerden kaynaklanıyor. Yaşam alanlarımızda bu tehlikeleri ortadan kaldırmanın yolu ise tehlike avından geçiyor. Tehlike avı sürecinde, riskli eşyaların konumlarının değiştirilmesi, eşyaların doğru bir şekilde sabitlenmesi gibi küçük önlemler, büyük kayıpları engelliyor. Ailenizle birlikte yapabileceğiniz tehlike avı üç basamaktan oluşuyor. Bunlar; Tespit Et: Evinizde ya da işyerinizde deprem anında size yaralayabilecek hatta hayatınıza mal olabilecek eşyaların listesini çıkarmalısınız. Riskleri Tanımla: Listelediğiniz eşyaların size nasıl zarar verebileceğini bir iki kelimeyle ilgili eşyanın yanına yazıyorsunuz. Tehlikeyi Gider: Listelediğiniz eşyaların riskine göre yerini değiştirin, miktarını azaltın veya bu eşyaları sabitleyin. Hangi yöntemi/yöntemleri seçeceğiniz riskinize göre değişecektir.'