Hatay Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı Katip Üyesi Mehmet Ahrazoğlu,
Sadet Berkyürek/İskenderun
2018 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı´nın 12. maddesi hakkında partisi MHP Grubu adına konuşan milletvekili Ahrazoğlu, maddenin, hazine garantili imkân ve dış borcun ikraz limiti ile borç üstlenim taahhüt limiti ve borçlanmaya ilişkin işlemlerin düzenlendiğini ifade etti ve “Mali yıl içerisinde sağlanacak garantili imkân ve dış borcun ikrazı limiti bütçe kanunlarıyla hüküm altına alınarak limit tutarı 4,5 milyar dolar olarak hesaplanmıştır” dedi. Kamu-özel ortaklığı ve iş birliği modeliyle son dönemlerde gerçekleştirilen hastane, enerji, otoyol, köprü ve benzeri projelerle ilgili sözleşmelere dayalı olarak verilen başta asgari ödeme olmak üzere diğer garantilerin devlet hazinesine ve bütçeye yükü konusunda ortaya çıkması olası riskler ve yüklerin gerçek boyutlarının bu bütçede hesaplanmadığını belirten Ahrazoğlu, şunları söyledi: “İlerideki yıllarda da bu konuda sorun yaşanacağı büyük bir ihtimaldir. Bu durumun ortaya çıkaracağı sonuç ise aziz milletimizin ödeyeceği vergilerin katbekat artacağıdır. Bu yatırımlara parti olarak karşı değiliz ancak sonucunun da iyi hesaplanması gerektiğini düşünmekteyiz.' şeklinde açıklama yapmış ve büyümeden bahsedilen bir ekonomide, hiç hak etmediği hâlde, gelir adaletsizliği ve vergi yükleri sonucu mevcut hâlini koruyamayacak, ancak devlet garantili borç alan ve maliyetin çok üzerinde kâr eden müteahhitlere milletin ödediği dolaylı ve dolaysız vergilerden pay verileceğini belirterek, “Çiftçi, üretmesine rağmen zarar edecek; banka borçlarını ödeyemeyecek; çubuğunu, tarlasını, ekipmanını satacak; yeniden borçlanmanın yolunu arayacak ancak bankalar önünde bekletilecek. Esnaf, aldığı malı satsa da yeni mal temininde zorlanacak; vergi ödeyemez hâle gelip dükkânını, iş yerini kapatacak. Memur, refahından vazgeçtik, açlık sınırının altında hayat sürecek. Nihayetinde, aziz milletimizin gelecek nesilleri de borçlu kalarak hayatlarını sürdürecek, her yeni doğan çocuk dünyaya gözlerini borçlu olarak açacaktır. Bu gidiş iyi bir gidiş değildir. Üretime yönelik, istihdam yaratan bir ekonomik modele geçmez isek 'IMF´ye borç ödedik.' diye övünülen bir ekonomiden reel sektörün de ranta dayalı bir yapılanmaya gitmesi kaçınılmaz olacaktır. Onun için, Hükûmetin bir an önce bu kırılgan ekonomide tedbir alarak kamu-özel sektör iş birliğiyle yapılacaksa da üretim ve istihdam yaratacak, katma değeri yüksek, AR-GE´ye dayalı programlara ağırlık vermesi gerekmektedir.”
Ahrazoğlu, hastane adresini Akçay bölgesi olarak gösterdi
Suriye savaşından en çok etkilenen bölgenin Hatay olduğunu anlatan Ahrazoğlu, “Hatay, Suriye´yle 277 kilometre sınırı bulunan, Suriye´deki iç karışıklardan en çok etkilenen, hatta ilçelerinden bir tanesi de, Reyhanlı. Reyhanlı, kendi nüfusundan daha çok Suriyeli bulunuyor. Yoğun tarımın yapıldığı Amik Ovası´nda yazın kuraklık, kışın ise sel baskınları ile verim alamayan çiftçilerin yaşadığı sorunlar ve Hatay genelindeki tüm çiftçilerin sulama için kullandığı elektrik enerjisi, üretim girdisi olarak kullanılan akaryakıt, tohum, zirai ilaçlar gibi diğer maliyetlerinin yüksek olması onları üretimden vazgeçmeye zorlamakta. Menzelet Barajı´ndan beslenecek olan Tahtaköprü Barajı´nın biran önce tamamlanması gerekir. Her seçim döneminden ova çiftçisine vaatte bulunarak ´Bu sene bitti, gelecek sene bitecek´ dediğiniz. Çiftçi artık kesin bir tarih istemektedir. Hatay Sahil Yolu´nun, Belen-Şekere´den sonraki çevreyolu ile Arsuz-Samandağ-Çevlik bağlantısının biran önce tamamlanması, Hatay Antakya´daki şehir stadyumunun arazisine bina yapmak yerine yeşil alan olarak bırakılarak 15 Temmuz Parkı´yla bütünleştirilmesi, İskenderun Sakarya Mahallesi´nde ziraat bahçesinin Sağlık Bakanlığına devredildiği şeklindeki duyumlardan vazgeçilerek hastanenin yapılacaksa Arsuz-Belen tarafında veya Payas-Dörtyol´u da içerisine alacak şekilde Denizciler-Akçay yönünde olması daha uygun olacaktır' dedi.
9367,77%3,72
34,48% 0,07
36,21% -0,34
2960,09% 0,86
4956,37% 0,55