Antakya/SES
Hatay Valisi Rahmi Doğan ve eşi Gülden Gülüzar Doğan, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanvekili Fedai Yücedal, Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü Hasan Kaya, Hatay Vali Yardımcısı Aydın Tetikoğlu, Antakya Kaymakamı Orhan Mardinli, İl Jandarma Komutanı Albay Uğur Ertekin, İl Emniyet Müdür Yardımcısı Hüseyin Bozkurt, İl Müftüsü Hamdi Kavillioğlu´nun da katıldığı, Kuran-ı Kerim´in okunduğu ve katılanlara kırmızı ül dağıtıldığı konferansta konuşan Dinç, Hz. Muhammed ve ailesinin yaşamı hakkında bilgi verdi.
konferansın açılışında konuşan Hatay İl Müftüsü Kavillioğlu, 'Onu tanıyabilmek ne büyük bahtiyarlık, onu anlayabilmek ne büyük saadet, ona iman etmek, ona ümmet olmak ne büyük şeref” dedi. Kavillioğlu, “Cenab-ı Hak ilk insan, ilk peygamber olarak Âdem babamızı yarattı. Havva Annemizi ona eş kıldı. O günden bugüne nikâhı, nikâhla evlenmeyi emretti. Bütün peygamberler kendi kavimlerine, kendi ümmetlerine nikâhla evlenmenin meşru ve caiz olduğunu anlattılar. Aile birliğinin temeli nikâhtır. Bir kadın ve erkeğin kurduğu yuva zamanla büyür, önce çocuklar sonra torunlarla şenlenir. Muhkem bir kaledir yuva. Korur, kollar, ısıtır, büyütür. Ailenin kişiliğimize sunduğu katkıyı, anne babalarımızın üzerimizdeki hakkını, evlatlarımızın bize yaşattığı mutluluğu, eşimiz ile kavuştuğumuz aile huzurunu hangi hazine ile değişebiliriz. O zaman her nimet gibi aile sahibi olmanın da bir külfeti, sınırları ve sorumlulukları vardır. Bizlere düşen bu sınır ve sorumluluklara riayet etmektir' dedi.
Vali Doğan da şunları söyledi: 'O peygamber ki daha peygamber olmadan önce müşriklerin Muhammedü´l-Emin dediği bir zat. Herkesin güvendiği, inandığı bir kişi. Emanetlerini Peygamber Efendimize emanet eden müşrikler döndüklerinde ise onu tam olarak alıyorlardı. Böyle bir peygamberin ümmeti olmak elbette ki önemli. Ecdadımız peygamber sevgisini kelimelere sığdıramamıştır. Ecdat onu o kadar sevmiş ve özlemiş ki Muhammet´i Mehmetçik yapmış, gülü ise lale yapmıştır. Bütün emperyalist, kapitalist devletler ekonomik değer için tren yolu yaparken bizim ecdadımız Peygamberine ulaşabilmek için tren yolu yapmıştır. O rahatsız olmasın diye de rayları keçelerle döşeyerek, gül sularıyla yıkamıştır. Böyle bir ecdadın evlatları olmak bu millet için büyük bir onur vesilesidir. Aile bu toplumun temel taşıdır. Eğer aileye sahip çıkamazsak devlete, millete, bu topraklara sahip çıkamayız. O yüzden aileye sımsıkı sarılmamız lazım. Aile bizim en kutsal değerimizdir. Oysa çağdaş dünyada hayatımıza giren sosyal medyayla, diğer iletişim araçlarıyla ilk etapta aileyi tahrip etmeye çalışmaktadırlar. O yüzden ailenin değerini bilip onu muhafaza etmemiz lazım. O yüzden çocuklarımızı çok iyi yetiştirip, dini ve milli değerleri, güzel hasletleri onlara öğretip geleceğe hazırlamamız lazım.'