Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu, Türkiye´de tarım ve hayvancılığın iktidar partisi AKP marifetiyle bitirildi- ğini ifade etti. Dudu, 'Masraflarını karşılayamayan, devletten üretim desteği alamayan çiftçimiz geçim der- dine düşerek, artık tarım ve hayvancılıktan elini eteğini çekmiştir. Ülkemiz, Avrupa´nın birinci, dünyanın 2. sığır ithalatçısı noktasına düşmüş- tür. Son olarak Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın ziyaret ettiği Sırbistan´dan da et ithal etmek zorunda bırakılan ülkemiz, tarımsal açıdan maalesef Cumhuriyet tarihinin en acı tablosuna mahkûm edilmiştir. Üretimi sıfırlayan AKP iktidarı, şimdi de Türk tütün üreticisini de yok etmek için ellerini kavuşturmuştur. Oysa ki tütün, Anadolu topraklarına Osmanlı döneminde girmiş ve yaklaşık 400 yıldır yetiştirilmektedir. Yurtdışında ´Türk tütünü´ tabirinin oluşması, bu ziraatın Anadolu´daki etkinliğinden kaynaklanmak- tadır. Türk tütünü Virgina tütününden de yabancı tütünlerden de kalitelidir. Bu yüzden de fındık ve üzümden sonra tütün en çok ihracat yaptığımız ürünlerin başında gelmektedir' dedi.
´Tütün üreticisidesteksiz bırakıldı´
Parlamentoda düzenlediği basın toplantısında konuşan milletvekili Dudu, gazetemize ilettiği açıklamasına göre şunları belirtti: 'Ne yazık ki Başbakan Binali Yıldırım, Türk tütününü Milli Tarım Projesi´ne almamış, tütün üreticisini desteksiz bırakmıştır. Oysa üretilen tütünün her yıl yüzde 90´ı ihraç edilmektedir. Tütün ihracatı tüm engellere rağmen ülkeye yıllık 500 milyon dolar gelir getirmektedir. 2002 yılında yürürlüğe giren Tütün Yasası, Türk tütün üreticisinin emeğine kibrit yakmıştır. Bu tarihten sonra tütünde destekleme alımlarına son verilmiş, sözleşmeli üretim modeline geçilmiştir. TEKEL kapatılmıştır. Tekel´in tütün piyasasından çekilmesi sonrasında da maalesef piyasa çok uluslu sigara şirketlerinin denetimine geçmiştir. Çok uluslu şirketler ise yerli tütünden imal edilen sigaraların piyasaya girişini engellemiştir. Tütün piya- sasındaki sert kapitalist düzenden dolayı tütün üretici sayısı yüzde 90´lara varan oranda azalmıştır. Rakamlar her şeyi anlatmaktadır. Tütün üretimi yüzde 62 oranında gerilemiş- tir. 2002 yılında yılda 405 bin 882 olan tütün üretici sayısı 2015 yılı itibarıyla yedi kat azalarak, 56 bine düşmüştür. Tütün üretimi miktarı 2002 yılında 159 bin 521 ton iken 2016 yılında 70 bin tona kadar gerilemiştir. Tütün üretimi düşerken, tütün tüketimi artmıştır. Kaçak tütün ve sigara, Türkiye´nin önemli sorunlarından biri haline gelmiştir. Tütün sözleşmesinde, tütün üreticisi tedarikçi firmanın dayattığı fiyatlara mecbur bırakılmaktadır. Belirlenen kotanın dışında tütün üretmek yasaklanmıştır. 2012 yılında tütünlerin ülke genelinde ortalama alım fiyatı kilogram başına 11.58 iken 2014 yılında ortalama alım fiyatı sadece 12 TL olmuştur. 2016 yılında Ege ve Karadeniz´de tütün fiyatı kilo başına 15 TL, Adıyaman´da 10.5 TL civarındadır. 2017 yılında Hatay ve çevresinde tütünün alım fiyatı kalitesine göre 7TL ile 17 TL arasında değişmektedir. Özetle üreticinin emeği ve hakkı göz ardı edilmektedir. 2000´li yıllarda 36 il 155 ilçede tütün üretimi yapılırken, şu anda sadece 21 ilimizin 92 ilçesinde üretim yapılabilmektedir. Hükümet, maalesef tütünü tarıma dayalı ürün kapsamına almamak için inat etmekte, tütün üreticisini düşman bellemektedir. Türkiye´de yerli tütüncülüğünün gelişmesi için 1986 yılından itibaren yabancı tütünlere kilogram başına 3 dolar, paket başına 40 cent dolar uygulanan Tütün Fonu, AB müzakereleri çerçevesinde adım adım kaldırılmıştır Şu anda tütün üreticisinin kişi başına aylık geliri de 1300- 1500 TL arasına düşmüştür. Yani gelirleri, asgari ücretin gerisindedir. Yerli tütünün sigaranın içinde kullanım oranı 2003 yılında yüzde 42 iken bu oran şu anda yüzde 14´e düşmüştür. Oysa ithal tütünlerin kalitesi çok düşüktür.'
'Yasakla çözülse, 4. Murad çözerdi'
AKP´nin tarım politikasını eleştiren Dudu, iktidarın sigara kullanımına ilişkin önemli düzenlemeler; kapalı alanlarda sigara tüketimini sınırlama gibi doğru hamleler yaptığını anlatan Dudu, şöyle konuştu: 'Ancak sigaranın vergisini yükselttikçe millet sigaradan vazgeçmemiş kaçak sigara ve kıyılmış tütüne yönelmiştir. 2012 yılından itibaren sigara tüketiminde başlayan ani yükseliş dikkat çekicidir. 2012 yılında 100 milyar âdete ulaşan sigara tüketimi, şu anda 105.5 milyar adede yükselmiştir. Genç nüfusun sigaraya yöneliminin artması da düşündürücüdür. Tütün Eksperleri Derneği, yakın gelecekte Türkiye´de sigara tüketi- minde ciddi bir düşüş beklenmediği yönünde tespit yapmıştır. Daha önce ürettiği tütünün yüzde 90´ını ihraç eden Türkiye, Cumhuriyet tarihinde ilk kez AKP ile net ithalatçı olmuştur. Samsun´ların, Bafraların yerini Amerikan sigaraları almıştır. Oysa yabancı tütünün kalitesi çok düşüktür. Üstelik Amerikan sigaraları içindeki katkı maddeleri nedeniyle bağımlılığı daha da arttırmaktadır. Tüketimin artışı da buna bağlanmaktadır. Tütüne arka arkaya konan vergiler nedeniyle kaçak sigara tüketimi artmıştır. Şu anda (2016 yılı itibarıyla) sigarada vergi yükü yüzde 84´tür. Bu da kaçak sigara tüketimini yükseltmiştir. Tütün mamullerindeki kaçak sigaranın piyasanın yüzde 15´ini oluşturduğu tahmin edilmektedir. Kaynağı belli olmayan bu ürünler hem halk sağlığını hem de ekonomiyi olumsuz yönde etkilemek- tedir. Türkiye´de 2015 yılında yurt içinde 8.800 kilo nargilelik tütün satışı yapılmıştır. 60 bin 200 kilo puro, 201 kilo pipoluk tütün satılmıştır. Bu da nargilelik tütün başta olmak üzere puro ve pipo tütündeki kayıt dışı ve yasa dışı üretim ve ticareti ortaya koymaktadır. Nargilelik ürün piyasasının büyük bölümü kaçak ve kural dışı iş- lemektedir. Çünkü, ülkemizdeki Suriyeliler nargili ve kıyılmış tütüne çok büyük oranda dağbet etmektedir. Sarma sigara için kullanılan yaprak sigara kağıdının piyasadaki satışı ta- mamen kaçaktır. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu´nda görüşülen Torba Yasa´da şimdi de üreticiye sarmalık kıyıl- mış tütün yasağı getirilmektedir. Marketlerde 8-10 liradan satılan sigarayı alamayanlar sarmalık tütüne yönelmektedir. Geçen yıl 19 milyar adet makarona sarılmış tütün içilmiştir. Yani piyasanın yüzde 30´dan fazlası kaçaktır. AKP, bir paketi 30 ila 50 kuruşa satılan makarona bir anda tam 2 lira 20 kuruş vergi koymuştur. Amaç kendi halkını ve üreticini sürekli döv- mek ise AKP´nin bu konuda karnesi çok kötüdür. Makaronun kolisine 1100 lira ÖTV´yi koymaktan rahatsız olmayan AKP iktidarı, kaçak tütün satışına 6 yıla kadar hapis cezası getiriyor. Düzenleme, makaron ve yaprak sigara kağıdını ticari amaçla satanlara 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası getiriyor. Sarmalık kıyılmış tütün üreten, satan, satışa arz eden ve satanlara da 5 bin liradan 50 bin liraya kadar idari para cezası öngörülüyor. Bu iş yasak- larla çözülemez. Çözseydi tütünü toptan yasaklayan 4. Murad çözerdi.'