Akın Bodur/İskenderun
Hastanelerde tüm randevular iptal edildi, aile hekimleri sağmak merkezlerini kapattı. İskenderun Devlet hastanesi A Blok avlusunda bir araya gelen Hatay Tabip Odası, Hatay Diş Hekimleri Odası, Hatay Eczacılar Odası, Sağlık Emekçileri Hizmet Sendikası Hatay Şubesi, Hekimsen İl Temsilciliği, Hekim Birliği Sendikası İl Temsilciliği, Genel Sağlık İş İl Temsilciliği ile Hatay Aile Hekimleri Derneği üyeleri, sağlıkta şiddeti protesto etti ve iki günlük protesto grevine gittiklerini duyurdu.
'Sorumlular bir twit atmak dışında adım atmadı'
Saldırının alkışlarla protesto edildiği, sağlık şehitlerinin bir dakikalık saygı duruşu ile anıldığı ve ruhlarına fatiha okunduğu etkinlikte, üzgün, yasta ve öfkeli olduklarını belirten Hatay Tabip Odası (HTO) Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Esmehan Pehlivan, 'Dr. Ekrem Karakaya´yı kaybetmenin derin üzüntüsü ve aynı zamanda öfkesi içindeyiz, yas tutuyoruz' dedi. Dr. Ekrem Karakaya değil, aynı gün görev başındaki avukat Servet Bakırtaş´ın da görevi başında katledildiğini anımsatan Dr. Pehlivan, şöyle konuştu: 'Biz sağlık emek ve meslek örgütleri olarak; bu şiddet sarmalının genişlemesi karşısında Sağlık Bakanlığını defalarca uyardık. Sağlıkta şiddetin münferit bir olgu olmadığını, bunun toplumsal bir sorun olduğunu, gerekçeleriyle birlikte tekrar tekrar ifade ettik. Sağlık kurumlarında meydana gelen silahlı saldırıların artışı nedeniyle bu konuda önlemler alınmasını ve 6136 sayılı yasada değişiklik yapılmasına ilişkin yasa teklifleri önerdik. Ancak tüm uyarılarımız görmezden gelindi, bilinçli bir yaklaşımla şiddetin kaynağı toplumsal bağlamından koparılarak sorun bireylere indirgendi. Sorumlular bu durumu arada birtwit atmak, kınamak dışında bir adım atmadı. Twit atmanın, kınamanın bir işe yaramadığının ve sağlıkta şiddet olgusunun çığırından çıktığının bakanlık da farkında. Sağlıkta şiddet istatistiklerinin yer aldığı ´Beyaz Kod´ verileri tüm ısrarlarımıza rağmen toplumla paylaşılmamaktadır. Sorumluların bu yaklaşımı bugün yeniden bir cinayetle sonuçlandı.'
'Sağlıkta artan şiddet, can güvenliğimizi ortadan kaldırdı'
'Ölmek değil, insanca yaşamak, yaşatmak istiyoruz' sloganı arasında değerlendirme yapan Hekimsen İskenderun Temsilcisi Dr. Hatice Cansız da, şunları söyledi: 'Sağlık alanında artan şiddet iklimi, bizlerin sadece çalışma koşullarını bozmakla kalmamış, can güvenliğimizi de ortadan kaldırmıştır. Her anlamıyla tıkanan sağlık sisteminin tüm sorumluluğu hekimlerin ve sağlık emekçilerinin omuzlarına yıkılmakta, bu durum bizleri hedef haline getirmekte ve bizlere, şiddet, ölüm, çaresizlik ve umutsuzluk olarak geri dönmektedir. Bugün yeniden ve daha güçlü bir şekilde söylüyoruz: Hekimlere, sağlık emekçilerine en ufak bir zarar gelmesine tahammülümüz yoktur. Şiddet daha önce de defalarca belirttiğimiz gibi, öngörülebilir ve önlenebilir toplumsal bir sorundur. Katledilen hekimlerimizle birlikte sizin etkin şiddet yasanızda ölmüştür. Öldürülen yaralanan hekimlerin kanı önlem almayan, bizleri canımızdan eden olayları münferit olarak değerlendiren ve önemsemeyen idarecilerin eline bulaşmıştır. Katledilen hekimlerin ailelerinin ve çocuklarının acısı arşa ulaşmıştır. Bakanlığımıza ulaşıp ulaşmadığı ise meçhuldür. Güvenli çalışma alanı sağlamak sağlığı yönetenlerin sorumluluğundadır. Sağlık Bakanı başta olmak üzere sorumluluğunu yerine getirmeyen yetkililer derhal istifa etmelidir. Bizler bu konuda, yaşam hakkımız ve güvenli çalışma koşulları için, gücümüzü; her yerde, her koşulda, hep birlikte göstermeye hazır olduğumuzu bir kere daha belirtiyoruz. Bu çerçevede bugün ve yarın ülke genelinde iş bırakıyoruz. Şiddet karşısındaki taleplerimize kulak tıkayanlardan, söylemleri ve yaptıklarıyla şiddeti teşvik edenlerden, mücadelemizi yükselterek hesap soracağımızı bir kez daha ifade ediyoruz.'
Sağlık kuruluşları sıfır tolerans alan ilan edilmeli'
Dr. Karakaya´nın görevi başında şehit edildiğini belirten Türk Sağlık Sen İskenderun Temsilcisi Harun Keleş, 'Böylesine korkunç olayların yaşanması yaptırımların ne kadar ağır olması gerektiğini, tedbirlerin en üst seviyede alınması gerektiğini göstermektedir. Sağlıkta şiddete cezayı arttıran bu suçu kategorik bir suç olarak tanımlayan düzenleme hayata geçmemiştir' dedi.
'Can güvenliğinden yoksun şekilde sağlık hizmeti yürütülemez'
Keleş, açıklamasını şöyle sürdürdü: 'Sağlıkta şiddetin kanlı bir vahşet olarak kendini gösterdiği bu olay tüm sağlık kurum ve kuruluşları bir an önce sıfır tolerans alan ilan edilmesi gerekliliğini, hiçir silah veya suç aletinin bu kurumların bahçesine bile alınmaması gerektiğini bizlere bir kez daha göstermektedir. Herhangi bir sağlık kuruluşunda bir doktoru silahla katlediliyorsa atılması gereksen çok adım vardır. Hastanelerde üst araması yapılmadan kimsenin alınmaması bile düşünülmelidir. Can güvenliğinden yoksun bir şekilde sağlık hizmetlerinin yürütülemeyeceği açıktır. Sağlık çalışanları şiddet sarmalından bir an önce kurtulmalıdır. Hastaları hayata tutunmaya çalışırken, kendi hayatını kaybetme endişesi yaşamalarına sağlık çalışanlarının artık tahammül edecek sabrı kalmamıştır. Sağlıkta şiddet basit bir mesele değildir. Mutlak çözüm üretilmesi gereken temel bir sorundur. Şiddet, kanlı cinayetlere dönüşmektedir. Bu mesele sadece sağlık camiasının değil, Türkiye´nin meselesidir. Bu cinayet, bu katliam sözün bittiği bir yerdir. Herkes şapkasını önüne koymalı ve gereği için üstüne düşeni yapmalıdır.'