Tarih: 17.09.2017 15:29

´Anadolu, nükleer atık deposu olmamalı´

Facebook Twitter Linked-in

09-10 Eylül tarihlerinde Eğitim Sen Tesislerinde gerçekleşen toplantıya, İskenderun, Hakkâri, Van, İzmir, Çanakkale, Silivri, Ordu, Eskişehir, Ankara, Aksaray, Niğde, Zonguldak, Konya, Artvin, Sakarya ve İstanbul´dan temsilciler katıldı. AB hibe projeleri, ÇED ve Stratejik ÇED (SÇD) süreçleri, yüzde 100 yenilenebilir enerjiye geçişte yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları işbirliği, termik ve nükleer santrallar sorunu, Ilısu Barajı Suları altında kalacak olan Hasankeyf ören yeri sorunu, küresel ısınma ve iklim değişikliği, enerji sorunları, taş ocakları sorunlarının da görüşüldüğü toplantının bildirgesini açıklayan İskenderun Çevre Koruma Derneği Başkanı Nermin Yıldırım Kara, '08 Nisan 2017 tarihinde yürürlüğe giren Stratejik Çevresel Değerlendirme Yönetmeliği uygulaması bir an önce yaşama geçirilmelidir. Özellikle taş ocakları ile ilgili olarak kişiye özel düzenlemelerden vazgeçilmelidir' açıklamasını yaptı.

´Rüzgâr santrallerinin, gürültü kirliliği yaptığı doğru değil´
Samandağ yöresinde yaşayanların şikayet ettiği rüzgar santrallerine ilişkin konunun da değerlendirildiği toplantıya ilişkin açıklama yapan Kara, şunları belirtti: 'Yüzde 100 yenilenebilir enerjiye geçiş uygulamaları bir hayal değildir. Danimarka örneğinde bunun uygulanabilir olduğu görülmüştür. Yapılan araştırmalarda çok sayıda termik santral planlaması yapılan Çanakkale bölgesinde yüzde 100 yenilenebilir enerjiye geçiş kapasitesinin var olduğu görülmüştür. Diğer bölgelerde de yüzde 100 yenilenebilir enerjiye geçiş olanakları araştırılmalıdır. Rüzgâr santrallerinin, gürültü kirliliği yaptığı, hayvanlarda düşüğe sebep olduğu, habitata zarar verdiği gibi ön yargılar doğru değildir. Uluslararası standartlara uygun olarak kurulması ve enerji üretiminde rüzgâr potansiyelinden yararlanılması önemlidir. Rüzgâr enerjisi konusunda devlet teşvikleri yeterli değildir. Nükleer santrallar konusunda yatırımcı ülkelerin bu alanları atık deposu olarak kullanacağı kuşkularımız giderek artmaktadır. Rusya´nın Akkuyu santral alanını nükleer atık deposu olarak kullanacağı, Fransızlar ve Japonların ise atıkları Sinop´a getirebileceği olasılığı vardır. Bu süreçleri takip etmek ve daha dikkatli olmak gerekliliği vardır.'

´Anadolu toprakları, nükleer atık deposu olmamalı´
Ülkemizin son derece yaşamsal çevre sorunlarıyla karşı karşıya olduğunu ifade eden Kara, 'Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin tüm evreni etkisi altına almakta olduğu bir süreçte ülkemiz, sürdürülebilir yaşam açısından ciddi tehditler ile karşı karşıyadır. Yıllardır halkın ve çevre duyarlı yurttaşların tüm karşı duruşlarına karşın, tüm dünyanın, gelişmiş ülkelerin kurulu bulunan nükleer santrallerini kapatmaya başladığı, yenilerini kurmama kararı aldığı bir süreçte Anadolu toprakları, nükleer atık deposu olmamalıdır. Karşı karşıya olduğumuz bu devasa çevresel sorunları çözmek, yaşamı sürdürülebilir kılmak sorumluluğu ile karşı karşıya olan siyasal irade, bırakın sorunları çözmeyi, aksine sorunlarımızı her geçen gün daha da ağırlaştırmaktadır. TÜRÇEP tüm bileşenleri ile bu temelde etkin çalışmalarını sürdürecektir' dedi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —