Akın Bodur/İskenderun
Proteinler, karbonhidratlar, mineraller, vitaminler, yağlar gibi içeriğiyle bebeğin ihtiyacı olan tüm besin öğelerini içeren anne sütü, doğanın en güzel mucizesi olarak da adlandırılıyor. Bebeğe ilk altı ayda sadece anne sütünün verilmesi gerektiği ve bu sürede çocuğun su dahil, hiçbir ek gıdaya ihtiyacı olmadığı Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre de biliniyor.
İskenderun Toplum Sağlığı Merkezi hekimi Dr. Müge Tellioğlu, anne sütü mucizesinde pozitif hikayeler yaratmak ve bilgilerini tazelemek için İskenderun Belediyesi Kadın Kültür evinde kursiyer kadınlarla ile bilgilendirme toplantısı düzenledi. Dr. Müge Tellioğlu, 'Anne sütü ve emzirmede en önemli faktor kadının özgüvenin desteklenmesidir. Aile, eş, akraba, komşu yani hepimiz bebeklerin emzirilmesinde rol oynuyoruz. Bazen destekçi bazen de moral bozucu olarak' dedi.
Anne sütünün en önemli etkilerinden birinin de, anne ve bebek arasındaki bağı güçlendirdiğini ve bu nedenle doğumdan sonra bebeğin anne memesiyle tanıştırılmasının sağlanması gerektiğini ifade eden Dr. Tellioğlu, 'Bebek anne sütü ile beslenmeye ne kadar erken başlarsa, anne sütü de o kadar hızla gelecektir. Anne sütü birçok mikro organizmaya karşı öldürücü etkiye sahiptir. İçerdiği özel enzimlerle bebeklere doğal bağışıklık sağlıyor. Bu sayede annenin geçirdiği kızamık, kızıl ve suçiçeği gibi hastalıklara karşı ilk 9 ay bebeği de koruyor. Anne sütü alan bebeklerin ortalama IQ puanları daha yüksek oluyor. Özellikle prematüre bebeklerde bu durum daha belirgindir. Anne sütünün içeriğindeki çeşitli büyüme faktörleri, bebeğin bağırsak ve beyin gibi birçok organ gelişiminin daha iyi olmasını da sağlıyor. Kolostrum bağırsak hareketlerini hızlandırarak ilk dışkı çıkışını kolaylaştırıyor, mikroorganizmalara karşı daha yoğun koruma faktörü içeriyor. Ozmoloritesi daha düşük olduğu için böbrekte ek yük oluşturmuyor ve böbreği de koruyor. Bağışıklık sistemini güçlendiren, enfeksiyon hastalıklarından koruyan anne sütünün bir diğer mucizesi; anne sütüyle beslenen kız çocuklarının ileride meme kanserine yakalanma risklerinin nispeten daha düşük olması. Aynı zamanda emziren annelerde de meme kanserine yakalanma oranı daha düşüktür' değerlendirmesini yaptı. Bazı bebeklerin özel nedenlerle anne yanında olamayabileceğini de belirten Dr. Tellioğlu, bu durumda annenin sütü sağılarak bebeğe verilmesi gerektiğini de ifade etti.