Antakya/SES
Nacioğlu, 'Her platformda ´medeniyet şehri, kültür şehri´ diye tanıttığımız şehir maalesef pis kokulu şehre döndü' açıklamasını yaptı.
Hatay´ınn simgeleri arasında bulunan Asi Nehrinin 453 kilometre uzunluğunda olduğunu ve üç ülkeden geçtiğini anımsatan Hatay Turizm Derneği Başkanı Sabahattin Nacioğlu, yazılı yaptığı açıklamasında şunlara yer verdi: 'Nehir, Lübnan´dan 40 kilometre, Suriye´de 325 kilometre Türkiye´de ise 88 kilometre akarak denize dökülmektedir. Asi Nehri, Antakya´yı ikiye bölmekle beraber ildeki sel felaketini önlüyor. Antakya´ya boğaz görevi yapıyor. Antakya´da sürekli rüzgar varsa Asi Nehrinin boğaz görevi yapmasından kaynaklanıyor. Bu nehir hakkında diziler yapıldı, şarkılar yazıldı. Fakat son günlerde herkesin nefret ettiği ve yanına yaklaşmak istemediği bir nehire döndü. Bu halk nehrinin pisliğini, kokusunu, sineğini çekmek zorunda mı? Zorunda değil. Yıllardır belediye, Devlet Su İşleri sorumluluğunda, Devlet Su İşleri belediyenin sorumluluğunda gibi söylemler havada uçuşur. Bir Allah´ın kuluda çıkıp ´Bu bizim sorumluluğumuzda Asi Nehrini düzelteceğiz´ demez. Asi Nehri, Hataylıların ve mülki amirlerin sorumluğunda. Tüm halk asinin kokusundan rahatsızlığını dile getirmeli. Asi Nehrine lağım suları akar mı? Nehre çöp dökülür mü? Asi Nehrine moloz dökülür mü? Nehirde hayvan otlatır mı? Maalesef bunların hepsi mevcut. Asi kenarında oturanların, yoldan geçenlerin, seyahat amaçlı gelenlerin sinekten ve kokudan çektikleri ızdırapları kimse görmezden gelmemeli, bunun yanında her platformda ´medeniyet şehri, kültür şehri´ diye tanıttığımız şehir maalesef pis kokulu şehre döndü. Hatay´a gelen yerli yabancı turistler bu manzaranın karşısında hayretlere düşüyor. 13 medeniyete ev sahipliği yapmış bir şehire yakışmayan manzaralar. Gelen turistler bize şu soruyu soruyorlar: Bu ilin valisi, kaymakamı, belediye başkanları, sivil toplum kuruluşları yok mu? Neden çözmüyorlar? Allah rızası için arabalarından insinler, Asi Nehrinin yanında bir 10 dakika dursunlar da belki halkın halinden anlarlar. Bu sorular karşısında nasıl bir cevap verilir, anlamakla zorluk çekiyoruz. Çözüm öneriler yaratacak kimse çıkmıyorsa formül var. Eskişehir Belediye Başkanından veya İstanbul Haliç´inin temizlenmesini sağlayanlardan destek isteyelim. Nasılsa halk şikayetçi değil sadece birkaç kişiden ses çıkıyor onları da boş verin, diye düşünülüyorsa diyeceğimiz bir şey yok. Böyle gelmiş böyle gider. Hatay´ı seven ve ilin daha güzel bir konuma gelmesini arzulayan insanlar olarak sizi vicdanınızla baş başa bırakıyoruz. Burada biz suçlu aramıyoruz. Bizim isteğimiz sorunlar çözülsün herkesin yüzü gülsün, burunların kapatmadan asinin yanından geçsin.'