Nesrin Geyik/İskenderun
Şairler Tunay Devrim ve Edip Yeşil, kentte faaliyet gösteren İskenderun Ayna Kültür Sanat Derneği ve Evimiz İskenderun Süpürge Derneği Çarşamba sohbetlene konuk oldu ve dört şari şiirleriyle andı.
'Hatay´ın çok sayıda şairi, edebiyatçısı var'
Şairlerin nasıl bir tarihsel süreçten beslendiklerini anlatan şair Yeşil, 'Bizim çok sayıda şairimiz, çok sayıda edebiyatçımız var. Antakya şiirinin dört ustası olarak gördüğümüz şairler; Süleyman El-İsa, Ali Yüce, Süleyman Okay ve Sabahattin Yalkın´dır. Bunlar arasında günümüzde yaşamını sürdüren Sabahattin Yalkın var. Oonların buluşmaları da çok ilginçtir. Aynı dönemin etkileri içinde yaşadılar, çizdiler, neden bunları yazdık, neden bunları yazma gereğini duyduk? Birinci Dünya Savaşı hiç şüphesiz ki insanlık tarihinin dönüm noktası. Hemen akabinde İkinci Dünya Savaşını yaşamı ve o tramvatik durumla karşı karşıya kalınmış. O döneme baktığımızda çok fazla sayıda intiharlarında geliştiğini görüyoruz. Neden? Çok ciddi bir bunalım. Kapitalizmin, o savaşların insanlar üzerinde yarattığı tramvaları düşünecek olursak, çok ciddi bir süreç. Bu sürecin edebiyata şiire yansımaması tabiki de mümkün değil' şeklinde konuştu.
'Coğrafya bütün olarak kimlik, tarih, mirastır'
Yeşil, 'Biz Antakya´yla İskenderun arasında bir fark görmüyoruz. Burası başka bir coğrafyadır. Aslında bir bütün olarak bu coğrafyanın adıdır, bir kimliktir, bir tarihtir, bir mirastır. Burası Roma´dan sonra üçüncü bir kent olarak bilinir. Roma, İskenderiye ve Antakya. Hatta şöyle bir söylem var; Antakyanın kadim bir tarihi var. Böylesine bir kentte yaşamak bence önemlidir. Bir yerde mutlu olmak lazım. Bu kentin tarihini, kültürünü, sanatını solumakla bence kendimizi bu anlamda şanslı hissediyoruz. İnsanlık tarihini değiştiren, yön veren İssos Savaşı, Daryus hemen dibimizde. Büyük İskender çarpıştı ve insanlık tarihini bir anlamda Helen kültürüyle tanıştı ,bu coğrafya. Bu birikimlerin üzerinde şekillenecek olan edebiyat da şiir de mutlaka karşılığını bulacaktır. Bu kitapla bizler bu tarihe sahip çıkıyor muyuz? Burada çok büyük bir eksiklik; yörede bir sürü sokağa isimleri verilmedi. Evleri korunmadı. Mesela, Süleyman İsa 1920´li yıllarda çok genç yaştayken, mücadelenin içerisinde çok kısa bir süre sonra kentin dışına çıkıyor. Şu an evi olduğu gibi duruyor. Bu konuyla alakalı, çeşitli girişimlerde bulunmamıza rağmen ancak bu konuyla ilgili yeterli hiç bir girişim olmadı. Bizimde hassasiyetle durduğumuz şairlerimizin doğdukları evin müzeye dönüştürülme konusunda ne yazık ki bir şey yok.'
Şair Devrim ise, 'Bu bizim ilk çalışmamız olmasının yanında son çalışmamız olmayacak. Bu topraklarda yaşayan, Antakya´nın tarihi zenginliklerini araştıran tarihçiler olarak, buna benzer değerlerimizi daha fazla çıkarmaya çalışacağız' diye konuştu.
Şairler Tunay Devrim ve Edip Yeşil, kitaplarını da söyleşi katılımcılarına imzaladı.