6 Şubat depreminde yıkım ve kayıpların yoğun yaşandığı Hatay’ın Arsuz ilçesinde psikososyal hizmetleri de faaliyete geçiren Belediye Başkanı Dr. Asaf Güven, yazlık konutları ve kırsal yerleşimin sağladığı olarakların çekim oluşturduğunu belirterek, çadır taleplerinin 10 bine yaklaştığını söyledi. Güven, “ilçemiz hem afet bölgesi hem de göç alan bir bölge. Bu da hem ilçe nüfusunu hem de yükümlülüğün fazla olmasına neden oluyor. Bu zorluklara rağmen düzenin hızlı kurulması (Çadır alanları-dağıtılan çadır sayıları) gerekliliği de devam ediyor” dedi.
Arsuz Belediye Başkanı Asaf Güven, depremin yarattığı yıkımın üstünden geçen bir aylık süreci değerlendirdi. Güven, konu başlıkları ile şunları söyledi:
“Deprem felaketinin gerçekleştiği günden bu yana geçen 1 aylık süre zarfında Arsuz Belediyemiz, Arsuz Kaymakamlığı ve ilgili devlet kurumları ile işbirliği içinde tüm gücümüzle çalışmak için bütün koşulları zorladık. Bu bölgenin yaşayanları ve afetten etkilenenler olmamıza rağmen şu kurumun bu kurumun vazifesidir demeden elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.
DAĞINIK YERLEŞİM TALEBİ YOĞUNLAŞTIRIYOR
Arsuz’un geniş bir coğrafya üzerine kurulu dağınık yerleşim yerlerine sahip olmasının beraberinde getirdiği dezavantajlar ve vatandaşlarımızın geçim yolları bireysel çadır ihtiyacını doğurmakta. İlçemiz vatandaşlarımızın ağırlıklı olan geçim kaynakları tarımsal faaliyetler, hayvancılık ve turizmdir. Evi hasarlı olan ama bahçesini, hayvanını, eşyalarını bırakmak istemeyen, evi hasarsız ya da az hasarlı olan ama bitmeyen sarsıntılardan evine girmeye korkan vatandaşlarımız da evinin önüne çadır talebinde bulunuyor. Çadır talebinde bulunan vatandaşlarımızın sayısı 10 bine yaklaştı.”
BU DEFA TATİLE GELMEDİLER
Dezavantajlarımız bununla da bitmiyor. Bunun yanında ilçemiz hem afet bölgesi hem de göç alan bir bölge. Dağınık coğrafyanın olduğu ve civar bölgelerdeki insanların yaz tatillerini geçirmek üzere yerleştikleri müstakil evlerin fazla olduğu bir bölge. Normal şartlarda çevre il ve ilçelerden tatil için buraya gelen vatandaşlar bu sefer depremden etkilenenler olarak ve yanında afetten etkilenen başka aileleri de getirerek geliyorlar. Bu da hem ilçe nüfusunu hem de yükümlülüğün fazla olmasına neden oluyor.
DÜZENİN HIZLI KURULMASI GEREKLİ
Bu zorluklara rağmen düzenin hızlı kurulması (Çadır alanları-dağıtılan çadır sayıları) gerekliliği de devam ediyor. Ancak bunlar gibi birçok faktör ihtiyaçların karşılanması konusunda sıkıntılara neden oluyor. Çadır dağıtımı konusunda önceliğimiz çadır bilgi hattı üzerinden kayıt oluşturan ve dezavantajlı ( engelli, evi yıkılmış veya ağır hasarlı olan, ağır hastası olan vb.) vatandaşlarımız olmak üzere dağıtım yapmaya çalışıyoruz. Dağıtılan her çadırı da kayıt altına alıyoruz. Bir şeyin altını çizmek istiyorum. Dağıtılan çadırlar sadece belediye tarafından dağıtılmıyor. Kaymakamlık, kamu kurum ve kuruluşları ve bireysel olarak da ilçede çadır dağıtımı yapılıyor.
HERKESİN DESTEĞİNE İHTİYACIMIZ VAR
Biz belediye olarak elimizden geldiğince fiziki olarak şehrin yaralarını sarmaya çalışırken, yine belediyemiz öncülüğünde kurulan, kaymakamlık sosyal hizmetler müdürlüğünün ve gönüllü ruh sağlığı uzmanlarının destek verdiği Psikososyal Hizmetleri de faaliyete geçirdik. İhtiyaç analizlerimiz sürüyor. Çünkü her gün yeni koşullarla birlikte gelerek ihtiyaç önceliğini değiştiriyor. Belediyemiz ve tüm destekleyen diğer tüm belediyelerin imkânlarını seferber ettik. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Ama zamanla yeni bir düzen kurmak mümkün. Vatandaşlarımızın kamu ve kuruluşların birlikte dayanışma ve sağduyulu çalışmalarıyla ilçemizi, var olan koşullarımızda en verimli düzeye kavuşturabilmek için gayretle çalışmalar devam ediyor. Bu konuda herkesin desteğine ihtiyacımız var.”
