Antakya, Defne ve İskenderun/Arsuz’da depremin ardından başlatılan enkaz kaldırma ve depolama çalışmalarıyla birlikte endişe duyularak uyarı yapılan asbest tehlikesi, artık hayatımıza girmiş görünüyor.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nin yayınladığı Hatay Asbest Teknik İnceleme Raporu’nda "Alınan 8 numunenin 4 adedinde asbest tespit edilmiştir. Numune alınan bütün bölgelerden en az bir adet asbestli malzeme bulunmuştur” tespitine yer verildi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'ne (TMMOB) bağlı Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, 6 Şubat'ta meydana gelen depremlere ilişkin yayınladığı Hatay Asbest Teknik İnceleme Raporu’nda 8 numuneden 4'ünde asbest tespit edildiğini açıkladı. Birgün gazetesinde yeralan haberde 21-22 Nisan 2023 tarihlerinde Hatay ve Samandağ ilçesinde 3 adet döküm sahası ve bir adet yerleşim yerinden olmak üzere toplam 8 adet katı asbest numunelerine ilişkin analizlere yer verildi. Depolamayla ilgili diğer bir sorunlu bölge de İskenderun ve Arsuz'dan getirilen deprem enkazının depolandığı Arsuz Karahüseyinli mahallesi sınırlarında kalan hafriyat döküm alanı. Alan bir vadi gibi iken enkaz molozu ile karımsal alanı tehdit eder bir yığına ulaşmış durumda.
Raporda “Konutların, çadırların ve kamu kurumların yaklaşık 100 metre yakınında döküm sahaları tespit edilmiştir. Dere yatakları, orman arazileri, zeytinlikler, seralar, tarım arazileri ve su kaynaklarına çok yakın bölgeler döküm sahası olarak tercih edilmiştir. Bu durum bir yeni bir afetin göstergesidir” denildi.
Raporda numune sonuçlarıyla ilgili “Toplamda 4 lokasyondan 8 adet katı asbest numunesi alınmıştır. Alınan 8 numunenin 4 adedinde asbest tespit edilmiştir. Numune alınan bütün bölgelerden en az bir adet asbestli malzeme bulunmuştur” denildi.
Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nin incelemeleri sonucunda hazırlanan raporda şu tespitlere yer verildi:
“İnşaat ve yıkıntı atıklarının ayrıştırılması için planlanan döküm alanların seçim kriterleri teknik olarak uygun olmadığı görülmüştür, çalışma yaptığımız alanlarda özellikle seçilmemesi gereken bölgelerin döküm sahasına dönüştüğü görülmüştür. Konutların, çadırların ve kamu kurumların (okulların, spor merkezlerinin…) yaklaşık 100 metre yakınında döküm sahaları tespit edilmiştir. Dere yatakları, orman arazileri, zeytinlikler, seralar, tarım arazileri ve su kaynaklarına çok yakın bölgeler döküm sahası olarak tercih edilmiştir. Bu durum bir yeni bir afetin göstergesidir."
“HERKESE ENKAZ ÇALIŞMASI SONLANANA KADAR FFP3 TİPİ TOZ MASKESİ VERİLMELİ"
Raporda inceleme ve araştırma sonucunda şu değerlendirmelere yer verildi:
“Bölgede yaşayan insanlar ve ekolojik yaşam alanlarının korunması için; dere yataklarına, orman arazilerine, tarım arazilerine ve su kaynaklarına yakın bölgelerin döküm sahası olarak planlanmasından vazgeçilmelidir. İnşaat ve yıkıntı atıklarının standartlara uygun lokasyonlarda ve sızdırmaz zeminlere kavuşturulmuş depolama alanlarında depolanması sağlanmalıdır."
"İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının depolanması için Atıkların Düzenli Depolanması Dair Yönetmelik’te tariflenen II. sınıf düzenli depolama sahalarının en kısa sürede yapımına başlanmalıdır."
"Deprem bölgesinde yıkımla ilgili yapılan bütün çalışmalar asbest söküm uzmanları kontrolünde ve eğitimli personel tarafından yürütülmelidir. Binaların Yıkılması Hakkında Yönetmeliği’ne ve Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmeliği’ne uyulması sağlanmalıdır."
"Enkaz kaldırma ve atık yönetimi süreçlerinde çalışanların asbest liflerinden korunması için FFP3 maske, tulum (tyvek kategori 5/6) ve iş eldiveni kullanması sağlanmalı, denetimler yapılmalıdır. -Asbest birinci sınıf kanserojen madde sınıfına giren bir malzemedir. Yapılan çalışmalar sonucunda asbeste maruz kalan insanlarda Asbestoz, Mezotelyoma, Akciğer kanseri (bronşiyal karsinom), Mide bağırsak kanseri gibi hastalıklar uzun süreler sonrasında ortaya çıkıyor. Bölgede yaşayan halkın en az şekilde asbest liflerinden etkilenmesi için herkese enkaz çalışması sonlanana kadar FFP3 tipi toz maskesi verilmeli ve kullanımının sağlanması yapılmalıdır."
"İnşaat ve yıkıntı atıklarının taşınması, geçici depolama sahalarında ayrıştırılması ve atıkların bertarafı işlemlerinde, bilimsel teknik değerlendirmeler ve mevzuatlar dikkate alınmalıdır."
"Afet yönetimi yeni afetlere neden olmamalı, öncelikle halk sağlığı ve ekolojik yaşam alanlarının korunmasına özellikler dikkat edilmelidir.”
9367,77%3,72
34,47% 0,05
36,42% 0,21
2956,00% 0,72
4956,37% 0,55