Akın Bodur
İskenderun ve Arsuz CHP ilçe örgütleri, katliamı kınadı. CHP İskenderun İlçe Başkanı Yusuf Mansuroğlu, katliamı birkez daha kınayıp, lanetlediklerini ifade etti. Arsuz CHP ilçe örgütü de 'O gün, aydınlığın karanlığa, sevginin nefrete yenildiği günlerden biri' açıklamasını yaptı.
´İnsanlık suçunda zaman aşımı olmaz´
CHP İskenderun İlçe Başkanı Mansuroğlu, '25 yıl önce Sivas´ta sadece ülkenin aydınları değil hepimiz yandık; ülkemizin aydınlık geleceği yandı. Onları yakanlar, insanlığı da yaktı. İnsanlık tarihinin en büyük katliamı, 1993 yılında ülkemizde, Sivas´ta yaşandı. Ama suçlular halen bulunamadı. Sivas katliamı insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. İnsanlığa karşı işlemiş suçlarda zaman aşımı da olmaz. Bilinmelidir ki, bugün de içinde bulunduğumuz karanlık günler, o gün canlarımızı, aydınlarımızı bizlerden alanların eseridir. Tarihimizin ve insanlığın o kara gününde 33 aydınımızı bizden alan gerici ve faşist zihniyet, bugün de aydınlarımızı, gençlerimizi hedef alıyor; aydınlık yüzlerimizi bizlerden koparmaya çalışıyor. Çünkü, gerici ve faşist zihniyetlerin planladığı katliamlar, her zaman birbirleriyle bağlantılıdır. Bu katliam, ülkemizde toplumsal ayrıştırma ve kutuplaştırma yaratma çabası ve bunun sonuçlarının nasıl olabileceğinin de acı bir örneğidir. Yaşanan bu olay, bizleri ayrıştırmaya çalışan faşist zihniyete karşı birlik ve beraberliğimizi korumanın ne kadar önemli olduğunu da birkez daha göstermektedir. Ülkemizin aydınları olarak, katliamın yaşandığı eski Madımak Otelinin bir utanç müzesi olarak düzenlenmesini istiyor, suçluların ve azmettiricilerin cezalandırılmasını istiyoruz. Sadece Sivas´ta değil, içimizde, yüreimizde yanan aydınlarımızı saygıyla anıyoruz. Onları ve Sivas´ta yaşanan katliamı unutmadık v ehiç bir zaman unutmayacağız, unutturmayacağız' açıklamasını yaptı.
´Düşünce ve ifade özgürlüğünün yok edilmeye çalışıldığı gün´
CHP Arsuz ilçe örgütünden yapılan açıklamada şunlara yer verildi: '2 Temmuz 1993. O gün, aydınlığın karanlığa, sevginin nefrete yenildiği günlerden biri. Bundan 25 yıl önce, gözü dönmüş bir güruh bize kötülüğün sıradanlığını bir kez daha göstermiş, memleketin orta yerinde 35 can ve yeri doldurulamayacak onlarca değer katledilmiştir. O gün, Pir Sultan Abdal Şenliklerine katılmak için Sivas´a giden aydın ve sanatçılardan 33´ü, kaldıkları Madımak Otelinin yakılması sonucu hayatını kaybetmiştir. Aynı yangında iki otel görevlisi de yaşamını yitirmiştir. Bu yaşananlar insanlığa karşı işlenen bir suç, vicdani ve ahlaki değerleri yok eden bir vahşettir. Sivas katliamı Türkiye tarihinde; düşünce ve ifade özgürlüğünün yok edilmeye çalışıldığı, yaşam hakkının ise, linç edilerek sona erdirildiği kara bir gün olarak tarihe geçmiştir. Aydınların diri diri yakıldığı bu gün; demokrasiye, kardeşliğe ve bir arada yaşama kültürüne yapılan büyük bir saldırıdır. Bu saldırıyı gerçekleştiren gerici zihniyet, maalesef ki günümüzde örgütlenmeye devam etmektedir. Bu katliamı engellemek için kılını kıpırdatmayanlardan hesap sorulmadığı gibi, insanlar birbirine düşürülmeye ve ırkçı saldırılar artmaya devam etmektedir. Bu zihniyetin amacı; Atatürk önderliğinde kurulan laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetini yıkmaktır. Ancak bu gerici ve ayrımcı zihniyet, Türk ulusunun duyarlılığı sayesinde hiçbir zaman bu amacına ulaşamayacaktır. Yüreklerimizdeki acısını hala ve ilk günkü gibi hissettiğimiz bu katliamı bize unutturmak için gösterilen tüm çabalara rağmen, bu katliamı unutmayacağız, unutturmayacağız! Hiçbir ayırımın olmadığı, insanlığa yakışan, tüm insanların kardeşçe yaşadığı bir ülke ve dünya kurmak için verdiğimiz mücadele, her şeye rağmen korkusuzca ve kesintisiz olarak devam edecektir. Bir daha böyle katliamların yaşanmaması dileğiyle, Sivas Katliamını, bu katliamı engellemeyenleri, bu katliamı gerçekleştirenleri, bunların azmettiricilerini ve görevleri olduğu halde sorumluları ortaya çıkarıp hak ettikleri cezaları almalarını sağlamayanları şiddetle kınıyor, katliamda hayatını kaybeden canlarımızı saygı ve rahmetle anıyoruz.'