Tarih: 15.11.2017 10:22

Bağışla yaşama destek arayışı

Facebook Twitter Linked-in

Akın Bodur/İskenderun

 Günümüzün en önemli sağlık sorunları arasında yer alan; tedavisi sadece organ ve doku nakli ile mümkün olan hastalıklar nedeniyle farkındalık yaratmak ve insanları yaşama döndürmek amacıyla organ bağışının önemli olduğunu belirten İskenderun Toplum Sağlığı Merkezi hekimlerinden Dr. Müge Tellioğlu, organ bağışı ve organ nakli sayılasının yetersizliğinin, organ yetmezliği nedeniyle tedavi gören birçok hastanın organ beklerken hayatını kaybetmesine neden olduğunu belirtti. Kentteki okullar ve kurumlarda organ ve doku bağışına yönelik farkındalık yaratmak amacıyla düzenlenen seminerlerde konuşan Dr. Tellioğlu, 'Organ nakli son dönem organ yetmezliklerinde kullanılan en iyi tedavi yöntemidir. Hastaların yaşam süresini uzatır, yaşam kalitelerini yükseltir. İleri bir tedavi yöntemi olan organ nakli diğer tedavilere göre daha ucuzdur. Böbrek, karaciğer ve kalp nakle en çok ihtiyaç duyulan organlardır' dedi.
Günümüzde birçok kronik böbrek yetmezliği hastasının, yaşamlarını haftada üç gün diyaliz cihazlarına bağlı olarak ´bir gün böbrek nakli olabilmek umuduyla´ yaşamını sürdürmeye çalıştığını anlatan Dr. Müge Tellioğlu, organ bağışının, 'Kişinin hayatta iken, serbest iradesi ile tıbben yaşamı sona erdikten sonra doku ve organlarının başka hastaların tedavisi için kullanılmasına izin vermesi' olduğunu söyledi. Dr. tellioğlu, 'Son dönem böbrek yetmezliklerinde diyaliz tedavisi yerine, böbrek nakli yapılması hem hastanın yaşam süresi ve kalitesini artırmakta hem de ulusal bütçeye daha az maliyet getirmektedir. Bazı kronik karaciğer ve kalp rahatsızlıklarında durum daha üzücü olup, diyaliz gibi yardımcı tedavi alternatifleri olmadığı için bu hastalar organ bulamadıkları takdirde hayatlarını kısa sürede kaybetmektedirler. Ülkemizde organlar, Sağlık Bakanlığı tarafından kurulan Ulusal Organ ve Doku Nakli Koordinasyon Sistemi içerisinde dağıtılmakta. Sistemin amacı; ülke genelinde organ ve doku nakli hizmetleri alanında çalışan kurum ve kuruluşlar arasında gerekli koordinasyonu sağlamak, sınırlı sayıda temin edilebilen organ ve dokuların, bilimsel kurallara, tıbbi etik anlayışına uygun olarak adaletli bir biçimde en uygun hastalara, en kısa süre içerisinde naklini sağlamaktır. Yönetmeliğe göre alınan her organ devletin malıdır. Her türlü organ ticareti ve bunlara aracılık edilmesi ise kanunen ağır suçtur. Sistemin yürütülmesi amacıyla; Ankara´da Ulusal Organ ve Doku Nakli Koordinasyon Merkezi kurulmuştur' diye konuştu.

Hangi organ ve dokuların nakli yapılıyor?
Tedavisi mümkün olmayan hastalıklar nedeniyle görev yapamayacak derecede hasar gören organların yerine, canlı donör veya kadavra donörden alınan yeni, sağlam organın hastanın tedavi edilmesine organ nakli denildiğini ifade eden Dr. Tellioğlu, şunları söyledi: 'Yurdumuzda, yaşayandan veya ölüden organ veya doku alma 29 Mayıs 1979´da çıkarılan Organ ve Doku Alınması, Saklanması ve Nakli Hakkındaki Kanunla düzenlenmiştir. Ülkemizde nakli yapılan organlar; böbrek, karaciğer, kalp, akciğer, pankreas ve ince bağırsaktır. Nakli yapılan dokular ise; kalp kapağı, kornea, kemik, kemik iliği ve deridir. Organ ve doku nakli, canlıdan (organ nakli gereken hastanın yakın akrabaları veya diğer bireyler doku, kan grubu vb. uyumu mevcut ise, örneğin; böbrek, karaciğer) ve kadavradan (yoğun bakımda tedavisi devam ederken, beyin ölümü denilen geri dönüşümsüz beyin hasarı gelişmiş hastalar) olmak üzere iki şekilde gerçekleştirilebilmektedir.'

Bağışlanan organlar mimlere nakledilebilinir?
Bağışlanan organın, organ alacak hastaların öncelikle kan grubu ve doku grubu uyumu, yaş, boy, kilo gibi kriterlere, ayrıca tıbbi aciliyet durumuna göre belirlendiğini belirten Müge Tellioğlu, 'Bu uygulamada cinsiyet, ırk, din, zengin-fakir ayrımı yapılmaz' dedi. Organ bağışının dini yönden de bir sakıncası olmayıp, dinlerin çoğunun organ bağışını onaylayıp, desteklediğini anlatan Müge Tellioğlu, 'Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu da, 06.03.1980 tarih ve 396/13 sayılı kararı ile organ naklinin caiz olduğunu açıklamıştır. Bunun yanı sıra Kur´an-ı Kerim´de de ´Kim bir insana hayat verirse onun tüm insanlara hayat vermişçesine sevap kazanacağı´ (Maide süresi, ayet 32) beyan olunmaktadır' değerlendirmesini yaptı.
İl sağlık müdürlükleri, hastaneler, toplum sağlığı merkezleri, aile sağlığı merkezleri, organ nakli yapan merkezler ile özel hastanelere, organ bağış bildirimi yapılabilineceğini anlatan Tellioğlu, şunları belirtti: 'Organ bağışında bulunmak için, organ bağış kartını iki tanık huzurunda doldurup imzalamak yeterlidir. Organ bağışı yapanların, bu durumdan ailelerini de haberdar etmeleri daha sonra çıkabilecek problemleri önlemek açısından yararlı olur. Bağışta bulunan kişilerin organ bağış kartını daima yanında taşıması organ bağışı işleminin karışıklık ve gecikme olmaksızın yerine getirilmesini sağlar. Kişi organ bağışından vazgeçtiği anda organ bağış kartını taşımaktan vazgeçmeli ve bu kararını ailesine de bildirmelidir. Organ bağışı ve organ nakli sayılarının artırılması sağlık bakanlığının öncelikli hedeflerindendir. Bu tür faaliyetlerle, organ bağışı konusunda sağlık çalışanları ve halkın bilgi ve bilinç düzeyinin artırılması, organ bağışı konusunda daha yüksek seviyede toplumsal duyarlılık oluşturulması amaçlanıyor.'
İskenderun Belediyesi personellerine organ bağışı hakkında bilgilendirme semineri düzenlenen Dr. Müge Tellioğlu, “Organ nakli, vücutta görevini yapamayan bir organın yerine canlı bir vericiden veya vefat eden birisinden alınan sağlam ve aynı görevi üslenecek bir organın nakledilmesi işlemidir“ dedi. Tellioğlu, yasaya göre 18 yaşını dolduran ve akli dengesi yerinde olan herkesin organ bağışı yapabileceğini anımsattı. HATMEK İskenderun Şubesinde de kursiyerlere yönelik seminer düzenleyen Dr. Tellioğlu, organ bağışının hayati önemi taşıdığını belirterek, organların toprağa değil umutla bekleyen kişilere hayat verebilmesi için, bağışlanması gerektiğini ifade etti.

Kök hüce bağışı
Hatay Büyükşehir Belediyesi 1. Bölge Zabıta Şube Müdürlüğü personeli de, Antakya´da orak hücre anemi hastası ve sürekli kan transfüzyonuna ihtiyaç duyan talasemili hastalara Kızılay´a kan ve kök hücre bağışında bulundu. Antakya´daki eski Arkeoloji Müzesi önünde Kızılay´ın kurduğu stantlara kök hücre bağışlayan zabıta personeli, kök hücre bekleyen hastalara destek oldu.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —