Ahrazoğlu´ndan yapılan yazılı açıklamaya istinaden, kanunda bir bütünlük sağlaması açısından önerge verdiklerini belirtti.
Ahrazoğlu, açıklamasında teklifle sporculara yapılan ücret ve ücret sayılan ödemelerdeki gelir vergisi tevkifatının düzenlendiği 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu´nun geçici 72´nci maddesindeki sürenin uzatılması, Ankara Güzel Sanatlar Üniversitesi´nin adının 'Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi' şeklinde değiştirilmesi, Ankara´da Sevgi Vakfı tarafından 'Lokman Hekim Üniversitesi' adıyla bir vakıf üniversitesinin kurulması, Türk Optisyenlik-Gözlükçüler Birliği ve optisyen-gözlükçüler odalarının ilk oluşumlarına açıklık getirilmesi ve nihayetinde Yunus Emre Vakfı Mütevelli Heyeti ile Yönetim Kurulu üyelerinde değişikliğe gidilmesi gibi birtakım değişiklikler getirildiğini hatırlattı.
Maddeler üzerinde birçok konuşmacının görüş ve düşüncelerini ifade ettiğini dile getiren Ahrazoğlu, şu ifadelere yer verdi:
'11´inci maddeyle 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun´un 68´inci maddesine 'Tarafların İcra ve İflas Kanunundaki hakları saklı olmak kaydıyla...' diye bir ifade konulmuştur. Bu ifade doğru bir ifadedir çünkü tüketiciyle ilgili konularda, 2 bin lira ile 3 bin lira arasındaki cezalarda, icra ve iflas konusunda müracaat edildiğinde tüketici hakem heyetleri... 'Bunları tüketici hakem heyetlerine müracaat edin, orada sonuçlandırın.' diye bir karmaşa yaratıldığından bahsedilerek -kanun maddesindeki değişiklik gerekçesi- bu şekilde bir düzenleme yapılması istenmiştir. Doğru da bir düzenleme olduğu kanaatindeyim.'
Ahrazoğlu, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun´la ilgili kısa bir bilgi vermek istediğini belirterek, “Malumunuz olduğu üzere, 1982 Anayasası´na gelene kadar tüketiciyle ilgili herhangi bir kanunumuz bulunmamaktaydı. Çeşitli hukuki konular bu şekilde çözülmeye çalışılmaktaydı. Ancak, 1982 yılında Anayasa´ya tüketicinin korunmasıyla ilgili bir hüküm konuldu ve 1995 yılına kadar da tüketici hakları hiç olmazsa bu şekilde bir hükümle korunmaya çalışıldı. Ancak, değişen, gelişen satış teknikleri karşısında genel hukuk kurallarıyla tüketicinin korunması konusu zorlaşmıştı. Bu nedenle de 1995 yılında, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Meclis tarafından çıkarılarak yürürlüğe girdi ve 2013 yılında da tekrar 6502 sayılı bugünkü değişiklik yaptığımız kanun meydana getirildi.' ifadelerini kullandı.
Ahrazoğlu, şunları kaydetti:
'Tüketici Kanunu´yla ilgili 2016 yılındaki bazı verileri değerlendirmek istediğini belirten Ahrazoğlu, “2016 yılı itibarıyla ayıplı mal ve hizmetler, turizm şikâyetleri 280.531 olmuş yani genel şikâyet içerisindeki oranı yüzde 19,9; finansal mal ve hizmetlerde yani bankacılık sektöründe bu şikâyetler 1 milyon 39 bine yaklaşmış ve yüzde 74 mertebesindedir. 2017 yılının ilk sekiz ayında ise finansla ilgili 181 bin başvuru yapılmış. Demek ki tüketiciler açısından finans sektöründe yani bankacılık sektöründe bir problem var.'