Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkan Yardımcısı ve Hatay Milletvekili Barış Atay Mengüllüoğlu, yerelde de siyasetin yapılış biçimini değiştirme, yerel yönetimler siyasetine yeni bir soluk getirme iddiasında olduklarını belirtti.
İskenderun/SES
1961´de sosyalist bir parti olarak kurulan, ardından ilk seçimlerde meclise 15 milletvekiliyle giren, 1971´te kapatılıp 1975´te ikinci kez kurulan, TBMM´de HDP ittifakıyla seçilen iki milletvekiliyle temsil edilen Türkiye işçi Partisi TİP´in iki milletvekilinden Barış Atay Mengüllüoğlu, Hatay´da da örgütlenme çalışmalarını sürdürüyor. 5 ilçede örgütlerini kurduklarını, diğer ilçelerdeki çalışmaları sürdürdüklerini belirten Hatay Milletvekili Barış Atay Mengüllüoğlu, yerelde de siyasetin yapılış biçimini değiştirme iddiasında olduklarını söyledi.
Örgütlenme çalışmaları kapsamında geldiği İskenderun´da gazetemizin sorularını yanıtlayan Milletvekili Barış Atay Mengüllüoğlu, yerel yöretimleri ülkenin ‘en önemli problemlerinden biri olarak gösterdi, “TİP genel olarak ulusal problemlere önem verdiği kadar, hatta daha fazlasını yerel yönetimler siyasetine yeni bir soluk getirmek için de çabalıyor” dedi.
TİP´in sadece parlamenter bir siyaset yapan bir siyasi parti, sadece bir parlamento partisi değil aynı zamanda sokağı işaret eden, örgütlenmeye önem gösteren devrimci kimlikli bir siyasi parti kimliğine işaret eden Mengüllüoğlu, yereldeki örgütlenmeyi tamamlama çabasını sürdürdüklerini kaydetti. Mengüllüoğlu, “Bu süreç içerisinde de her siyasi parti gibi ülke içerisindeki her parti gibi örgütlenmeyi tamamlama gibi bir çabamız vardı, başladık. Neredeyse seçime girme yeterliliği dahil olmak üzere bitirmek üzereyiz” diye konuştu. Hatay´da il başkanlığı ile Arsuz, Defne, Samandağ, Antakya, İskenderun´da ilçe örgütlerini oluşturduklarını da kaydeden Mengüllüoğlu, Payas, Dörtyol, Reyhanlı ilçelerinde de parti örgütünü oluşturma çalışmalarını sürdürdüklerini ifade etti.
'Yerelde halkçı, kamucu bir anlayış'
Yerel örgütlenmeyi sürdürürken yerel siyasete ilişkin de iddia taşıdıklarını sözlerine ekleyen Mengüllüoğlu, yerel siyasete ilişkin bir başka soru üzerine şu değerlendirmeyi yaptı: “Bir kere halkçı, kamucu bir yönetim anlayışı TİP´in olmazsa olmazıdır. Burada belediye başkanını yukarıdan atamamak, halkın hepsini kapsayacak, ya da onların önerisiyle oluşabilecek bir yapı ve etrafında oluşan belediye meclis üyelerinin gerçekten o ilçeye ait bütün mahallelerde temsiliyeti sağlayabilecek kadar geniş kapsamlı olması gibi bir çabamız, iddiamız ve hedefimiz var. Çünkü Türkiye´de ne yazık ki kronikleşmiş bir yerel yönetimler problemlerinin bir tanesi tabiri caizce eş-dost, akraba, tanıdık ve ekonomik ilişkilerle şekillenmiş bir belediye meclis üyesi kadrosu. Biz TİP olarak o ilçenin erki, kazananı, yöneticisi hangi parti olursa olsun böyle bir sorun karşısında o belediyeyi almak ve halkçı bir yönetimle devam ettirmek konusunda da ısrarcı olacağız.”
İttifak eylem birlikleriyle sürüyor
Türkiye´de ittifaklara dayalı bir seçim stratejinin yerleştirilmek istenmesine karşın seçime girme yeterliliğini tamamladıktan sonra TİP´in kendi adaylarıyla seçime girmesini hedeflediklerini de aktaran Mengllüoğlu, ancak ‘ilerici, devrimci, demokrat güçlerle bir ittifak´ konusunda herhangi bir engel oluşturma, set kurmalarının sözkonusu olamayacağını da sözlerine ekledi. Mengüllüoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye´de özellikle son seçim, AKP-MHP bloğunun Türk siyasetine soktuğu ve zorunlu kıldığı bir ittifak yapısı var. Cumhur ittifakı/Millet ittifakı şeklinde iki ekip görünüyor. Biz, TİP yeni kurulduğu ve seçime girme yeterliliğimiz olmadığı için o dönemde HDP´yle, HDP´nin kontenjanı üzerinden bir ittifak anlaşması yapmıştık. Kongreden sonra da kendi partimize girdik. Fakat seçime girme yeterliliğini tamamladıktan sonra elbetteki niyetimiz ve hedefimiz TİP´in kendi adaylarıyla seçime girmesi. Burada ilerici, devrimci, demokrat güçlerle bir ittifak konusunda herhangi bir engelimiz, set kurmamız sözkonusu değil. Şu ana kadar yürüttüğümüz ittifakı, eylem birliklerini devam ettireceğiz, fakat o dönem geldiğinde bu ittifakları nasıl şekilleneceği daha belirgin hale gelir. Şu anda var olmayan bir seçim strateji üzerine konuşmak afaki çünkü.”
AKP yeni bloğu çekme niyetinde mi?
Seçim barajına ilişkin MHP kanadından gelen çıkışa ilişkin sorumuzu da yanıtlayan Mengüllüoğlu, “MHP´nin seçim yasasını değiştirelim çıkışı, elbette iktidar içerisindeki bazı blokların kendi çatışmasıyla da ilgili” şeklinde yorumladı. “AKP belli ki MHP´yi ve onun yarattığı yükü sırtından atmak niyetiyle başka bir bloğu yanına çekmeye çalışıyor” diyen Mengüllüoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı: “MHP, şu an AKP´nin yanındaki etkinliğini kaybetmemek için onların girişini engellemeye çalışıyor. DEVA ve Gelecek Partisi gibi aynı çizgide, gerici zihniyette olan, ama oradan bir oy alma ihtimali olan partilerin seçime girmesini engellemek amacıyla da bir yasa değişikliği ve tabi toplumsal muhalefetin içerisindeki devrimci, demokrat güçleri de engellemek açısından bir seçim yasası değişikliği öngörüyor. Bunun tartışmaları Meclis açılınca yapılacak. Bu sürecin nasıl örüleceği, barajın düşüp düşmeyeceği, yükseltilip yükseltilmeyeceği, bir seçim sistemi değişikliğinin olup olmayacağı sanırım o yasa tasarısı geldiği zaman daha netleşir. Şu an her birbirine diş göstermeye çalışan iki gerici, faşist bloğun kapışması ve kavgası gibi görünüyor. Henüz bir kavgaya dönüştüğü söylenemez ama birbirlerine uyarı niteliğinde sözler hergün görünüyor zaten üstü kapalı biçimde. Ama bunların hiçbiri bizim asli sorunlarımız değil. Biz sonuç itibariyle ne varsa ortada, o mücadelemizi kendi bildiğimiz doğrultuda ve kendi özel, kendimize ait kimliğimizle veriyoruz. O yüzden MHP ne istemiş, neyi engellemiş, AKP ne demiş bizim sorunumuz değil bunlar. Bizim onlarla mücadelemiz her şartta devam eder.
9367,77%3,72
34,47% 0,05
36,42% 0,21
2956,00% 0,72
4956,37% 0,55