İskenderun/SES
İnsan hakları Derneği (İHD) İskenderun Şubesi, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında yaptığı açıklamada, barışın egemen olduğu bir dünyada yaşama isteğini belirtti ve barış hakkının insan hakkı olduğunu ifade etti.
Türkçe, Arapça, Kürtçe ve İngilizce ´Barış´ ve 'Kadınların vicdanı savaşı red ediyor; Savaşa karşı barış; Kadına, çocuğa şiddete, doğa talanına karşı barıştan yanayız' dövizi taşıyan, 'yaşasın 1 Eylül Dünya Barış Günü' dövizinin taşındığı etkinlikte konuşan İHD İskenderun Şube Başkanı Coşkun Selçuk, 'Barış talebinin, insan hakları ve demokrasi talebi olduğunu söyledi.
Halk arasında Boyacılar parkı olarak bilinen 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri Parkı´nda önceki gün yapılan ve kadınlar ´barış Anneleri´nin barış talebini simgeleyen beyaz şalı boyunlarına astığı, aralarında Çav Bella´nın da çaldığı türkülerin eşliğinde yapılan açıklamaya kentte faaliyet gösteren bazı siyasi parti, demokratik kitle kuruluşları ve İskenderun belediye Meclisinin CHP´li üyeleri de katıldı. Polisin geniş güvenlik önlemi aldığı açıklamada konuşan İHD İskenderun Şube Başkanı Selçuk, 'Birleşmiş Milletler, 1945 yılında kabul ve ilan edilen BM Şartı ile kurulmuştur. Şart´ın giriş bölümü ile 1 ve 2. maddelerinde Birleşmiş Milletler´in barış ile insan hak ve özgürlüklerine saygıyı güçlendirme amacı vurgulanır. BM İnsan Hakları Evrensel Bildirisi´nin başlangıç maddesi ile 28. maddesinde barış ve barışın temellendirileceği uluslararası ve ulusal sosyal düzenlerin, bu bildiride yer alan haklara ve özgürlüklere dayanması gerekliliği vurgulanır. BM Genel Kurulu, Halkların Barış Hakkına Dair Bildiri´yi Genel Kurul´un 12 Kasım 1984 tarihli oturumunda kabul ve ilan etmiştir. Bildiride barış hakkının kutsallığı, bu hakkı korumanın ve uygulanmasını sağlamanın da devletler için bir yükümlülük olduğu vurgulanır' diye konuştu.
Barış talebinin, medeni ve siyasi haklarla (yaşam hakkı, işkence yasağı, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı, adil yargılanma hakkı, din ve vicdan özgürlüğü, ifade özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü vb.) olduğu kadar; ekonomik, sosyal ve kültürel haklar (çalışma hakkı, konut hakkı, sağlık hakkı, eğitim hakkı, dil hakları) ile de ilişkisi bulunduğunu ifade eden Selçuk, açıklamasını şöyle sürdürdü: 'Bu metinlerde İHD´nin de benimseyip paylaştığı temel yaklaşım, barışın insan hakları ve özgürlüklere dayalı oluşudur. İnsanlar arasındaki her türden eşitsizlikler, hakların ve özgürlüklerin tanınmayışı, savaşların ve çatışmaların temel sebebidir. Savaşlar sadece çatışma bölgelerinde insan ölümlerine neden olmuyor, toplumsal bir histeri haline gelen kadın cinayetleri, doğanın talan edilmesi de savaşın toplum ve yaşam üzerinde yarattığı etkiden bağımsız değildir. O nedenle, İHD olarak her şart altında ve dünyanın neresinde olursa olsun, barışın haklara ve özgürlüklere dayalı olarak sağlanabileceği düşüncesindeyiz.'
Ülkenin etnik, dilsel, dinsel ve kültürel özellikleri bakımından çoğulcu bir dokuya sahip olduğunu anımsatan İHD İskenderun Şube Başkanı Selçuk, şöyle konuştu: 'Çoğulculuk, İHD´nin pek çok kez vurguladığı ve yansıttığı, ´herkes farklı, herkes eşit´ sloganında ifadesini bulur. Çoğulculuk aynı zamanda demokrasinin de temelidir. İHD demokrasi ile insan hakları arasında koparılamaz bir bağ bulunduğu düşüncesindedir. O nedenledir ki, İHD Türkiye´nin temel sorununun insan hakları ve demokrasi sorunu olduğunun altını çizmiş ve bu temel sorununun en önemli halkasının da Kürt sorunu olduğu tespitinde bulunmuştur. Türkiye, temel sorunlarını diyalog ve müzakereye dayalı çatışma çözüm yöntemleri kullanarak çözememiş bir ülkedir. Halen Türkiye´nin içerisinde bulunduğu ekonomik kriz, Kürt sorununda yaşanan bu çatışmalı ortam göz ardı edilerek açıklanamaz. Devletin silahlı çatışma halini sürdürmek için ülke içinde ve ülke dışında (Suriye ve Irak) yürüttüğü askeri faaliyetlerin ekonomik maliyeti oldukça yüksektir. Türkiye çok uzun yıllardır silahlı çatışma ortamını yaşamaktadır. Kalıcı barış için çatışma nedenleri ortadan kaldırılmalıdır. Bunun için ilk yapılması gereken çatışmaların durması, diyalog yollarının açık tutulması, insan hakları ve demokrasi eksenli çözüm arayışlarına imkân sağlanmasıdır.'
Diyarbakır, Mardin, Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanlarının haklarında devam eden soruşturma ve kovuşturmalar gerekçe gösterilerek görevden alınmalarını da eleştiren İHD İskenderun Şube Başkanı Selçuk, 'Türkiye´nin yönetim sisteminin otoriterleştiği koşulların ortadan kaldırılarak demokrasi ve insan haklarına dayalı yeni bir toplum sözleşmesi yapması, barıştan ve barışı savunmaktan geçmektedir. Bunun için de ülkemizdeki demokrasi güçlerinin kararlı birlikteliği sürdürülebilir yeni bir barış sürecinin başlaması için en önemli güvence olacaktır. İHD, Türkiye´de barış ve demokrasiden yana kesimlerin birlikte mücadelesinin sonuç alacağı inancındadır. İHD olarak, ülkemiz başta olmak üzere tüm dünyada barışın egemen olduğu bir yaşam için insan hakları mücadelemizi sürdüreceğiz' değerlendirmesini yaptı.
9367,77%3,72
34,48% 0,07
36,21% -0,34
2960,09% 0,86
4956,37% 0,55