Tarih: 23.06.2020 14:50

Barodan üç noktada oturma eylemi

Facebook Twitter Linked-in

 
Hatay Barosu yönetimi ve üyeleri, bugün İskenderun, Dörtyol ve Antakya´daki adliye önlerinde yaptığı açıklama ve oturma eylemleri ile baro başkanlarının Ankara´ya girişi ve Anıtkabir´e ulaşmalarının engellenmesini protesto etti ve barolara destek açıklamasında bulundu. 
 
Baro Başkanlarının Ankara´ya girişlerinin engellenmesi sebebiyle bugün tüm barolar ile saat 12.30´da eş zamanlı Hatay Adliyesi, iskenderun adliyesi ve Dortyol adliyesi önünde düzenlenen basın açıklamasına Hatay Barosu Başkanı Av. Ekrem Dönmez, canlı yayınla katıldı.
 
Barodan üç noktada ortak tepki
 
Hatay Barosu YK üyesi Sevinç Çakıcı ve avukatlar, baro başkanlarına destek vermek amacıyla  eşzamanlı olarak adliye önünde basın açıklaması ve oturma eylemi yaptı. Hatay Barosunun Antakya Adliyesi önündeki açıklama sırasında meslektaşlarına telefonla bilgi veren Hatay Baro Başkanı Ekrem Dönmez, başkentte kendilerine yönelik uygulanan polis barikatının kaldırıldığını ve baro başkanlarının Ankara´ya geçişlerine izin verildiğini, 200 metrelik yürüyüş sonrası otobüsle Anıtkabir´e gideceklerini söyledi.
 
Hatay Barobu yönetim Kurulu adına şu açıklama yapıldı: 'Baro Başkanlarının, baroların yapısını değiştiren ve baroları etkisizleştirmeye yönelik yasa teklifinin geri çekilmesi için bulundukları illerden başkent Ankara´ya başlatmış oldukları yürüyüşün 5. Gününde Ankara´ya girişlerine izin verilmemektedir. Yürüyüş ve toplantı yapmak Anayasal bir haktır. Hakkın kullanımı izne tabi değildir. Bu nedenle Baro başkanlarımızın anayasal haklarını kullanmalarına izin vermeyenler suç işlemektedir. Baro başkanlarımızın etrafının bariyerlerle çevrilmiş olması ve kimse ile görüşmelerine izin verilmemesi fiili olarak bir gözaltı uygulamasıdır. Bu fiili gözaltı işlemi Anayasanın 19. Maddesi ile AİHS 5. Maddesine aykırılık teşkil etmektedir. Bu durumun bir an önce sonlandırılmasını talep ediyoruz. Baro başkanlarının başkente girişine izin vermeyen, en demokratik eyleme dahi tahammül etmeyen bu anlayış, yürüyüşün ne kadar haklı bir talep içerdiğini, meselenin sadece baroların yapısını değiştirmek olmadığını, ülkemizde her türlü hak arama mücadelesinin önüne geçmek amacı taşıdığı bir kez daha gözler önüne sermiştir. Baromuza, mesleğimize, insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne vakit kaybetmeden sahip çıkacağız. Tescilli FETO projesine hayır demek adına Ankara´ya yürüyen ve halen demokratik haklarını kullanmaları engellenen baro başkanlarımıza destek olmak için buradayız! Yargının kurucu unsurlarından olan ve Savunmayı temsil eden biz avukatlar; İnsan Haklarını ve Hukukun Üstünlüğünü her zaman ve her yerde sonuna kadar savunacağımızı, halkımızın hak arama mücadelesinin yanında olacağımızı, savunmaya yönelen her türlü müdahaleye karşı tüm gücümüzle mücadele edeceğimizi belirtmek isteriz. Baro başkanlarının başkent Ankara´ya alınmamalarını, fiili olarak şiddete maruz bırakılmalarını şiddetle kınıyoruz. Başkanlarımızın bu onurlu mücadelelerinin yanındayız. Savunma yoksa adalet de yok.'
 
Öte yandan HDP Hatay İl Eşbaşkanları Aysel Eşiyok ve Kerem Nalbant, baro başkanlarının yürüyüşünün engellenmesini eleştirdi. Toplumun, baskı, zulüm ve korku politikalarıyla esir alınamayacağını ifade eden Eşiyok ve Nalbant, ortak açıklamasında hükümete şöyle seslendi: 'İçinde adalet olduğunu iddia ettiğiniz partinizde adaletin kırıntısı dahi kalmadığını sizin ve küçük orağınız dışında kalan tüm toplum artık bunu net görüyordur. Dün darbelere karşı demokrasi mücadelesini, Edirne ve Hakkari´den olmak üzere iki koldan başlatan HDP´li seçilmişlere saldıran anlayışınız, bugün de barolara karşı yapacağınız hamlenize karşı gelerek Ankara´ya yürümekte olan avukatlara saldırmıştır. Bu anti demokratik tutumunuzu kınıyoruz. Hani geçmişte yere göye sığdıramadığınız ileri demokrasi anlayışınız? Toplantı ve gösteri hakkı anayasanın 34. maddesi ve uluslararası sözleşmelerde korunmuş olmasına rağmen, işinize geldiği gibi nasıl ihlal ettiğinizi  tarih not edecek ve yargılayacaktır. Ve tabi ki direktiflerinizi hoyratça kullananları da. İşte o zaman, en çok katlettiğiniz hukuk ve adalet kavramları size lazım olacaktır. Ama nafile.'

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —