Tarih: 25.06.2018 10:55

'Başkanlık sistemi Türk toplumuna uygun değil'

Facebook Twitter Linked-in

İskenderun/SES

 Savaş, 'Cumhurbaşkanı adayımız İnce iki kolunu da açarak tüm renkleri birleştirme çabası içerisinde. Biz bunu Hatay´da başardık. Hatay birçok rengin bir arada yaşadığı zengin bir şehir. Bütün bu renkleri de yöneticilerimizin kucaklaması lazım. Benim ruhum da bu kimliği taşıyor. İnce de ötekileştirmeden tüm toplumu aynı şekilde Türkiye Cumhuriyeti ve gelecek adına birleştirebiliyor” açıklamasını yaptı.
HBB´den yapılan açıklamaya göre Savaş, şu değerlendirmede bulundu: 'Başkanlık sistemi anayasal çerçevede Türk toplumuna göre uygun değil. Bir de Osmanlı´da hakanlar ve padişahlar vardı ama onları da durduracak vezirleri vardı. Fakat şimdi bugün herşeyi tek adama bırakıyorsunuz. Geçmişte türk toplumunda özellikle osmanlıda çok başarılı padişahlarımız vardı ama ´Deli Osman´larımız da ´Deli İbrahim´lerimiz de vardı. Şu anda belediyelerde çok iyi bir mekanızma var. Hata yapılmaması için birçok kanun ve denetçiler var. Tüm bu çerçevede eğer sizi iktidar kollamıyorsa hiç şansınız yok. Millet ittifakı içerisindeki tüm partiler meclisin egemen olduğu meclisten bakanların çıktığı bir sisteme geçişten bahsediyor. Bence de Türk toplumu için en doğru sistem odur. Kuvvetler ayrılığının olduğu, danışayın, yargıtayın, TBMM´nin, cumhurbaşkanlığının, başbakanın ve bakanların birbirini frenleyen, aynı zamanda dengeleyen bir sistemi, Türk toplumunun geleceği adına umut vadeden bir sistem olarak düşünüyorum. Uluslarası piyasayı, ekonomiyi ve Türk insanının ruhsal yapısını iyi bilen herkesi kucaklayabilecek bir yapıyla devletin donatılması lazım. Bu iş cumhurbaşkanını, bakanları ve bakan yardımcılarını seçmekle yetmez. Bütün sistemi çok donanımlı ve riyakatlı insanlardan seçmek lazım. Bir devlet kolay kurulmuyor, o topraklar kolay kazanılmıyor, o bayrak özgürce kolay dalgalanmıyor. Amerika dışında başkanlıkla yönetilen ülkeler sosyo-ekonomik gelişmişlikte en sonlarda. G 20´deki gelişmiş ülkelerin hepsi parlementer sistem ile yönetiliyor. Sistemi iyi kurmanız, özelikle ekonomide bağımsız bir tablo ortaya koymanız lazım. Merkez Bankası´nın faizlerini düşüremiyorsunuz, Dolar fırlıyor. Merkez Bankası´nın özerk olması lazım. Güçlü sanayimiz, üretimimiz ve ticaretimiz varsa, Euro ve Dolar paritesi fazla yükselmez. Faiz olmazsa daha fazla yatırım olur, istihdam sağlarsınız. Büyüme hızınız yüzde 5-5,5´i geçmediği veya düşmediği sürece tüm faiz, parite, işsizlik ve enflasyon çok daha dengeli gider. Yüzde 5-5,5 büyümeyi zaman zaman sanayi ile değil inşaat sektörü ile yakalıyorsunuz. Bu yalancı baharla yakaladığınız büyüme kalıcı olamıyor. Biz ne zaman katma değeri yüksek ürünler üretirsek, ne zaman yükte hafif pahada ağır ürünler üretirsek ne zaman bir Kore gibi olabilirsek o zaman büyüme sağlamış oluruz. Biz büyüme hızımızı bile yönetemiyoruz ve büyümemizi ifade edemiyoruz. Şu anda Türkiye Cumhuriyeti´nin çok fazla borcu var. Elin oğlu endüstiri 4.0´ı konuşuyor, biz endüstiri 2.5´teyiz. Bu fark nedir diyebilirsiniz. Endüstiri bir buhar makineleri ile, endüstiri iki elektriğin bulunması ile, endüstiri üç bilgisayarın hayatımıza girmesi ile ve endüstiri dört de robotik cerrahi ile başladı. Çok yakın bir zamanda robotlar yaşlıların bakımlarını üstlenecek. Yenilenebilir enerji, elektirikli arabalar ve belki de 8-10 sene sonra elektirikle çalışabilen helikopterlere veya taksilere sahip olacağız. Millet bunları konuşurken biz daha endüstiri 2.5´teyiz. Düşünmek, okumak ve bilmek lazım. Dünya´da 16 milyonluk bir Yahudi toplumu var. 104 tane bilim adamı çıkarmışlar ve bu insanlar Nobel Ödülü almış. Tüm İslam coğrafyasında 1 milyar 600 milyon insan yaşıyor. Biz 4 tane bilim adamı çıkarmışız ve Nobel Ödülü almış. Şu anda biz hangi kalkınmış devletin ürettiği makinayı üretiyoruz? 8 yıl önceki sistemde Dolar ile Türk Lirası paritesinin 1 olacağından söz ediliyordu. Şu anda 4,70´lerde. Siz dolaylı vergi ile insanların geçimini sağlıyorsunuz ve devletin ekonomik sorunlarını çözüyorsunuz.'




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —