Antakya/SES
Yetkili sendikanın attığı imza ve öngörüsüzlüğü sonucunda memurun maaş zammının, enflasyon farkından bile düşük kaldığı bir yılı yaşadığının ifade eden Türk Sağlık-Sen Hatay Şubesi Başkanı Şahin, yazılı yaptığı değerlendirmede şunlara yer verdi: 'Yılın son günlerindemalum-sen başkanının zaten verilecek olan enflasyon farkı ocak ayında ödenmeli gibi tuhaf açıklamasıyla da aslında memurun zammına ve meselesine ne kadar uzak olduğunu bir kez daha cümle aleme ilan etmiş oldu. İşçiler adına yetkili olan Türk-İş´in asgari ücretliye yüzde 26 zam aldığı bir dönemde memurlar adına yetkili olanların herşeyden bihaber olmalarını da onları üye olarak yetkili yapan kamu çalışanlarının dikkatini sunuyoruz. Umarız ki bu konuda gereğini 2019 yılında yaparlar. Türkiye Kamu-Sen memurun çok büyük ekonomik kayıplar yaşadığı bu dönemde ek zammı gündeme getirmiş ve bu konuda düzenleme yapılmasını istemiştir. Bunun için de tüm Türkiye´de eylemler yapılmış, kamuoyu oluşturulmuştur. Mücadelemiz sürecektir; umarız ki 2019´un ilk aylarında bu çağrımıza kulak verilir ve zaruret olan ek zam hayata geçer. Kamu çalışanlarının bekledikleri bir diğer önemli mesele de 3600 ek göstergedir. 2018 yılında bu anlamda Türkiye Kamu-Sen tarafından temeli atılan bir yasa tasarısı şuanda TBMM Plan Bütçe Komisyonundadır. Umarız ki bir an önce görüşülerek hayata geçer. 2018 yılında ne yazık ki sağlık çalışanlarının ne yazık ki beklentisi karşılanmamıştır. Yıpranma payı ile ilgili bir düzenleme yapılmış fakat düzenleme beklenenin ve söz verilenin çok gerisinde kalmıştır. Sağlık çalışanlarının döner sermaye gelirleri 2018´de de azalmaya devam etmiştir. Döner sermaye sisteminin çalışanlar için revize edilerek yenilenmesi şarttır. Performansa dayalı döner sermaye gelirleri tüm çalışanlar için makul bir seviyeye çıkartılmalı adaletsizlikler ve belirsizlikler sonlandırılmalıdır. Döner sermaye ile ilgili tüm çalışanların beklentisi karşılanmalıdır. 2018 yılında bitmeyen sözleşmeli çalışmadır. Sendika olarak beklentilerin karşılanmasını istediğimiz bir diğer husus vekil ebe, 4/b´li, 4+2´li, 4924 ve kamu dışı aile sağlığı çalışanı gibi farklı istihdam modellerinin tümden terkedilerek bu arkadaşlarımızın hepsinin kadrolu statüye geçirilmesidir. Hiç kimsenin eşi ile işi arasında tercihe zorlanmadığı, geleceğe güvenle bakabildiği bir çalışma düzeni için bu gereklidir. Ayrıca yıllardır sadece yaptıkları işin kadrosu olan memurluğu talep eden Yardımcı Hizmetler sınıfının da beklentisi karşılanmalıdır. 2018 yılında sağlıkta şiddet artmaya devam etmiş ve adeta bir terör halini almıştır. Ne yazık ki çözüm olmazsa bu halin önümüzdeki yılda da sürüp gideceği çözüm olmazsa aşikardır. Bu nedenle sağlık çalışanlarına yönelik şiddet sorununa dair somut ve caydırıcı yaptırımlar uygulanmalıdır. Tutuklu yargılama, acil olmayan sağlık hizmetlerinden kademeli men edilme, sıfır toleranslı alan uygulaması çözüm noktasında öncelikli adımlar olmalıdır. 2018 senesi, kamu ve sağlık çalışanları açısından beklentilerin karşılanmadığı ve ekonomik kayıpların kendisini fazlasıyla hissettirdiği bir yıl olmuştur. Umarız ki 2019 yılı, ek zam başta olmak üzere taleplerin karşılandığı, beklentilerin yerine getirildiği bir yıl olur. 2019 yılının devletin verdiği görevle milletine hizmet eden kamu çalışanları için iyi ve önemli gelişmelerin yaşandığı bir yıl olmasını istiyoruz. Türk Sağlık-Sen olarak bu temennilerimiz doğrultusunda her zaman olduğu gibi yılmadan mücadelemizi sürdüreceğiz. 2019´da da hak bildiğimiz yolda çalışanın her zaman yanında olacağız.'