Akın Bodur/İskenderun
Samandağlı olan Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları Oruç, Arsuz´un Kale mahallesinde ‘Arsuz Madencilik İnşaat Nakliyat ve Petrol Ürünleri Sanayi Ticaret AŞ´ tarafından yapılması planlanan Krom Ocağı ve Zenginleştirme Tesisi Kapasite Artışı ile ilgili ÇED sürecini TBMM´ye taşıdı.
Milletvekili Oruç, TBMM Başkanlığına verdiği soru önergesinde, şunlara yer verdi: 'Arsuz ilçesinin Kale Mahallesinde ‘Arsuz Madencilik İnşaat Nakliyat ve Petrol Ürünleri Sanayi Ticaret AŞ´ tarafından yapılması planlanan Krom Ocağı ve Zenginleştirme Tesisi Kapasite Artışı ile ilgili ÇED süreci başlatılmıştır. 22 Nisan Pazartesi günü Halkın Katılımı Toplantısı yapılacağı duyurulmuş, toplantıda yöre halkının tepkisi üzerine bilgilendirilmek istemedikleri gerekçesi ile iptal edilmiştir. Toplam ruhsat alanı 1.459 ha olmasına rağmen; 2009 yılında 23 ha ve 2009 yılında 9 ha için ´ÇED Gerekli Değildir´ kararı verilmiştir. Şimdi de ek 43 ha alan için ÇED süreci işletilmektedir. Böylece her adımda ilerleyen ekolojik tahribatın boyutları bütünlüklü olarak görülemez hale getirilmektedir. Krom madeninin büyütmek istendiği alanın Kale, Konacık ve Işıklı Mahallerine yakınlığı ve yaban hayatı geliştirme sahasının olumsuz etkilenmesi başlıca itiraz noktalarıdır. Krom madeni öğütülürken çıkan toz nedeni ile yerleşim yerlerinde yaşayan insanların sağlığına ve doğaya ciddi zararlar vermektedir. Maden aynı zamanda tarım üretimine zarar verirken, ağaçları da kurutmaktadır. Maden atıkları denizi ve yer altı su kaynaklarını kirletmektedir. Arsuz Yaban Hayatı Geliştirme Sahası´nın etkilenme alanında olan bu madenle yörenin özel flora ve faunasını koruma imkanı da ortadan kalkacaktır.'
43 hektarı istedi, 7 kişilik istihdam önerdi
Milletvekili Oruç, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum´a yönelttiği ve yazılı olarak cevaplandırılmasını istediği önergesinde şu sorulara yer verdi: 'Krom madeni öğütülürken ortaya çıkan aşırı miktarda tozun akciğer ve bronş kanserleri riskini artırması ve doğaya verdiği ciddi zararlar açıkça ortada iken; bölgede halihazırda var olan madenin de bu nedenle kapatılması gerekirken neden kapasite artırımı için süreç başlatılmıştır? Günde galeri başına iki dinamitle patlatmanın yapılacağı bir projenin turistik potansiyele sahip ve yerleşim alanlarına yakın bir yerde planlanması doğru mudur? İşletme ömrü boyunca kullanılacak toplam dinamit miktarı ne kadardır? Sadece 7 kişiye istihdam planlayan ve üretim artışı ön görülmeyen bu tesisin, yol açacağı tüm zararlar ele alındığında, nasıl bir kamu yararı elde edilmek istenmektedir? ÇED başvuru dosyasında belirtilen, mevcut işletilen alanlarla ilgili hangi riskler ortaya çıkmıştır? Bu konuda bakanlığınızın bir denetimi var mıdır? Ruhsat alanı ile ÇED alanı karşılaştırıldığında kümülatif bir çevresel etki değerlendirme sürecinin yürütülmediği görülmektedir. Bu hukuka karşı hile değil midir? Yaban hayatı geliştirme sahasına zarar verecek bir projeyle ilgili ÇED Başvuru Dosyası´nın işleme konulması, Türkiye´nin taraf olduğu Bern Sözleşmesi´ne aykırı değil midir?'