'Bütçe, eğitimin sorununu çözmüyor'

Hatay Milletvekili Serkan Topal, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi üzerne yaptığı konuşmada eğitim sistemini eleştirdi ve 'Bu anlayışla muasır medeniyetin üstüne çıkılmaz' değerlendirmesini yaptı.

SİYASET 18.12.2018 11:52:00 0

Akın Bodur/İskenderun


TBMM Genel kurulunda, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi üzerinde partisi CHP adına konuşan Hatay Milletvekili Topal, 'Milletimizin inanç temelinde eğitimin ve bilimin kutsallığı vardır. Hz. Peygamberimiz, bir hadisinde ´İlim Çin´de dahi olsa gidiniz bulunuz´ diye buyurur. Ortak değerimiz Hz. Ali ´Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum´ der. Mustafa Kemal Atatürk ise, ´Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir´ diyerek, bilimi gençliğimize ideoloji olarak bırakmış ve rehber olarak işaret etmiştir. Bunları dikkate almak yerine, Yunan hayranı, fesli bir meczup; devlet büyükleri ile boy boy fotoğraflarıyla, Türk gençliğine idol olarak sunuluyor. Bu kabul edilemez, bu anlayışla muasır medeniyet seviyesine çıkılamaz' dedi.

'İktidarın uygulamaları beyin göçü yarattı'
Milletin eğitim ve bilim konusunda yeniliğe açık bir toplum olduğunu ve bunun örneklerini Cumhuriyetin ilanından sonra ´millet mektepleri, köy enstitüleri, alfabe devrimi ve Üniversite reformu´ndan bilindiğini belirten Hatay Milletvekili Serkan Topal, şunları söyledi: '17 yıllık Ak Parti Hükümetlerinin eğitim politikasına bakıyoruz. Peygamberimizin hadisine uyuldu mu? Tabi ki hayır. Bırakın Çin´i, kütüphanede, laboratuvarda bilim arayan, akademisyenler üniversiteden kovuldu. Öğrencilerimiz; SBS, ÖSS, LGS, ÖYS, YGS, TYT, OKS, TEOG gibi üç harfli sınavlar icat edilerek adeta Çin işkencesine tabi tutuldu. Peki Hz. Ali´nin sözlerini dikkate alındı mı? O da alınmadı. Bırakınız öğretmene köle olmayı; ücretli sözleşmeli diye aile birlikleri bozulan, öğretmenlerimiz sisteme mahkûm edilerek adeta köleleştirildi. Mustafa Kemal Atatürk´ü, dinlemek bir tarafa nerdeyse adı silinecek. Atatürk´ün bilimi idol olarak alın dediği gençlerimize, Cumhurbaşkanının, Meclis Başkanının ziyaret etmeleri yetmezmiş gibi, bir de Diyanet İşleri Başkanının cübbesini giyerek ziyaret ettiği, Yunan hayranı, fesli bir meczup; devlet büyükleri ile boy boy fotoğraflarıyla, Türk gençliğine idol olarak sunuldu. İşte bu davranışın neticesi olarak, bir akademisyen çıkıp ´cumhurbaşkanına itaat farzı ayındır´ diyebiliyor. Bunun karşılığında Cumhurbaşkanı da kimin profesör olup olmayacağına karar veriyor. Muasır medeniyetin üstüne bu anlayışla çıkabilir miyiz? Tabi ki çıkamayız. İktidarın oluşturduğu eğitim tablosu ne yazık ki bu kadar acıdır. Bu acı tabloyu derslikleri artırarak, sınıf mevcutlarını azaltarak, müfredatı güncelleyerek bütçe rakamları ile oynayarak çözemeyiz. AK Parti´nin eğitim politikasını ekonominin kavramları ile ifade edecek olursak; kalitede resesyon, bakan ve sınav sayısında enflasyon, öğretmen ve öğrencilerimizde depresyon olarak açıklayabiliriz. Eğitimin durumu; resesyon, enflasyon ve depresyon. AK Partinin bu uygulamaları yüzünden ülkede beyin göçü başladı. Sadece 2017 yılında 20-35 yaş arası 130 bin eğitimli insanımız yurtdışına gitti ve dönmedi. Yani giden beyinler gelmiyor.'

Topal: Bütçe, eğitimdeki sorunların hiçbirini çözmüyor
17. bütçe dönemine girilen bir iktidar sürecinde AK´nin eğitimde sınıfta kaldığını belirten ve eğitime 2019´da ayrılan ödeneğin yarıya indirildiğini söyleyen milletvekili Topal, açıklamasını şöyle sürdürdü: 'Peki, bu bütçe ile eğitimin sorunları çözülebilecek mi? Böyle bir ümit var mı? İnanın olmasını çok isterdik. Bu bütçe, öğretmenlerin ek gösterge sorununu çözmüyor. Sözleşmeli öğretmenlerin, aile birliği sorununu çözmüyor, ücretli öğretmenlerin, sözleşmeye geçme sorununu çözmüyor, Meslek dersleri öğretmenlerinin usta öğretici olma taleplerini çözmüyor. Kurs öğretmenlerinin ders ücretlerini çözmüyor. İdarecilerin mülakat ve liyakat sorununu çözmüyor. Atama bekleyen öğretmenin sorununu çözmüyor, geleceğe dair hiç bir umut vermiyor. Haksız yere işten atılan KHK mağduru öğretmenin sorununu çözmüyor. Velilerin oluşturduğu okul aile birliklerinin, yasal ve idari sorunlarını çözmüyor.
Okullarda çalışan eğitim çalışanlarının sorunlarını çözmüyor. Öğrencilerin, istedikleri okula gitme isteklerini çözmüyor. Taşımalı eğitimin sorunlarını çözmüyor. Nitelikli-niteliksiz diye ayrıma tabi tutulan okulların derslik sorunlarını laboratuvar sorununu, spor salonu sorununu çözmüyor. Köy okullarının ana sınıfı ve birleştirilmiş sınıf sorunları çözülmüyor. Üniversite öğrencilerinin yurt sorununu çözmüyor, Çocukların Aladağ´da, Karaman´da olduğu gibi tarikat yurtlarına mahkûm edilmeye devam ediliyor. Yükseköğrenimin burs sorununu çözmüyor. Akademisyenlerin kadro sorununu çözmüyor. Peki, bu bütçe de hangi sorunlar çözülüyor? Belirli vakıf ve derneklerin kaynak sorununu çözüyor. Milletin vergilerinden oluşan kamu kaynakları, kutsaldır. Bu kaynakları birilerinin kasasına aktarmak, günahtır, haramdır. Eğitim ciddi bir iştir, bir ülkenin geleceğidir. Kalıcı, çağdaş bir eğitim sistemi oluşturmak zorundayız. Eğitimin tüm bileşenlerinin katılımı ile yeni bir Milli Eğitim Şurası derhal toplanmalı ve ortak akılı öne alan bir program geliştirilmelidir. Öğretmenlerimizin, ücretli sözleşmeli ayrımına derhal son verilmeli ve tamamı kadroya alınmalıdır. Öğretmenler kanunu mutlaka çıkarılmalı ve 3600 ek göstergeleri verilmelidir. Doğu bölgelerimizde görev yapan öğretmenlerimize teşvik sistemi getirilmelidir. Öğretmen niteliği fakültedeki eğitimden başlayarak artırılmalı öğretmenlik yeniden saygınlığına kavuşturulmalıdır. Okullarımız, nitelikli- niteliksiz gibi ayrımlara tabi tutulmamalıdır. Köklü bir eğitim reformunu hep birlikte Meclis´te yapalım. Eğitimi kişilerin inisiyatifinden alarak bir devlet politikası haline getirelim. Milletimiz ve gençlerimiz bizlerden bunu beklemektedir. Bakandan tarihi bir sorumluluk alarak bu konuda bir adım atmasını ve Cumhuriyetin temel değeri olan çağdaş eğitim anlayışını bir an önce hayata geçirmesini bekliyoruz. Milli Eğitim Bakanı olsam, bir yıl içinde 76 OECD ülkesi arasında PISA sıralamasında 50. olan Türkiye´yi ilk 10´a sokamaz isem, tüm görevlerimden istifa eder siyaseti bırakırım. Eğer bunları başaramazsanız sizde gereğini yapınız. Biliniz ki bu milletin çocuklarının vebali sadece atadığınız bakanın değil, aynı zamanda sizin de omuzlarında olacak, Tarih´te bunu böyle yazacaktır.'


Konteyner çarşı aydınlatmasının esnafa ödetilmesine tepki

Öntürk: Hatayspor, inşaatlar, yollar kadar önemli

Erzin AKP'de başkan Musa Kürtül

Hak sahipliği başvurusu bugün ve yarın

"Hatay mücbir bir yük altında"

Rezerv alana bir dava daha

İskenderun'da 'Çocuk Hakları Durağı'

KESK Sekreteri Pınar: 30 Kasım başlangıç

4 belediyeye ek bütçe

Bugün 20 Kasım: Dünya Çocuk Hakları Günü

Meme kanseri farkındalık semineri

Belen'den Letonya'ya, Erasmus+ ziyareti

Kadınlar 'şiddete karşı yürüyecek'

Dindar, kalp krizine yenik düştü

İskenderun Engelliler: 77-KKTC Vakıflar: 62

  • BIST 100

    9863,27%1,88
  • DOLAR

    34,75% 0,10
  • EURO

    36,60% 0,33
  • GRAM ALTIN

    2957,36% 0,48
  • Ç. ALTIN

    4831,50% 0,59