Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, deprem sonrası ‘yeniden inşada’ taş ocakları ve madencilik firmaları ‘malzemede yaşanan sıkıntı gerekçesiyle ’ ÇED raporu olmadan faaliyete geçebilmesini ve hassas alanlardaki kısıtlamanın kaldırılmasını eleştirdi.
Hatay Mahalli Çevre Kurulu’nun madencilik için ‘hassas alan’ olarak belirlenen alanları yeniden değerlendirerek 192 sayılı kurul kararının kaldırılmasının ardından artan taşocağı faaliyetleri ve deniz dolgusunun yarattığı çevre sorunlarına dikkat çeken Başkan Savaş, “Çöp alanını genişletmemize izin verilmezken bugün o alanlar taş ocaklarına teslim edildi” dedi.
Başkan Savaş, Samandağ ilçesinde Kapısuyu, Vakıflı, Hıdırbey, Yoğunoluk, Eriklikuyu, Mızraklı ve Uzunbağ Mahallesi muhtarları ve vatandaşları ile bir araya geldi. Son 3-4 aydır özellikle depremin yıkıcı etkisinin daha fazla olduğu bölgeleri siyaset için değil, hayata tutunmaya ve Hatay’ın yeniden varoluşuna katkı sağlayan vatandaşların, esnafın ve çiftçinin sıkıntılarını çözmek için ziyaret ettiklerini belirtti.
‘’BÜYÜKŞEHİR BAŞKANI İKTİDAR PARTİSİNDEN OLMAZSA ŞEHRE HİZMET GELMEZ’’ ALGISI OLUŞTURULMAYA ÇALIŞILIYOR
‘’HBB Başkanı iktidar partisinden olsun yoksa şehre hizmet gelmez’’ söylentisinin yaygınlaştırılarak bir algı oluşturulmaya çalışıldığına dikkat çeken Savaş, Hatay’da şu anda zaten belediyelerin çoğunluğunun yıllardır iktidar partili belediye başkanları tarafından yönetildiğini hatırlattı.
Başkan Savaş, “Onlar bu ilçelerimize hiçbir şey yapmamışlar. Bizim ödediğimiz vergilerin karşılığını bize fitre zekât gibi göndermişler. Buna bile ses çıkarmamışlar. Antakya Belediyesi 9 yıl boyunca bir kentsel dönüşümü bile beceremedi. Bu iktidara teslim edilen her yer felç olmaya mahkûm, bunu açıkça görüyoruz” dedi.
“BİZE İZİN YOK AMA TAŞ OCAKLARINA VAR"
Son dönemlerde Hatay’da maden ocakları, taş ocakları, deniz dolgusu gibi birçok işletmenin başvurularına “ÇED raporuna gerek yoktur.” denildiğini hatırlatan Savaş şunları söyledi:
‘’Bu iktidar bize yıllarca çöp sahasının genişletilmesi için yaban hayatını koruma gerekçesiyle izin vermedi. Oysa şimdi bizim çöp için genişletmek üzere izin istediğimiz alanlara taş ocağı izinleri verildi. Demek ki bu konularda politik düşünmemek gerekirmiş. Neden bu zamana kadar bize şaşı bakılarak büyükşehrin ‘çöp depolama alanı’nın genişletilmesine müsaade edilmedi? Bize izin yok ama taş ocaklarına var. Hatta güçlü insanlar, ÇED raporu olmadan denizi de doldurdu, ormanı da yok etti, sanayi alanına da işgal etti. Tüm dünya, insan sağlığına ve çevreye daha fazla önem verirken bizde ise kararlar bu kadar kolay alınmamalı.’’ dedi.
“AFET BÖLGESİ İLAN EDİLİRSE DESTEKLER ARTAR”
Depremin sadece yeryüzünde değil, yeraltında da büyük hasarlara yol açtığını söyleyen Savaş, “Hatay’ın her noktası için hazırladığımız, 1 milyar 303 milyonluk 77 tane projeyi Dünya Bankasına sunduk. Buradan gelecek krediyi şehrimizin altyapısından üstyapısına kadar ihtiyaç duyulan alanlarda kullanacağız. Çevre ve Şehircilik Bakanlığına deprem illeri arasından en fazla proje veren biziz. Çünkü biz yıllardır şehrimizin tamamı için projeler hazırlıyoruz” açıklamalarında bulundu.
İller Bankasına 3-4 yıl önce verilen projeleri, acil ihtiyaç özelliklerine göre belli bir sıraya koyduklarını aktaran Savaş, “Kurumdan, tarafımıza olumlu sonuçlar verildiği zaman kamuoyuyla paylaşacağız. Şu bir gerçek ki Hatay daha yeni, büyükşehir belediyesi oldu. Şehrin çok fazla altyapıya ihtiyacı var. Hatay ‘özel afet bölgesi’ ilan edilirse destekler artar diye düşünüyorum” diye konuştui.
“HİSSELER YOK PAHASINA EL DEĞİŞTİRİYOR”
Hükümet tarafından inşa edilen konutların ihtiyacın çok altında olduğunu kaydeden Savaş, yurt dışından gelenlerin Hataylıların arsa veya konut hisselerini yok pahasına satın aldığına, hükümetin her alanda maliyet artışlarını kontrol etmesi gerektiğine dair de uyarılarda bulundu.