Dr. Necmettin Çalışkan, TOSYÖV Mütevelli Heyeti üyesi ve Hatay Destekleme Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Tahsin Rende ve yönetimini ziyaret etti. SP Antakya İlçe Başkanı Abdülhadi Bük ve Hatay İl Başkan Yardımcısı F. Serdar Özal´ın eşlik ettiği ziyarette Dr. Çalışkan, Türkiye´nin sınır komşularıyla yürüttüğü ilişkiler, üretim politikaları, yatırım ve istihdam olanaklarına ilişkin görüş alışverişinde bulundu.
Sınır komşularındaki gelişmeleri de değerlendirdiği ziyarette Dr. Çalışkan, gelişmeleri ‘ciddi problem´ olarak yorumladı. “Allah muhafaza adım adım sıra bize geliyor” diyen Çalışkan, gelişmelerde İsrail´in sorumluluğuna işaret etti. Çalışkan, şunları söyledi: “İsrail´in etrafındaki her ülke kumpasa alınıyor sonra da paramparça ediliyor. Bu ülkeleri yok etmek için de batılılar “biz size savaş uçaklarını gönderdik ertesi günde tanklarla giriş yapacağız” demiyor. Mesela ülkede bir fitnecilik tohumu ekiyor insanları kanlı bıçaklı hale getiriyor. Onun için birlik olmak zorundayız.” “… sonraki adımları telaffuz etmek istemiyorum”
Ülkede ayrışmaların yaşandığını da vurgulayan Dr. Çalışkan, İskenderun´dan Samsun´a bir hat çizildiğinde hattın sağ tarafının boşaltıldığını, Doğu illerinin tamamında nüfusun sürekli gerilediğini belirtti. Çalışkan, buna ilişkin şu görüşleri dile getirdi: “Ülkemizde her geçen gün bir ayrışım düşmanlık fitne tohumları ekiliyor. Bir yandan da kutuplaşma hakim. Şu anda haritayı ele aldığınızda İskenderun´dan Samsun´a kadar bir hat çizelim sağ tarafı boşaltılıyor. Doğu illerinin tamamında sürekli nüfus geriliyor. Çünkü adım adım tahliye ediliyor. Bu da ülkemiz üzerinde oynanan oyunların bir parçası, o yüzden tüm politikaları kökten gözden geçirilmesi gerekiyor. Bir yandan üretim dursun çalışan işletmelerin kapısına kilit vurulsun, köylü fabrikalarda işçi olsun, küçük esnaf AVM´lerde tezgahtar olsun isteniyor. Bir yandan korkunç derecede iç göç yaşanıyor. Nüfus yoğunluğu Büyükşehirlere toplansın yani sonraki adımları telaffuz bile etmek istemiyorum.”
Türkiye´nin ürün deseni ve potansiyelini de değerlendiren Çalışkan, Türkiye´nin tarımsal açıdan kendine yeten bir ülke konumundan bugün saman dâhil ‘dört mevsim yedi bölgede´ yetişen buğdayı ithal eder duruma geldiğini, çiftçinin maliyetlerden dolayı üretimden vazgeçmeye başladığını söyledi. Çalışkan, canlı hayvan ithalatıyla da başka ülkelerin istihdam sorunun çözümüne katkı verdiğini ifade ederek, “Halbuki üreticiyi teşvik edip çiftçimize üretim yaptırmalıyız. Bunu yaparak ülkeye katma değer katmış oluruz. Kendi üreticimize destek olarak vermemiz gereken rakamı ihraç ve ithalata ödediğimiz için belimiz doğrulmuyor. İşte sürekli cari açık oluyor. Türkiye´de üretimi teşvik ederek artırmak lazım. Üretim artarsa herkes birlikte kazanır. Ama maalesef bugün öyle bir sistem kurulmuş ki imkânlar var üretmiyoruz, her şeyi ithal ediyoruz” diye konuştu.