Kampanya döneminde adaylar üzerinden çok manipülasyon yapıldığını belirten, Milletvekili Çalışkan, “İktidar cenahı, muhalefetin adayını belirlemeyi, müdahale etmeyi ve sabote etmeyi kendine vazife bildi. İlkesizce yıpratmayı tercih etti” dedi.
Sandık sonucunun faturası Altılı Masa’nın mutabakatla belirlediği isme kesilmeye çalışılsa da Millet İttifakının cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun toplumun bütün kesimlerinden oy alabilecek, güven telkin eden bir aday olduğunu ispatladığı vurgulayan Çalışkan, Kılıçdaroğlu’nun kampanyasını, “Başarılı bir süreç yürüttü, etik değerleri çiğnemedi, belden aşağı vurmadı, destekçilerini mahcup etmedi. Hukuk, eşitlik ve adalet vurgusu yaptı. Ülkenin ve toplumun yaşadığı problemleri, hangi kesimlerin nelerle karşılaştığını bilerek çözüm önerileriyle politikalar üretmeye çalıştı ama vaatleri yeterli desteği görmedi” şeklinde değerlendirdi.
TOPLUM KUTUPLAŞTIRILDI
İktidar başarısızlığının farkında olduğundan kampanyasını kimlik siyaseti üzerinden yürüttüğünü vurgulayan Milletvekili Çalışkan, “İktidar elinde bulundurduğu devasa medya gücünü etkili bir şekilde kullandı. Nefret uyandıran, meşun kamuya ait iki T'den biri olan devlet kanalının nasıl davrandığını da hepimiz gördük. Etnik milliyetçilik vurgusu ve söylemi üzerinden toplum kutuplaştırıldı. Ezan, cami, bayrak ve vatan edebiyatı üzerinden din eksenli propaganda yürütüldü. İktidar bu süreci nasıl yönetti, etik kuralları nasıl ihlal etti, kamuoyunun takdirine bırakıyoruz” ifadesini belirtti.
HER YOL MUBAH GÖRÜLDÜ
Seçimin sonuçlanmasına karşın iktidarın muhalefete yönelik sert üslubu da eleştiren Çalışkan, kimlik siyaseti ile sorunların ‘örtbas’ edilmeye çalışıldığı görüşünde. Çalışkan, şunları ifade etti:
“Bunun nedeni ne olabilir? Birincisi; önü alınamayacak büyük bir ekonomik kriz var. Krizi ötelemek için her çareye başvuruluyor ama olmuyor. İkincisi; dış politikadan iç politikaya, eğitimden hukuka pek çok problem yığınla önümüzde bekliyor. Kimlik siyasetiyle bunlar daha ne kadar örtbas edilebilir bilemiyoruz. Kandırılmaya alışık olanlar, toplumu kandırarak milyarlarca metreküp doğal gaz, petrollerle halkı uyutmayı denedi. Sandıktan çıkan sonuca göre her iki kişiden biri bu yönetimi istemiyor, muhalefeti tercih ediyor. Bünyesine kattığı kamburlar da düşünülürse önümüzde sancılı bir dönem var demektir.”