Can Atalay: Hatay halkına emanetiz

Biri hapishanede, Hatay’dan milletvekili adayı Ş. Can Atalay. Diğeri 6 Şubat depreminde enkazdan yaralı olarak kurtarıldı, gazeteci Akın Bodur. Akın Bodur, hastane yatağında hazırladı soruları. Atalay, A-47 koğuşundan yanıtladı.

RÖPORTAJ 26.04.2023 19:17:00 0

Akın Bodur / SES
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay milletvekili adayı avukat Ş. Can Atalay, seçim çalışmalarını daha özgür bir ortamda yapmak ve insanların gözüne bakarak sohbet edebilmeyi istediğini ama bunun eksikliğini yaşadığını belirtti. Atalay “Bunun eksikliğini yaşıyorum adil ve eşit olmayan koşullarda, devletin tüm kurumlarının sarayın emrine amade olduğu koşullarda seçime gidiyoruz. Hakemi yenecek güç ve kararlılık içindeyiz. Hatay’daki arkadaşlarıma ve Hatay halkına emanetiz” değerlendirmesinde bulundu.

Gezi Parkı davasında hakkında 18 yıl hapis cezası verilen ve 14 Mayıs seçimlerinde Hatay’dan ilk sıra aday gösterilen Can Atalay, cezaevinden sorularımızı yanıtladı. Atalay, “Silivri’nin zindanları soğuktur ama Hatay’a reva  görülenler insanlığı donduracak cinstendir’’ dedi.

Seçilmesi halinde mesaisinin önemli bölümünü TBMM ve Hatay’da geçireceğini ifade eden Can Atalay, milletvekili olarak hem Hatay’ın sorunları hemde Cumhuriyetimizin aşması gereken karanlıkla meşgul olacağını söyledi.

Seçimin ilk turda kazanılmasının çok önemli olduğunu anlatan ve deprem sonrası farklı kentlere giden seçmeni Hatay’a dönerek oy kullanmaya çağıran Can Atalay, milletvekili tercihinde seçmenin oyuna talip olduğunu söyledi.

Depremin mağduriyeti azaltmak yerine depremi fırsata çeviren bir idare ile karşı karşıya olduğunu savunan Can Atalay, ulusal ve uluslararası bir kampanya ile Hatay’ın yeniden inşaası için pozitif ayrımcılık uygulanması gerektiğini söyledi. Can Atalay, “Yönetenler beceriksizliği ile Hatay halkının hem canına kastetti hem de onlarca yıllık birikimlerini yok etti. Bu saatten sonra Hatay halkı eğitime, sağlığa ve barınmaya para ödememelidir” düşüncesini paylaştı.

Tedavimin sürdüğü hastaneden yönelttiğim soruları Silivri Kapalı Cezaevi’nden yanıtlayan Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili ilk sıra adayı Şerafettin Can Atalay’ın avukatları aracılığıyla sorulara verdiği yanıtlar şöyle:

- Seçim kampanyanızı partiniz Türkiye İşçi Partisi’nin yanı sıra yöredeki bazı sivil toplum kuruluşları ve Hatay’daki yurttaşlar yürütüyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Depremin ilk gününden bu yana arkadaşlarım orada, depremde en çok hasar gören, kayıplarımız olan bölgelerde, dağın her iki yanında da müthiş bir dayanışma örgütlediler. Hatay’daki seçim çalışmalarımızın yurttaşlar, demokratik kitle örgütleri tarafından da sahiplenilmesi önemlidir. Bu sahiplenmenin çoğalarak süreceğini umuyorum.

- Milletvekili adayı olarak cezaevinde bulunmanız seçim stratejinizi nasıl etkiliyor? Alanda olsaydınız stratejide nasıl bir farklılık olurdu?

Elbette seçim çalışmalarını görece daha özgür bir ortamda yapmak ve insanların gözünün içine bakarak sohbet edebilmeyi çok isterdim. Bunun eksiliğini yaşıyorum. Kaldı ki 20 yıllık saray rejimi tüm ülkeyi bir açık cezaevine dönüştürdüğü gerçeğini unutmamalıyız. Adil ve eşit olmayan koşullarda, devletin tüm kurumlarının sarayın emrine amade olduğu koşullarda seçime gidiyoruz. Hakemi de yenecek güç ve kararlılık içindeyiz. Başta Barış Atay arkadaşım olmak üzere tüm arkadaşlarım oradalar ve son düzlükte de iyi çalışacaklar. Onlara ve Hatay halkına emanetiz…

- İttifakta yer aldığı için Türkiye İşçi Partisi’nin seçim barajı sorunu yok. Alacağınız oy sayısı, sizin parlamenter olup olmayacağınızı belirleyecek. Mecliste temsil edeceğiniz Hatay halkına seçim vaadiniz var mı?

Hatay halkına işbaşına gelen iktidarlar çok eziyetler çektirdi. Sahipsiz bıraktı. Dünyanın en özel kentlerinden biri olan Hatay sessiz bir ölüme sürüklendi. Ekonomik ve son depremde görüldüğü gibi sosyal ve fiziksel olarak yok edilmek istendi. Çünkü Hatay çok renkli ve çok sesli yapısı tek sesli saray rejiminin varlığını tehdit ediyordu. Ancak kimsenin ahı yerde kalmayacak, bunca yıkımın ardından sonuna kadar adalet için mücadele edeceğiz. Hatay’ın yeniden inşası Hatay’ın çoğulcu özelliğini tahrip etmemeli, tarihine ve kültürüne yaraşır olmalı. Bunun her aşamada takipçisi olacağız. Yeniden inşa hem sosyal bir hak olarak konut hakkına, kent hakkına uygun olmalı hem de meralarımız, tarım alanlarımız, doğal varlıklarımız tahrip olmamalı. Seçimle bitmeyen, yurttaşların her gün kendi haklarını talep ettikleri bir dönem yaşayacağımızı umuyorum. Arkadaşlarım da ben de unutmayız. Eskiler “fikri takip” derler. Başladığımız işi, tuttuğumuz ipin ucunu bırakmayız.

- Haber mecrasını seçim meydanı olarak görseniz, seçmene neler söylemek isterdiniz?

Zor bir soru. Acısı bu kadar taze bir kentte bir süre hep beraber susar ve kalbimin tüm derinliklerinde acısına ortak olmaya çalıştığımı hissetmelerini isterdim. Silivri’nin zindanları soğuktur ama Hatay’a reva görülenler insanlığı donduracak cinstendir.  

Sonra da;

1. Kimsenin ahı yerde kalmayacak, adalet için sonuna kadar mücadele edelim.

2. Hatay’ı tarihine, kültürüne uygun, eşitliğin kardeşliğin kenti olarak yeniden inşa edelim. Kaderimizi kimseye emanet etmeyelim. Kendi kaderimizi kendimiz belirleyelim. Sağlıklı, afet dirençli bir kent ancak yurttaşların muktedir olanları ve sürecin tümünü denetlemeleri ile mümkündür.

3. Hatay ülke ekonomisine büyük katkı sağlamaktadır. Ancak yatırım ve teşviklerde çok az pay almaktadır. Bu konuda da adaleti sağlayacak çalışmaları organize etmeliyiz.

4. Hatay istihdam sorunu yaşamamalıdır. Eğitim kalitesini yükseltecek adımlar atılmalıdır. Hatay bir dünya şehridir ve onu cazibe merkezi yapacak adımlar atılmalıdır. Daha azına razı olmak Hatay’a ve Hatay halkına haksızlıktır.

- Seçildiğinizde yöre halkı nasıl bir milletvekili profili ile karşılaşacak?

Mesaisinin önemli bölümünü TBMM’de ve Hatay’da geçiren bir milletvekili olmak isterim.. Ülkemin özgür, adil ve mutlulukla ışıldayan bir ülke hayali benim çocukluk günlerimin arkadaşıdır. Ne yazık ki büyüdükçe ülkemi yönetenlerin sorumsuzlukla davrandıklarını ve toplumu zehirlediklerini gözlemledim. Bu nedenle hayatım boyunca doğup büyüdüğüm ülkeme karşı  kendimi borçlu hissettim. Mücadelem kimsesiz bırakılanların ve haksızlığa uğrayanların mücadelesi oldu. Şimdi de tüm birikimimi ve enerjimi yönetenlerin ölüme terk ettiği, sahipsiz bıraktığı Hatay için harcamak istiyorum.

Hataylıların, Türkiye’nin; çalışanların hakları ve gelecek kuşakların haklarının korunması için doğal varlıkların korunmasına ilişkin her çabada bir tutam dahi olsa tuzu olan bir iradeye oy vereceğini bilmesini isterim.
Hatay, Cumhuriyet’in en önemli simge kentlerinden biri. Hem Hatay’ın sorunları ile hem de Cumhuriyetimizin aşması gereken bu karanlıkla meşgul olacağız.

- 6 Şubat depremleri seçim bölgeniz Hatay’da büyük bir yıkım yarattı. Artık yeni bir Hatay var. Sizin öncesinde tanıdığınız bildiğiniz Hatay nasıldı?

Güzeller güzeli bir kent. Hem çoğulculuğu hem de özel olarak kadınların toplumsal yaşamdaki örnek konumları nedeni ile Hatay Türkiye’ye model olabilir. Hatay sahipsiz bırakıldığı için ve çok sesli yapısıyla baskıcı ve otoriter rejimleri tehdit ettiği için yönetenler tarafından zulme uğradı. Deprem ise yönetenlerin basiretsizliği nedeniyle felakete dönüştü. Hatay ülkemin en güzel yerlerinden biri değil sadece, aynı zamanda dünyanın gözde kentlerinden biridir.
Kentin yeniden inşasını saniyen takip edersek Hatay yeniden ayağa kalkar ve emin olun ekonomik olarak da çok daha iyi bir konuma gelir.

- Deprem sonrası Hatay’da yaşayan seçmenlerin bir bölümü farklı kentlere gitti.​ Gidenlerin geri dönüp oy kullanmamaları halinde, Hatay’da seçim sonuçlarını sizce nasıl etkiler?

Hatay halkı hem kentine hem de Türkiye’ye sahip çıkacaktır. Bu seçimin ilk turda kazanılması çok önemlidir. Tüm Hataylı’ları bu zor koşullarda dahi kentlerine dönerek oy kullanmaya, Kemal Kılıçdaroğlu’nun  ve halkın gerçek temsilcilerinin seçilmesine katkı vermeye çağırıyorum.
Bir oy Kılıçdaroğlu’na verdikten sonra, o diğer bir oya da biz talibiz.

- Hatay’ın acil çözülmesi gereken en öncelikli sorunları olarak neleri görüyorsunuz?

Elbette öncelikle mal ve can güvenliğini sağlayacak deprem dahil afetlere dayanıklı bir kent olarak yeniden inşasını planlamak olmalıdır. Bilim insanlarının ve alanında uzman kişilerin önerileri doğrultusunda halkın yararına, kültürel, tarihi ve sosyal dokusunu koruyacak adımların atılması elzemdir. Hatay’ın bir dünya şehri olduğunu unutmadan, bir cazibe merkezi haline getirecek şekilde bir yeniden inşa süreci örgütlenmelidir.
Hatay’a ulusal ve uluslararası bir kampanya ile yeniden inşası için pozitif ayrımcılık uygulanmalı, teşvik dahil bir dizi konuda önceliğe alınması gerekmektedir.
Bu saatten sonra Hatay halkı eğitime, sağlığa ve barınmaya para ödememelidir. Yönetenler, beceriksizliği ile Hatay halkının hem canına kast etti hem de onlarca yıllık birikimlerini yok etti.
Depremden bu yana neredeyse üç ay geçtiği halde devlet enkaz güvenliğini bile sağlayamadı. Devletin koruması altındaki bina ve enkazlar talan edilmeye devam ediyor.
Deprem sonrasında mağduriyeti azaltmak yerine depremi fırsata çeviren bir idare ile karşı karşıyayız. Hatay’ı ve ülkeyi Saray’ın zulmünden kurtarmak en öncelikli görevdir.


Konteyner çarşı aydınlatmasının esnafa ödetilmesine tepki

Öntürk: Hatayspor, inşaatlar, yollar kadar önemli

Erzin AKP'de başkan Musa Kürtül

Hak sahipliği başvurusu bugün ve yarın

"Hatay mücbir bir yük altında"

Rezerv alana bir dava daha

İskenderun'da 'Çocuk Hakları Durağı'

KESK Sekreteri Pınar: 30 Kasım başlangıç

4 belediyeye ek bütçe

Bugün 20 Kasım: Dünya Çocuk Hakları Günü

Meme kanseri farkındalık semineri

Belen'den Letonya'ya, Erasmus+ ziyareti

Kadınlar 'şiddete karşı yürüyecek'

Dindar, kalp krizine yenik düştü

İskenderun Engelliler: 77-KKTC Vakıflar: 62

  • BIST 100

    10257,40%1,75
  • DOLAR

    34,81% 0,01
  • EURO

    36,74% 0,01
  • GRAM ALTIN

    2977,77% 0,11
  • Ç. ALTIN

    4837,03% 0,00