1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Gününde yapılan basın açıklamasında çarkların en az 4 hafta durdurulmasını isteyen Ünsal: Ne pahasına olursa olsun ´çarklar dönecek´ inadıyla, göz göre göre hastalanıyoruz, ölüyoruz ve tük
İskenderun´da 1 Mayıs´ı kutlamak için Eğitim Sen´in oluşturduğu oluşturulan tertip komitesi, 18 gün sürecek ´tam kapanma´ nedeniyle 1 Mayıs kutlamasını erken yaptı. İskenderun 1 Mayıs Tertip Komitesi adına açıklama yapan ve hükümetin salgın politikasını eleştiren Mustafa Ünsal, 'Ne pahasına olursa olsun ´çarklar dönecek´ inadıyla, insan yaşamını piyasaya kurban eden bir anlayışla ve aşı tedarikindeki başarısızlıkla göz göre göre hastalanıyoruz, ölüyoruz ve tükeniyoruz! ´Böyle salgın mücadelesi olmaz´ diyor ve yaşam hakkımızdan vazgeçmiyoruz. Sadece sağlığımız değil; işimiz, aşımız, geçimimiz de tehdit altında. Pandemi sürecinde yurttaşlarına en az nakdi destek veren iki ülkeden biri Türkiye oldu' dedi.
Düzen covid-19 salgınıyla insanlığın geleceğini tehdit ediyor
Ünsal, koronavirüs salgınının üzerinden bir yıl geçtiğini belirterek, 'Mevcut düzenin insanlığın temel sorunlarının çözümünde ne kadar yetersiz olduğu çok acı bedeller ödeyerek bir kez daha görüldü. On yıllardır dünya halklarına sınırsız bir emek ve doğa sömürüsü, savaşlar, ekonomik krizler, artan eşitsizlikler, yoksulluk, işsizlik dışında hiçbir şey sunmayan bu düzen covid-19 salgınıyla insanlığın geleceğini tehdit ediyor' dedi. İskenderun Atatürk Anıtı Alanında dün yapılan basın açıklamasına konuşan Ünsal, 'Dünya kapitalist sisteminin yarattığı eşitsizliklerin ağır sonuçlarını her gün yaşıyoruz. Sağlık hizmetlerinin ve güncel olarak da COVID-19 aşısının bir ticari meta haline gelmesinin bedelini insanlık ağır biçimde ödüyor. Ve bu koşullar altında Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu 1 Mayıs 2021´de ´Yeni bir toplumsal sözleşme ve herkese aşı hakkı´ mücadelesini büyütme çağrısı yapıyor' diye konuştu.
'Çarklar dönecek, inadıyla, insan yaşamı piyasaya kurban ediliyor'
Bazı siyasi parti ve demokratik kitle örgütleri ile Arsuz Belediyesi eski başkanlarından Nazım Culha´nın da katıldığı basın açıklamasında, 'Herkese aşı, herkese sağlık; Zafer birleşen emekçinin olacak; Yaşasın 1 Mayıs, yaşasın halkların kardeşliği; Sözleşmeyi değil, cinayeti engelle; Faşizme karşı omuz omuza; Her yer 1 Mayıs, her yer Taksim' sloganları arasında konuşan Ünsal, açıklamasını şöyle sürdürdü: 'Bu topraklarda yaşayanlar, aklı, bilimi, emeği ve insan yaşamını öncelemeyen bir anlayışla yönetilenler, daha ağır bedeller ödüyoruz. Şeffaf olmayan ve tartışmalı resmi verilerle bile covid-19 salgınıyla mücadelede dünyanın en başarısız ülkelerinden birinde hayatta kalmaya çalışıyoruz. Sermayenin ve patronların çıkarları için, akıl, bilim ve milyonların sağlığı yok sayılıyor. Açık alanlarda nefes almamız yasaklanıp kapalı ortamlarda çalışmaya zorlanıyoruz. Ne pahasına olursa olsun ´çarklar dönecek´ inadıyla, insan yaşamını piyasaya kurban eden bir anlayışla ve aşı tedarikindeki başarısızlıkla göz göre göre hastalanıyoruz, ölüyoruz ve tükeniyoruz! ´Böyle salgın mücadelesi olmaz´ diyor ve yaşam hakkımızdan vazgeçmiyoruz. Sadece sağlığımız değil; işimiz, aşımız, geçimimiz de tehdit altında. Pandemi sürecinde yurttaşlarına en az nakdi destek veren iki ülkeden biri Türkiye oldu. İşsizlik her gün yeni rekorlar kırıyor. Kod 29 ile tazminat bile alamadan işimizden ediliyoruz. Milyonlarca çalışan ve ailesi ücretsiz izin dayatmasıyla günde 50 liraya yaşamaya mahkum ediliyor. Gıda enflasyonu ile milyonlar açlık sınırının altına itiliyor. Evimize gelen faturalar kabarıyor, çarşı pazar alışverişi her gün bir öncekinden daha pahalı oluyor. Uzaktan çalışma gibi esnek çalışma biçimleriyle güvencesizlik yaygınlaşıyor. Halk yaşam mücadelesi verirken, şirketler pandemide kârlarını artırıyor. “Geçinemiyoruz” çığlıkları yükselen ülkemizde 26 dolar milyarderinin serveti son bir yılda 38,3 milyar dolardan 53,2 milyar dolara yükseliyor. Bir yanda açlık, yoksulluk ve işsizlik; diğer yanda servetler birikiyor. Ekonomik kriz ve pandemi koşullarında, adaletsizliğin en çirkin yüzü karşımıza çıkıyor. Pandemi sürecinde sınıfsal eşitsizliklerin yanında toplumsal cinsiyet eşitsizliği de derinleşiyor. Salgında kadınların omuzlarına yıkılan hane içi iş ve bakım yükü artıyor, kadına yönelik şiddet tırmanıyor. Kadınlar bir yandan işsizliğin, bir yandan pandemide yaygınlaşan esnek çalışma biçimlerinin ve güvencesizliğin hedefi haline geliyor. Pandemi koşullarında kadınların güçlendirilmesi gerekirken, İstanbul Sözleşmesi gibi kazanımlar iktidarın hedefi oluyor. Bu koşullar altında işimiz, aşımız ve sağlığımız için söyleyecek çok şeyimiz var. Taleplerimiz ve öfkemiz var. Emekçilerin umutlarını ifade edeceğimiz 1 Mayıs´ımız var. Ancak ülkeyi yönetenler her zaman olduğu gibi talepleri, öfkeleri ve umutları yasaklarla susturmaya çalışıyor.'
1 Mayıs yasaklarına pandemiyi gerekçe gösteriliyor
Yaşamını yitiren emekçiler için bir dakikalık saygı duruşunda da bulunan katılımcılara seslenen Ünsal, 'Pandemiye dair aklın ve bilimin emrettiği tedbirleri almayanlar, zorunlu olmayan iş kollarında çalışmanın 28 gün durmasını reddedenler, hatta aldıkları kısıtlı tedbirleri bizzat kendileri çiğneyenler, lebalep kongrelerde halk sağlığı sorunu yaratanlar, 1 Mayıs yasaklarına pandemiyi gerekçe gösteriyor. Pandemi önlemleri alınarak, maske ve mesafeye dikkat ederek 23 Nisan ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını ve 30 Nisan ve 1 Mayıs 2021 tarihlerinde yapmak istediğimiz her türlü açık hava etkinliği yasaklanıyor. Kimi valilikler binalarımız başta olmak üzere kentlerin dört bir yanına asmak istediğimiz 1 Mayıs afişlerimiz ve pankartlarımızda bulaşan bir ´mutasyon´ keşfediyor. Bu ülkenin işçilerinin ve emekçilerinin aklıyla alay ediliyor. Hastanelerin yoğun bakımları tıka basa dolmuşken, resmi rakamlarla her gün 300´ün üzerinde insanımızı kaybedip 100 kişiden en az biri enfekte iken; elbette bizler aklın ve bilimin emrettiği doğrultuda hareket edeceğiz. Bizler sorumlu davranacak, taleplerimizi pandemi koşullarına uygun olarak yükselteceğiz. Akıl ve bilim dışı siyasi yasaklara değil; aklın, bilimin ve mücadelemizin gereklerine uygun olarak hareket edeceğiz. Sağlıklı, güvenceli ve insanca bir yaşam için ´Her gün 1 Mayıs´ diyecek ve taleplerimizi ifade edeceğiz. ´Her yer 1 Mayıs´ diyecek, mümkün olduğunca yaygın bir biçimde işyerlerinin önlerinde ve meydanlarda olacağız' diye konuştu.
'Çalışırken bulaşmayan ama 1 Mayıs kutlarken bulaşan bir virüs tespit edilmedi'
Ülkeyi yönetenlere çağrıda bulunan Ünsal, 'Akıl dışı, bilim dışı ve hukuk dışı engellemelere kalkışmayın. 1 Mayıs engellenemez! Çalışırken bulaşmayan ama 1 Mayıs kutlarken bulaşan bir virüs tespit edilmemiştir. Aklı başında herkesin teslim edeceği gibi çalıştığımız her gün ve çalıştığımız her yerde 1 Mayıs´ı da kutlayabiliriz ve kutlayacağız. 1 Mayıs afişlerimizi, pankartlarımızı binalarımıza, işyerlerimize, evlerimize, sokaklara, meydanlara asmaktan, taleplerimizi duyurmaktan da asla geri durmayacağız. 1 Mayıs 2021 Birlik, Mücadele ve Dayanışma Gününde büyük kitlelerle merkezi biçimlerde olmasa da çok yaygın biçimde sağlıklı, güvenceli ve insanca yaşam umutlarımızı yan yana getireceği' dedi ve sıraladığı 11 madde arasında şunlara da yer verdi: 'Herkese aşı, herkese gelir desteği sağlanmalı, acil ve zorunlu işler dışında 4 hafta çarklar durdurulmalıdır; Çalışırken hastalanan emekçiler için covid-19 iş kazası ve meslek hastalığı olarak kabul edilsin; Kod 29 ve ücretsiz izin zulmüne son; İşsizlik Sigortası Fonu kaynakları patronlara değil işçilere ve işsizlere; Asgari ücret üzerindeki tüm vergi ve kesintiler sıfırlansın; İşsizliğe karşı kamu istihdamı artırılsın, hukuksuz biçimde işten çıkarılan kamu emekçileri işlerine iade edilsin, çalışma süreleri azaltılsın; Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınsın. Zorunlu mallarda ve elektrik, su, doğalgaz, iletişim faturalarında dolaylı vergiler sıfırlansın; Örgütlenme, özgür toplu sözleşme ve grev hakkı önündeki tüm engeller kaldırılsın; İstanbul Sözleşmesi yaşatır. 6284 sayılı yasa etkin şekilde uygulansın, Uluslararası Çalışma Örgütü´nün İşyerinde Şiddete Karşı 190 sayılı sözleşmesi onaylansın.'
1 Mayıs mesajları
Antakya Belediye Başkanı İzzettin Yılmaz da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü olan İşçi Bayramını kutladı. Yılmaz, 'Bugün işçinin ve emekçinin alın terinin kutsal olduğunu bir kez daha hatırladığımız çok özel günlerden birisidir. Peygamberimiz ´İşçinin alın teri kurumadan hakkını veriniz´ şeklinde buyurarak dinimizde de işçi ve emeğe ne kadar değer verildiği gösterilmiştir. 18 yıllık AK Parti Hükümetleri döneminde hangi sektörde olursa olsun, çalışan ve üreten, emek harcayan işçilerimizin çalışma koşulları, gelirleri ve kişisel hakları iyileştirilmiş ve iyileştirilmeye devam edilmektedir. Bu konuda Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız ilgili bakanlıklarla birlikte eş zamanlı olarak çalışarak işçilerimizin haklarını korumak ve şartlarını iyileştirmek için çalışmaktadır. Üretim ve İstihdam oranlarına baktığımızda ülkemiz son 17 yılda büyük bir gelişim göstermiştir. Bu gelişimin paydaşları arasında en büyük pay işçilerimizindir. Onlar sayesinde bu kalkınma ve üretim sağlanmıştır. Daha iyiye ulaşmak için, ülkemizi 2023 hedeflerine taşıyacak rakamlara ulaşmasını sağlayacak barış, kardeşlik ve huzur ortamında kutlanmasını temenni ederim' değerlendirmesinde bulundu. Samandağ Belediye Başkanı Refik Eryılmaz da şu açıklamayı yaptı: 'Kadın, erkek, çocuk fark etmeden, din, dil, ırk ayrımı göz etmeden verilen hak ve emek mücadelesi ise hem kutsal, hem de yine insanlık tarihi için gerekli bir eylemdir. Zira sınıf ayrımı yapılmayan, sömürünün olmadığı, herkesin eşit ve iyi koşullarda sağlık, eğitim gibi temel imkanlardan faydalandığı bir dünya içindir bu mücadele. Bizlerin de en büyük temennisi ve özlemi; işçilerimizin haklarının, emeğinin ve hizmetinin ihmalkarlıklara veya iş kazalarına kurban gitmemesi, cinsiyet ayrımcılığına maruz kalmadan kadınlarımızın da emekleriyle var olabilmesi, çocuklarımızın ellerinde iş makineleri değil, daima oyuncakların, kitapların olması; özgürce, eşit ve kardeşçe bir arada yaşayabildiğimiz bir dünyadır. Bu özlemimizden, bu umudumuzdan ve bunun için mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğimizin sözüyle; tüm işçi ve emekçilerin bu anlamlı gününü kutluyorum.'
Pandemi ve krizin maliyetini işçilere, yoksullara, kadınlara ve gençlere çıkarmak istendiğini savunan HDP Defne İlçe Eşbaşkanları Vail çelik ve Sözen Nurel, yazılı açıklamasında 'Bu adaletsiz düzene ve sömürü sistemine itirazımız var. Adil, barışçıl, demokratik bir ülke enternasyonal dayanışma ile güzelleşen bir dünya da yaşamak mümkün' görüşünü belirtti. AHDP yöneticilerinin açıklamasında, haftalık iş saatinin 35 saate düşürülmesi, yeni istihdam alanlarının yaratılması, kod 29´un kaldırılması, iş güvenliğinin artırılmasını, İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmediklerini, çocuk işçiliğin yasaklanması, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine son verilmesi de istendi.
9367,77%3,72
34,48% 0,07
36,21% -0,34
2960,09% 0,86
4956,37% 0,55