Akın Bodur/İskenderun
Alevilerin ibadet yeri olan ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile çeşitli yerel mahkemeler tarafından da ‘yasal statüye kavuşturulması´ yönünde kararlar alınan ‘Cemevi´ ile ilgili söylemlerin, her seçim öncesinde olduğu gibi son seçimlerde de ‘vaat´ olarak dile getirildiğini ifade eden milletvekili Şahin, AKP iktidarının 2013´teki ´Demokratikleşme Paketi´ndeki üç maddelik Alevi açılımı için çalışma başlatıldığını, dönemin Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ başkanlığında yürütülen açılım sürecinde 'Cemevleri Alevilerin yanı sıra toplumun tümü tarafından benimsendiği şekli ile 'cemevi' olarak tanımlanacağını ifade ettiğini belirtti. 01 Kasım 2015 genel seçimi öncesinde AKP´nin seçim beyannamesini açıklayan Ahmet Davutoğlu´nun, Aleviler ilgili söz verilen düzenlemelerin hükümetin üç aylık acil eylem planına alınması için talimat verdiğini söylediğini ve hazırlanan pakette cemevlerine statü verilmesinden talebi olan dedelere maaş ödenmesine kadar birçok düzenleme yer aldığını belirtdiğini anlatan Şahin, önergesinde şunlara yer verdi: 'Bu düzenlemeler; cem evlerine statü, talep formülü, cemevlerine ödenek olarak yer almıştır. 01 Kasım 2015 genel seçimi sonrası ise TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı´na başvuran CHP milletvekilleri, cem evleri ve diğer ibadethanelerin giderlerinin Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından karşılanması için önerge sunmuşlardır. Ancak bu talep, ´Cemevleri ve diğer ibadethanelerin tamir ve tadilat giderlerinin Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesinden karşılanabilmesini teminen Maliye Bakanlığı bütçesinin yedek ödenek tertibinden aktarma yapılması öngörülmektedir´ gerekçesiyle, partilerinin seçim vaadi olmasına rağmen AKP milletvekillerinin oylarıyla reddedilmiştir. 24 Haziran 2018 genel seçimleri için hazırlanan AKP seçim beyannamesini açıklayan AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bir konuşmasında ´24 Haziran seçimlerinden sonra demokrasimizi geliştirmeye devam edeceğiz, demokrasiyi bir üst lige çıkaracağız. Cem evlerine hukuki statü sağlayacağız. Yasaklara ve yasakçı zihniyetle mücadelemizi artırarak devam ettireceğiz´ ifadelerini kullanarak cem evlerine hukuki statü sağlanacağını seçim vaadi olarak tekrar sunmuştur. Bu açıklamalardan, sanki bugüne kadar cem evleri hukuk dışındaymış gibi bir izlenim çıksa da Türkiye´nin her yerindeki cem evleri tamamen yasal kuruluşlardır ve bütün faaliyetlerini hukuka uygun olarak yapmaktadır. Alevi vatandaşlarımız da vergisini veren, askere evlat gönderen, eşit yurttaşlık şartlarından mahrum bırakılan kesim olmalarına rağmen, İslam inancının gereği olan saygı, sevgi, hoşgörü çerçevesinde bugüne kadar bir defa olsun eline bir taş, sopa alıp devlete baş kaldırmamıştır. AİHM´nin 9. maddesine göre, ´Devletin neyin din, ibadet ve ibadethane sayılacağına karar vermesinin laiklik ilkesi ile çeliştiğini´ söyler. Anayasamızın emredici hükümlerinin dahi üstünde yer alan AİHM´nin 26 Nisan 2016´da verdiği ‘hüküm´ gereğince cem evleri zaten hukuken ibadethanedir.'
Şahin, önergesinde hangi sorulara yer verdi?
Milletvekili Suzan Şahin, TBMM Başkanlığına verdiği ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını istediği önergesinde şu sorulara yer verdi: 'Sayın Cumhurbaşkanı´nın Haziran 2018 seçimleri öncesi ´Demokrasimizi geliştirmeye devam edeceğiz, demokrasiyi bir üst lige çıkaracağız. Cem evlerinin hukuki statü sağlayacağız´ vaadi geçerliliğini korumakta mıdır? Aleviliğe hukuksal statü, cem evlerinin ibadethane olarak tanınması, cem evi inşası, cem evlerinin işleyişi için kamusal fon öngörülmesi ve Alevi dedelerine devlet memuru statüsü kazandırılması konusunda bir çalışmanız var mıdır? Var ise bu çalışmalar nelerdir, hangi şartları içermektedir, nasıl bütçelendirilecektır, hedef kitlesi kimler olacaktır ve ne zaman uygulamaya geçilmesi planlanmaktadır? Sayın Cumhurbaşkanı´nın 2014 yılında bir konuşmasında yapmış olduğu “Alevi kardeşlerim cem evine ibadethane diyorsa, benim itirazım olmaz. Ama şahsi görüşüm, böyle bir yasal statü İslamiyet´te bölünmeye sebep olur. Biz Alevi kardeşlerimizin inançlarına saygılıyız ve üzerimize ne düşerse de yapmak istiyoruz.” açıklamasında yer alan ´bölünme´ fikri hala geçerli midir? Geçerli ise Haziran 2018 seçimleri öncesi neden kendisi tarafından ‘Cem evlerine hukuhi statü´ vaad edilmiştir? Haziran 2018 Genel Seçimleri için hazırlanan AKP seçim beyannemesinde yer alan ´Düşüncence inanç, ifade ve girişim özgürlüğü insan onurunun ve kimliğinin ayrılmaz bir parçasıdır. Herkesin temel hak ve özgürlüklerden en ileri derecede yararlanacağı bir Türkiye´yi hedefliyoruz, benimsiyoruz. Bu bağlamda; geleneksel irfan merkezleri ve Alevi vatandaşlarımızın inanç ve kültür temelli talepleri karşılanacaktır. Cemevleri, eğitim sisteminde bilgilendirme, üniversitelerde araştırma ve uygulama merkezleri oluşturma gibi çeşitli konularda Alevi kanaat önderleri ile diyalog içinde demokratik uzlaşı temelinde gerekli adımları atacağız´, ne zaman uygulamaya geçecektir? AİHM´nin 26 Nisan 2016´da verdiği ‘hüküm´ gereğince cem evleri zaten hukuken ibadethane değil midir?'