Türkiye'de kadınlar 5 Aralık 1934 yılında "seçme ve seçilme hakkını" mazandı. 5 Aralık tarihi, Dünya Kadın Hakları Günü olarak da kutlanıyor.
İskenderun/SES
Türk Kadınına Seçme Seçilme Hakkının Verilmesinin 88. yıl dönümü, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın Kollarının eş zamanlı açıklamasıyla 81 il ve 973 ilçe örgütünde kutlandı. Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Türkiye, 5 Aralık 1934 yılında kadınlara "seçme ve seçilme hakkını" verdi. 5 Aralık tarihi, Dünya Kadın Hakları Günü olarak da kutlanıyor.
1935 yılında gerçekleşen genel seçimde 17 kadının milletvekili olarak Meclis'e girdiğini, bu sayının 1936 yılında yapılan ara seçimle 18'e yükselerek kadın milletvekili oranının yüzde 4,6'ya ulaştığını ve Türkiye'nin parlamentoda kadın temsilinde dünyada ikinci sırada yer aldığını anlatan CHP İskenderun Kadın Kolları Başkanı Nurhayat Kılınç, "Aradan geçen 88 yıla rağmen; ilerlemek bir yana 129. sıraya geriledik. Dünya Ekonomik Forumu tarafından hazırlanan 2021 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu'nda yer alan endekste Türkiye 156 ülke arasında 133. sıradadır" dedi. Seçmenlerin yarısını kadınların oluşturmasına rağmen, kadınların karar alma süreçlerinde yeterince yer almadıklarını ve siyasette "eksik temsil" edilmesinin demokrasi sorunu olduğunu belirten Kılınç, şöyle konuştu: "Bu sorun öylesine büyük ki; araştırmalara göre, Türkiye'nin tam cinsiyet eşitliğine ulaşması için 152 yıla ihtiyaç var. Oysa ki biz kadınların 152 yıl beklemeye tahammülü yok."
Kadın kimliğinin, ulusal meclislerde ve yerel yönetimlerde temsili için belirlenen kritik eşik oranının yüzde 33 olduğunu ifade eden CHP'li Kılınç, 1934'ten beri yapılan 23 genel seçimde 11 bin 385 milletvekilinin 598'inin kadın olduğunu, günümüzde parlamentoda görev yapan 580 milletvekilinin 101'inin, 17 bakandan da sadece 1'inin kadın olduğunu söyledi. 1930-2019 yılları arasında yapılan 19 yerel seçimde seçilen belediye başkanlarının 32 bini erkeklerden oluşurken, 156'sının kadın olduğunu anlatan CHP İskenderun Kadın Kolları Başkanı Kılınç, son yapılan yerel seçimde göreve getirilen 1.389 belediye başkanından da 37'sinin kadın olduğunu anımsatarak, "Bu oranlar, dünyaca kabul edilen kritik eşiğin oldukça altında. Türkiye’de kadınlar siyasette yeterince temsil edilmiyor" diye konuştu.
"Eşitsizlik sorununun tek nedeni zihniyet"
CHP olarak parti tüzüğünde kritik eşik olan yüzde 33 cinsiyet kotasını hayata geçirdiklerini ifade eden Kılınç, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Elbette asıl hedefimiz tam eşitliktir. Kadınların siyasette eşit temsilini sağlayabilmek amacıyla, yasa teklifini geçen yıl Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sundu. Siyasi Partiler Yasası’nda değişiklik öngören bu teklifimizle, milletvekilli seçimlerinde, siyasi partilerin aday listelerinde, kadın-erkek eşit temsilini sağlamayı hedefledik. Kadınların seçilebilecekleri sıralarda olmasını garanti altına almak için, listelerin bir kadın bir erkek şeklinde 'fermuar yöntemi' ile yapılmasını istedik. Teklifimiz AKP ve MHP oylarıyla reddedilmiş olsa da bizler eşitlik mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz! Eşit bir Türkiye’yi kadın-erkek bir arada yeniden inşa edeceğiz. Eşitsizlik sorunumuzun tek nedeni var: Zihniyet. 'Ben kadın erkek eşitliğine inanmıyorum', 'anneliği reddeden kadın eksiktir, yarımdır', 'kadının kariyeri çocuk doğurmak' ifadelerini kullanan zihniyetten eşitlik beklenilemez. Kadınların en temel hakkı olan yaşam hakkına sahip çıkamayan, koruma altında öldürülmelerine seyirci kalanlardan samimiyet umulamaz. Bu zihniyet; biz kadınların yaşam hakkını savunan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmemizin tek nedenidir. Bu karar alındığından bu yana, yüzlerce kadın katledildi. Katiller, cinayeti işlemeden önce nasıl ceza indirimi alacaklarına dair internet araması yapıyorlar. Yargılanırken bahanelerin arkasına sığınıyorlar. Önceki yargı kararlarından cesaret alıyorlar. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamanın yolu; kadını güçlendirecek eşitlikçi politikalarda geçiyor."
10081%1,46
34,80% 0,09
36,69% -0,18
2952,35% 0,34
4824,20% 0,00