´Çocuklarım aç´ dedi ve kendini yaktı

 Bir süredir işsiz olduğu belirtilen Adem Yarıcı adlı vatanda, ´çocuklarım aç´ diyerek, Antakya´daki Hatay Valiliği önünde, kendisini yaktı. Kendini yakan Adem Yarıcı´ya yangın söndürme tüpü ile müdahale eden polisler, Yarıcı´yı kurtardı, ancak kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Kendi yakma girişiminde bulunan Yarıcı´nn, iki çocuk babası olup, eşinden boşanmış olduğu belirtildi. Yaşanan intihar girişimi üzerine açıklama yapan Hatay Valiliği, ilk açıklamasında kendine zarar verme amacıyla üzerine yanıcı madde dökerek, kendini yakma girişiminde bulunan vatandaşın, tüm ikna çabalarına rağmen eylemini gerçekleştirdiği ifade etti, ikinci açıklamasında ise Mersin´e sevk edilirken ambulansta geçirdiği kalp krizi sonrası yaşamını yitirdiğini açıklandı.

İskenderun/SES
Uzun süredir işsiz olduğu öğrenilen Adem Yarıcı isimli kişi, Hatay Valiliği önünde ´Çocuklarım aç´ diyerek kendisini yaktı. İşsizlik nedeniyle bunalıma girdiği belirtilen Yarıcı, yangın tüpleriyle müdahale eden polisler tarafından, kurtarıldı, ancak tedaisi için kaldırıldığı devlet hastaneden mersin´e sevk edilirken, yolda geçiridiği kalp krizi üzerine yaşamını yitirdi. Hatay İl Emniyet Müdürü Vedat Yavuz ve Hatay Valiliği yetkilileri olay yerine gelip, intihar girişiminde bulunan Yarıcı ile görüştü. Olay yerine gelen sağlık ekipleri de, kendisini yakarak ölmeye çalışan Yarıcı´nın tedavisini yaparken, yanma nedeniyle üzerine yapışan elbiselerini keserek çıkardı. İntihar girişiminde bulunan iki çocuk babası Adem Yarıcı, kendini yakması üzerine vücudunun çeşitli bölgelerinde yanık oluştu ve Antakya´daki Hatay Devlet Hastanesi´nde tedavi altına alındı. Kendini yakan Yarıcı´nın yakma girişimi ve müdahalesine ilişkin çok sayıdaki kişi tarafından sosyal paylaşım sitelerinden paylaşıldı, milletvekilleri de paylaşımda bulunanlar arasında yer aldı.

Valilikten intihar girişimi açıklaması
İntihar girişimine ilişkin Hatay Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğünden yapılan açıklamada şunlara yer verildi: 'Hatay Valiliği araç giriş kapısı önünde, 07 Şubat 2020 Cuma günü saat 08.30´da kendine zarar verme amacıyla üzerine yanıcı madde dökerek, kendini yakma girişiminde bulunan vatandaşımız, tüm ikna çabalarına rağmen eylemini gerçekleştirmiştir. Valilik personelinin müdahalesi ile yanmaktan kurtarılan vatandaşın hayati tehlikesi bulunmamakta olup gerekli tüm müdahaleler valiliğimiz tarafından yapılarak hastaneye sevk edilmiştir. Kendini yakma girişiminde bulunan vatandaşın 2 çocuğu bulunmaktadır. Sosyal Hizmetlerden Sosyal Ekonomik Destek Yardımı, çocukları için Şartlı Eğitim Yardımı ve Şartlı Sağlık Yardımı almaktadır. Vatandaş, eşinden boşanmış ve uzaklaştırma cezası almıştır. Psikolojik rahatsızlıkları nedeniyle daha önce de kendini yakma teşebbüsünde bulunmuştur.'

Ölümünü valilik duyurdu
Hatay Valiliğinden yapılan ikinci açıklamada ise Adem yarıcının yaşamını yitirdiği duyuruldu. Açıklamada, 'Hatay Valiliği araç giriş kapısı önünde, 07 Şubat 2020 Cuma günü saat 08.30´da kendine zarar verme amacıyla üzerine yanıcı madde dökerek, kendini yakma girişiminde bulunan Adem Yarıcı´ya, valilik personeli tarafından ilk müdahalesi yapıldıktan sonra gerekli tıbbı müdahale için Hatay Devlet Hastanesine ambulansla sevki sağlanmıştır. Hatay Devlet Hastanesinden Mersin Devlet Hastanesi yanık ünitesine sevk edilmek üzere giderken Dörtyol ilçesi mevkiinde ambulansta geçirdiği kalp krizi sonucu tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetmiştir. Vatandaşımıza Allahtan rahmet acılı ailesine sabır ve baş sağlığı dileriz' ifadesine yer verildi.

Güzelmansur: Ülkenin en önemli sorunu işsizlik
CHP Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur, Antakya´da uzun süredir işsiz olası üzerine ´çocuklarım aç´ diyerek kendini yakan babanın çaresizliğine yaptığı açıklamayla değerlendirdi. Kendisini yakan vatandaşa ait fotoğraf paylaşımında da bulunan milletvekili Güzelmansur, *İş bulamayan, çocuklarının karnını doyuramayan anne-babalar çaresizlikten kendini yakıyor. Çarkları dönmeyen fabrikalar yanıyor. Zamlar cepleri yakıyor. Mutfak yanıyor. Bu yangınları söndürmek için Saray ne zaman harekete geçecek' açıklamasını yaptı. Özellikle son bir yılda Türkiye´de işsizliğe ve geçim sıkıntısına bağlı intihar vakalarının arttığını ifade eden Güzelmansur, “2018´de 3.161 vatandaşımız intihar ederek hayatına son verdi. Bu intiharların ezici çoğunluğunun nedeni işsizlik ve geçim sıkıntısıdır. İş bulamayan, pazarda filesini dolduramayan, mutfakta tenceresine koyacak bir şey bulamayan, çocuğunun karnını doyuramayan, faturasını ödeyemeyen, borç girdabına saplanıp kalan vatandaş çaresizlik içinde intihara yöneliyor. İstanbul´dan Antalya´ya, Kocaeli´den Hatay´a hatta Meclis´e kadar yayılan intiharlar, intihar girişimleri ülkemizin de vatandaşımızın da içinde bulunduğu ekonomik krizi gösteren gerçek verilerdir. Üzerinde oynanmış, çarpıtılmış TÜİK rakamları bize asla ne içinde bulduğumuz durumu gösterir ne de çözüm üretmemize yardım eder. Ülkenin en önemli gerçek ve yakıcı sorununun işsizliktir. Gerçek işsiz sayısının 8 milyona dayandığı bir ülkede en önemli gündem maddesi de işsizliği çözmek, üretimi ve istihdamı artırmak olmalıdır. Ancak Ankara´daki beylerin gündemi 15 Temmuz darbesinin siyasi ayağının üstünü örtmekten ibaret. Bu gerçekten esef verici' değerlendirmesinde bulundu.

Bulgur: Kıt kanaat yaşamaya mecbur değiliz
Emek Partisi Hatay İl başkanı Mevlüt bulgur da sefaletin, trajedinin, intiharların sorumlusunun kapitalizm olduğunu ifade etti. Bir süredir işsiz olan A.Y. adlı kişinin, Hatay Valiliği önünde, işsizlik nedeniyle bunalıma girmesi üzerine kendini yakmasının ve yangın tüpleriyle polisler tarafından kurtarılmasını değerlendiren Bulgur, yaşanan olay üzerine şu açıklamayı yaptı: 'Müdahale sonrası güçlükle kendine gelen A.Y, çocuklarının aç olduğunu belirttiyor. Son zamanlarda borç ve yoksulluk yüzünden toplu aile intiharları yaşanmaya başlandı. Daha önce İstanbul Fatih´te 4 kardeş, Antalya´da ve İstanbul Bakırköy´de iki aile intihar etti. Gaziantep´te ise sözleşmeli çalışan öğretmen mobinglere dayanamayarak yaşamına son vermişti. Her biri bireysel bir olay gibi gösterilmeye çalışılsa da rakamlar öyle söylemiyor. 2000´li yıllardan bu yana her yıl üç binin üzerinde insan intihar etti. İntihar vakalarının büyük çoğunluğu yoksulluk ve işsizlik ya da adaletsizlik yüzünden gerçekleşti. Resmi rakamlara göre işsizlik 4 milyon, üniversite mezunu işsiz sayısı 1,4 milyona ulaştı. Oysa ülkedeki gerçek işsizliğin çok fazla olduğunu biliyoruz. Bugün milyonlarca insan kredi borçları yüzünden icralık duruma gelmişken hükümet, güllük gülistanlık bir tablo çiziyor. Açıklanan (gizlenen) enflasyon, faiz, kur, tepeden yapılan hamaset, savaş naraları gerçeklerin üstünü örtemiyor. Çocuğuna okul kıyafeti alamadığı ya da elektrik faturasını, doğalgaz faturasını ödeyemediği için intihara sürüklenenleri gizleyemiyor. Hiç bir kapıda iş bulamayanları, iş görüşmesine gitmek için cebinde yol parası bile kalmayanları, kıtlık, yoksulluk içinde yaşayanları dile getirmiyor. Gençler umut, yaşlılar huzur içinde yaşayamayacaksa, hükümeti-muhalefeti, koca bir millet meclisi, büyük saraydaki başkanı ile bunlar ne işe yarıyor? İşsizliği çözmek yerine artıranlar, sorunlara çare olamayanlar, yaşamı bu hale getirmişse yapılacak tek şey kendi geleceğimiz için örgütlenmektir. Bütün bu yaşananlar emeğimizin çalınması ve patronların daha çok kar hırsıyla olmaktadır. Hiç birimiz kıt kanaat yaşamaya mecbur değiliz. Ürettiklerimiz herkese yeter. Dünyamız yaşam ile ölüm arasında ince bir çizgide durmaktadır. Bir yandan emeğin dünyası yaşam üretiyor, diğer yandan patronlar, hükümetler, emekçilerden çaldıkları yaşamı ölüme çeviriyorlar. Artık yalnızca insanlar değil; orman, su, hayvan bütün canlılar paraya tahvil ediliyor. Bu insanlıktan çıkmaya son verecek tek güç, insani olan her şeyi yaratan işçi ve emekçilerinin birliğidir. Bu sefaletin, trajedinin, intiharların sorumlusu kapitalizmdir ve bu sistemi sermaye yanlısı, savaş ve çatışmacı politikalarıyla var eden hükümetlerdir. Buradan tek çıkış yolu var; hükümetin sermaye yanlısı politikalarına ve kapitalizme karşı birleşmek ve örgütlü mücadele etmektir. Ya birleşeceğiz ve yeni bir dünya kuracağız ya da kaybeden biz olacağız.'