Cumhuriyet Gazetesi yazarı Prof. Dr. Emre Kongar, çok kürtürlülüğün insanoğlunun erişeceği en son aşama olduğunu ifade ederek, farklı etnik yapıların birarada yaşadığı Hatay´ın Arsuz ilçesinin bunu yaşadığını söyledi.
Akın Bodur/Arsuz
TTB eski Başkanı Dr. Füsun Sayek´in anısına düzenlenen 12. Füsun Sayek Sağlık ve Kültür Etkinliklerinde 'Çok kültürlülük ve toplum' konulu söyleşide konuşan Prof. Dr. Emre Kongar, hekimler ve mühendislerin, siyasetçiler gibi her şeyi bildiğini sandığını, bunun nedeninin sosyal bilimcilerin cahilliği olduğunu belirtti. Kongar, 'Fizik, kimya, bilyolojide formül neyse, sosyal bilimlerde de formül odur. Yani sebep-sonuç ilişkisi. Hekimler sebep-sonuç ilişkisini iyi okuyor. Kültürel çeşitliliği anlamak için önce bunları (sebep-sonuç ilişkisini) anlamak gerekiyor. Ancak sosyal bilimlerde sebep-sonuç ilişkisinde önemli bir fark var. Bu bilimde sebepler sonsuza yakındır ve bunlar çok fazla. Her zaman ölçülebilinir olmuyor. Örneğin Türk Lirasının değer kaybetmesinde politikacıların yanlış kararlarından rahip olayına kadar o kadar çok fonksiyon var ki; bu nedenle sosyal bilimlerde sebep-sonuç ilişkisi yüzlerce olabiliyor ve bu bilim sonucu seçemiyor. Çünkü, sosyal bilimlerde sebep-sonuç yer değiştirebiliyor. Sosyal bilimler hakiki bir bilimdir' dedi.
Arsuz Kaymakamı Musa Sarı, CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, Arsuz Belediye Başkanı Nazım Culha, DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, CHP Arsuz İlçe Başkanı Faik Çekin, TTB Merkez Konseyi eski başkanları Selim Ölçer, Özdemir Aktan, Gencay Gürsoy ve Raşit Tükel´in de katıldığı söyleşide konuşan Kongar, eğitimin siyaseti belirlediğini ama dönüp, dolaşıp siyasetin eğitimi belirlediğini anımsatarak, 'Eğitim mi politikacıları belirliyor; Politikacılar mı eğitimi belirliyor?' diye sordu. Toplumun kökünün aile olduğunu anlatan Kongar, 'Toplumlar nasıl besleniyor? Yanlış eğitim veriyorlar yetmiyor, ezberletiyorlar' dedi.
Kongar: Bilişim devrimini yaşıyoruz
Geçmiş ve bugüne ilişkin toplum değerlendirmesi yapan Prof. Dr. Emre Kongar, 'Toplumda toplayıcı avcılıkta dünyayı değiştiren bir devrim tarımdır. Çünkü tarım yerleşiktir. Toplumlar yerleşikse devam eder, göçebeyse yok olur. Tarım, yerleşik olmayı getirdi. Tarım devrimini sanayi devrimi izledi. Devrimlerle imparatorluklar, krallıklar ortaya çıktı.Düşünün, tarım devriminde yaşayan toplumun önüne sandık koysanız, sonuç ne çıkar? Ya toprak ağası çıkar ya da imparator. Sanayi devrimiyle imparatorluklar bitti. Tarım devrimi döneminde toplumlarda öne çıkan şey; din ve mezheptir. Sanayi devriminde dil öne çıktı. Ve dil gelince milliyetçilik ortaya çıktı. Geçmişe baktığımızda aslında hiçbir inanç, kendisinden önceki inancı yok etmiyor, aksine onu aynen kabul edip, üstüne geliyor. Endürstri devriminde imparatorluklar çöktü ve ulus devletler ortaya çıkmaya başladı. Toplayıcı avcı toplumlarda öne çıkan aşiret, tarım toplumunda din-mezhep öne çıkarken, endüstri (sanayi) devriminde öne çıkan milliyet ve ulus devletlerdir. Şimdi insanoğlu dördüncü devrimi yaşıyor; Bunun adı bilişim devrimi. Bu devrimle birlikte herkes, her yerde, her karara katıbiliyor. Bu ne demek? Bu dönem değişim devirimi demek. Bunun ideolojisi ne? İnsan. Siz ne olursanız olun, insan diye bakılıyor. Bilim devriminin ideolojisi bu. Bu durdurulamaz, geri döndürülemez bir devrim. Demokratik devlet, insanlıkla birlikte buraya doğru evriliyor. Kültür eşittir kimliktir. Çok kültürlülük, çok kimliliktir. Çok kültürlülük, insanlığın toplayıcı avcı, tarım ve endüstri devrimi sonunda erişebileceği en son nokta. Ve o naktoda demokrasi, temal hak ve özgürlükler olacak. Peki geri giden toplum yok mu? Var. Pek çok sayıda var. Bunun en klasiği Fransız Devrimidir. Bu devrimden sonra imparatorluk, krallıklar geri döndü. Ama bir defa o sarsıldığı için ulus devlet yıkıldı. Osmanlı İmparatorlu da sanayi devrimini kaçırdığı için yıkılmıştır. Ama bugünkü değerlerle o günleri değerlendiremeyiz, bu doğru olmaz. Unutmamak lazım ki, herhangi bir uygarlık, ancak bir saldırıyla karşı karşıya kaldığı zaman gelişir. Kuzey Avrupa, İskandinav ülkeleri çok kültürlülüğe, isanoğlunun eriştiği bilişim devrimi aşamasına ulaşmış durumda' değerledirmesini yaptı.
'Arsuz, çok kültürlülüğü yaşıyor'
Kongar, Türkiye siyasetinin çeşitli sıkıntılardan geçiyor, problemler yaşıyor alabileceğini ancak Atatürk´ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti´ni geriye döndürmenin, tarihin gelişimine aykırı olacağını da söyledi. Siyaset ve sosyal bilimlerin zıtların etkileşimi olduğunu belirten Emre Kongar, 'Bir ülkenin iç dinamiği ne kadar etkili ve güçlü olursa olsun, dış dinamikler, büyük devletlerin de ülkelere etkisi oluyor. Çok kültürlülük insanoğlunun en son erişebileceği aşama. Arsuz bunu yaşıyor. Türkiye, muhakkak temel hak ve özgürlükler çizgizine gidecek' diye konuştu.
Sosyal bilimlerin tıp eğitimine çok katkısı olduğunu ifade eden Hacetteye Üniversitesi Tıp Fakültesi eski Dekanı Prof. Dr. İskender Sayek de söyleşinin açılışında yaptığı konuşmada, sosyal bilimlerin tıbba entegrasyonunu sağlayan kişilerden birinin Emre Kongar olduğunu söyledi.
Söyleşi sonunda söz alan Arsuz Belediye Başkanı Culha ise bir ülkede seçimleri sadece iç dinamiklerin değil, dış dinamiklerin de belirlediğini ifade etti ve ülke ekonomisinin saman ithalini durdurduğu zaman düzeleceğini belirtti.
9367,77%3,72
34,48% 0,07
36,21% -0,34
2960,09% 0,86
4956,37% 0,55