'Çölleşmeye gidiyoruz'

Akın Bodur/İskenderun

Arsuz´da düzenlenen ´Tarım Çalıştay´ında, Hükümetin yanlış tarım politikalarını düzeltmesi ve bilimsel tarım çalışmalarının yapılması istendi.
Arsuz Kent konseyi ve Arsuz Belediyesi işbirliğiyle düzenlenen 'Arsuz Tarım Çalıştayı', nikah salonunda yapıldı.

Sonuç bilgirgesi ilgilere iletilecek
Prof. Dr. İskender Sayek´in 'Arsuz´da tarım' üzerine tematik sunum yaptığı açılış konuşması tarımsal kalkınma üzerine Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Bülent Gülçubuk, Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. İbrahim Ortaç, Mustafa Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Berkant Ödemiş; tarımda yeni açılımlar üzerine de Mustafa Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Alpaslan Kaya ´Tıbbi ve aromatik bitki´, Mustafa Kemal Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Selin Sayın ´Su altı tarımı´ , Hatay Büyükşehir Belediyesi Başkan danışmanı Ömer Faruk Çelebi de ´EXPO 2021´ üzerine değerlendirmede bulundu. Üreticiler ve yöneticilerin buluştuğu Arsuz Tarım Çalıştayının açılışında 'Arsuz´da tarımsal kalkınma' üzerine konuşan Arsuz Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. İskender Sayek, 'Amacımız tarımın kalite, verimlilik ve nasıl yapılacağı konusunda bir fikir ortaya çıkarmak' dedi ve ilerleyen süreçte turizm çalıştayı düzenleyeceklerini de belirtti. Sayek, çalıştayın sonuç bildirisinin ilgili yerlere iletileceğini belirtti.

Gülçubuk: Tarım nüfusu gençleştirilmeli
Tarım Bakanlığının son dönemde atıl tarım alanları için toplantılar düzenlediğini belirten Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Bülent Gülçubuk, 'Ülkemizde dört milyon hektar arazi terk edilmiş durumda. Ülkemizde çiftçilerin yaş ortalaması 54 sınırında. Tarım nüfusunu gençleştirmek gerekiyor. Bir yandan da çiftçilerin bulunduğu yerde yaşam koşullarını iyileştirmek gerekir' dedi.

Ortaç: Tarıma dayalı kalkınma modeli izlenmeli
Tarıma önem vermeden sanayileşmenin sonunda 130 kalem tarım ürünü malını dışarıdan ithal eder duruma geldikğimizi anlatan Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. İbrahim Ortaç ise şu değerlendirmeyi yaptı: 'Türkiye olarak tarım ülkesiyiz. O zaman tarıma dayalı bir kalkınma modeli izlemeliyiz. Göçü önlemek için kırsal kalkınma politikasını uygulamak gerekir. Hayvancılığın ihmal edildiğini görüyorum, hayvancılıkta tarım sisteminin bir parçası olmalı.'

Ödemiş: Tarım alanlarını hatalı sulamalarla kaybettik
Mustafa Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Berkant Ödemiş de şunları söyledi: 'Öyle politikalarımız olmalı ki, yaşadığımız bu bölgenin tarımla yükselecek değerler olmalı. Bu bölge açısından su kaynakları bulunmakta. Arsuz gibi bir deniz alanında tarım yapıyorsanız, sürekli risk altındasınız. Hiçbir şey yapmasanız dahi hektar başına üçyüz kilo tuzlanma sorunu ile karşı karşıyasınız. Hatalı sulamalarla tarım alanlarını kaybettik. Tuzluluk sorununu giderilemezse, 25 yılda gideceğimiz yer; çölleşmedir. Eskiden bir devlet planlama teşkilatı vardı ve bunları planlardı. Şimdilerde bu işi özel sektöre devrettik.'

Sarı: Arsuz, çok zengin ve tarım cenneti
Çalıştaya ilişkin değerlendirmede bulunan Arsuz Kaymakamı Musa Sarı, kentte 670 dönüm muz serası bulunduğunu anımsatıp, Maydanoz üretiminin yüzde 20´sinin Arsuz´da yetiştiğini belirtti ve 'Narenciye, sofralık zeytin de birinci sırada' diye konuştu. kaymakam Sarı, 'Arsuz sadece bölgenin bir sahifeye merkezi, bir turizm cenneti değil en kaliteli balığıyla da ünlü bir yer. Medeniyetler şehri olmasıyla da ünlü bir yer. Dolayısıyla da tarımda da çok zengin ve tarım cennetidir. Çünkü çeşitliliğe baktığımızda şunu görüyoruz; Antalya bölgesinde yoğun yetişen muzun burada daha kalitelisini, ithal muz ayarında yerli muzu görebiliyoruz. Yaklaşık 60-70 dönüm civarı muz seramız var. Ülkemizin belki yüzde yirmisine yakın maydanoz üretimi ilçemizde gerçekleşiyor. Narenciyesi öyle kaliteli, sofralık zeytini zaten hemen hemen Türkiye´nin en kaliteli zeytinlerinden birisi. Bunu yanı sıra bir bölgede bakıyorsunuz, Malatya kayısı ayarında belki de daha kaliteli kayısı yetişiyor. Yâda tropikal bitki meyvelerini burada görebiliyorsunuz. Ben birçok yerde saksıda gördüğüm çiçeği, bitkiyi burada ağacını gördüm. Şaşkınlıkla ilk defa şahit oldum. Bu bakımdan ne kadar zengin olduğunu görünce şunu çok rahatlıkla söyleyebilirim ki bu çalıştay doğru adreste yapılıyor' dedi.
Gençlik dönemlerinde tarımsal üretimin daha fazla olduğunu ve günümüzde azalma yaşandığını ifade eden Arsuz Belediye Başkanı Çulha ise, Arsuz´un tarım merkezlerinden biri olduğunu ve Hükümetin yanlış politikalarından kaynaklı olarak üretimin azaldığını ifade etti. Çulha, 'Arsuz´da çok ciddi anlamda üretim yapılıyordu. Özellikle tütün üretimi vardı. Gerçi tütün, devlet uygulaması ile alakalı birçok yerde iptal edildi ama gerek domates, gerek biber, patlıcan ve buna benzer çok sayıda ürün vardır. Bütün bunlara rağmen halı hazırda Arsuz´da çok ciddi bir tarım üretimi yapılmaktadır. Bugün ülkenin yeşil sebze ihtiyacının yüzde 40´ı Hatay´dan karşılanıyor. Bunun ağırlıklı bölümü Arsuz´da üretilmektedir. yeşil sebzenin yanı sıra zeytincilik ve narenciye, seracılık, muz üretimi de önemli bir ivme kazandı ve bölgede çok önemli bir yer alıyor. Muz üretiminde ´Anamur muzu´na rekabet edecek düzeye doğru gidiyoruz. Seracılık valilik ve devlet tarafından destek görmekte. Tarımımız bilimsel yapılmıyor. Tarımın daha bilimsel yapılabilmesini önemsiyoruz. Çünkü ne yazık ki bu tarım ilçede daha bir karmaşık şeklinde yapılmaktadır. Bu sıkıntıdan yola çıkarak bilim adamlarının yapacağı öneriler, vereceği bilgiler doğrultusunda bu sıkıntıyı aşmak ve tedbirin bilimsel olarak yapılması açısından böyle bir çalıştayı öngördük. Bilim insanlarının verecekleri bilgiler doğrultularda tarım yapması hedeflenmelidir. Diger bir sıkıntı da ürünlerin hak ettiği değeri yakalayamamasıdır. Bazı yıllarda narenciye ne yazık ki dalında kalmakta Hatta para ile satamıyoruz, sırf dalında kalıp ağaca sıkıntı vermesin diye para verip temizletiyoruz. O yılları da yaşadık. Halen de yaşamaya devam ediyoruz' diye konuştu.