Dünya Çevre Günü nedeniyle yazılı açıklama yapan Mimarlar Odası İskenderun Temsilciliği,1972´de Stockholm´de gerçekleştirilen ve çevre hakkının dile getirildiği ilktoplantı olarak kayıtlara geçen BM Çevre ve İnsan Konferansının, çevre sorunlarına yönelik politika arayışları açısından bir milat olduğunu belirtti. Yazılı yapılan açıklamada şunlara yer verildi: 'O gün alınan bir kararla, 5 Haziran günü Dünya Çevre Günü olarak kabul edilir. O tarihten bu yana çevre sorunlarına kamuoyunun dikkatini çekmek, halkın katılımını geliştirmek ve politik ilgiyi arttırmak üzere ´Dünya Çevre Günü´ tüm dünya genelinde çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Ülkemizde son yıllarda kentleri, doğal kültürel değerleri ve yaşam alanlarını ekonominin merkezine oturtan; bütün bu değerleri ve doğayı metalaştıran, esnek üretim modeli eliyleyatırım ve karlılık alanı olarak gören politikalar yürürlüğe konmuştur. Kentler, bu uygulamalar sonucunda taşıdıkları kültürel ve doğal değerlerle birlikte hızla, yıkımın ve plansız yatırımların şantiyesi haline gelmiştir. Korunan alanların koruma statüleri kaldırılıyor, meralar, milli parklar, ormanlar, tarım alanları, sulak alanlar, zeytinlikler, sanayileşme ve kentleşme baskısıyla büyük bir yıkıma, talana, yağmaya kurban ediliyor. Ekonomik ve sosyal gelişmeye engel olmaksızın çevre değerlerini ekonomik politikalar karşısında koruyarak, yeni projelerin çevreye olabilecek potansiyel etkilerinin değerlendirildiği ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) süreçleri ayak bağı görüldüğü için tamamen ortadankaldırılıyor. Bu uygulamalar devam ettiği sürece insanların en temel hakkı olan yaşama hakkı tehlikealtındadır. Temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşamak temel bir insan hakkıdır. Karar vericilerin aldıkları kararlarda çevrenin korunmasına çok daha fazladikkat etme zorundadırlar. Çünkü doğanın ve çevrenin korunması ve tahribatının engellenmesi geleceğimiz için zorunludur.'