5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü´nde düzenlenen panelde eğitimin içeriğinin ve niteliğinin değiştirilmesi uygulamalarında yatan niyetleri ve eğitim sistemindeki eşitsizliği sorgulayan KESK Genel sekreteri Ramazan Gürbüz, “Bu ülkede eği
Sadet Berkyürek/İskenderun
Sendika ve konfederasyon olarak hangi siyasi parti iktidarda olursa olsun emek, demokrasi, barış mücadelesini sonuna kadar sürdürme kararlılığında okluklarını söyleyen Gürbüz, eğitimin demokrasi mücadelesinin temelini oluşturduğunu kaydetti.
Türkiye´de eğitimin durumu, Kamu emekçileri Konfederasyonu KESK´e bağlı Eğitim Sen İskenderun Şubesi Arsuz Temsilciliğinin düzenlediği panelde ele alındı. Arsuz belediyesi Nikah Salonu´nda Cuma günü gerçekleştirilen panelde CHP Genel Başkan Yardımcı ve Eğitim-Sen Kurucu genel başkanı Yıldırım Kaya ile KESK Genel Sekreteri Ramazan Gürbüz, eğitim sisteminin laik, bilimsel ve demokratik yapıdan uzaklaşması, öğretmen açığı, eğitim eğitim emekçilerinin özlük hakları ile demokrasi-eğitim ilişkisini değerlendirdi.
KHK ile ihraç edilen 150 bin kamu çalışanından 4 bin 238´u KESK´e bağlı sendikalı üyelerin oluşturduğunu, adli, idari soruşturma olmadan görevlerinden uzaklaştırılmalarının hukuk devleti nitelikleriyle bağdaşmadığını ifade ettiği konuşmasında Gürbüz, öğretmen örgütlenmesi sorunlarına dikkat çekti. Türkiye´deki 65 binin üzerindeki okul müdürünün yüzde 73´ünü AKP´nin kontrolündeki bir sendikanın üyeleri olan ‘militan kadrolar´ın oluşturduğunu, bunun da sistemi yukardan aşağıya şekillendirmenin göstergelerinden birini oluşturduğunu kaydetti.
Kamunun bütününde olduğu gibi öğrenmenin de itibarsızlaştırılmasının öğretmene şiddeti de davet ettiğini, öğretmeni imamın gerisinde tutan anlayışın toplumun bilime inancını da aşındırdığını aktaran Gürbüz, “Bizlere düşen görev ne? Bulunduğumuz her yerde bugüne kadar eğitimin özelleştirilmesine, gericileştirilmesine karşı, içerik müfredat öğretmen istihdamı, derslik sayısı, dersliklerin çocukların yaş grubuna uygunluğu, okul öncesi eğitim, üniversitelere geçiş, dahil olmak üzere tümümün her yurttaşımızın sorumluluk duyarak kafa yorması lazım. Bununla birlikte çabalarımızı bu duyarlı kitleyle birlikte Türkiye´nin her yerinde örnek durumundayız. Birlikte tutum değiştireceğiz. İktidarın amacı da hedefi de belli. Burada görev bize düşüyor. Mücadele etmeksizin, birilerinden beklemek suretiyle bir yere varma şansımız yok. İlkesel anlamda, doğru zeminde biz de tüm emek güçleriyle siyasi partilerimizle, meslek örgütlerimizle, hep bir arada bu sorunların üstesinden gelmek için mücadele yürütürüz. Eğer bir toplumda nitelikli, bilimsel, demokratik bir eğitim verilmiyorsa biz çok güzel parklar yapabiliriz, yollar da otobanlar da yapabiliriz. Ama kadın cinayetinde işçi cinayetinde ilk dünyada ilk sırada kalırsınız.”
Eğitim-Sen Arsuz Temslicisi Mustafa Ünsal´ın yönettiği panelde ilk konuşmayı yapan CHP Genel Başkan Yardımcı Yıldırım Kaya, Sayıştay raporu verilerini paylaşarak milli eğitim bakanlığının stratejik planının temelinde sistem değişikliğinin yattığını vurguladı. Yakasında Eğitim-Sen´in başlattığı kampanyanın “Bir öğretmen dünyayı değiştirir” kokartıyla katılan Kaya parti olarak eğitim masaları oluşturma hazırlığı yürüttüklerini söyledi. Yıldırım Kaya, il ve ilçe örgütleri bünyesinde oluşturacakları eğitim masaları üzerinden uygulamaları takip edeceklerini, yaşanan olumsuzluklara müdahale edeceklerini belirtti. Okul aile birliklerinin okullarda denetim işlevi ve sorumluluğuna da dikkat çeken, yerel yönetimlerin de okulların fiziki ihtiyaçlarına cevap verirken eğitimin temel niteliğine ilişkin aykırılıklara sessiz kalmaması gerektiğini sözlerine ekleyen Yıldırım Kaya, şunları ifade etti: “İktidar olduğumuz hiçbir yerde bunların eğitimin bilimsel, laik., demokratik eğitimden çıkartılmasına izin vermememiz lazım. Okulun sırasına, boyasına, badanasına para harcıyoruz ama niteliklerle ilgili sorunlarla ilgilenmiyoruz, olmaz. Eğer cumhuriyeti yıkmaya, Cumhuriyet devrimlerini yok etmeye , bir bir ortadan kaldırmaya yönelik bir adımlar sıklaşır ve devam ederse bulunduğumuz her yerde, okullarda, sınıflarda, sıralarda, sokakta ve mahallede bunlara yaşamı dar edeceğiz. Çünkü M. Kemal Atatürk´ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti ve onun devrimleri bir bir yok olursa gideceğimiz yer karanlığın ta arka yanıdır.”
Her bakan değişikliğinin arkasında AKP iktidarının milli eğitime yönelik niyet ve stratejinin yattığını savunan Kaya, şu değerlendirmeyi yaptı: “AKP, 16 yıllık iktidarında 7. Mili Eğitim Bakanının getirdi. Yeni bakan önceki 6 bakanın yaptığı uygulamaların tamamını reddediyor. Bizim gözümüzü boyamak için, bir önceki bakanları görevden alıp yenisini getirerek ana hedeflerine kararlı bir şekilde yürümek için bu değişiklikleri yapıyorlar. Sınav sisteminde 14 kez değişiklik yaptılar. Her getirdikleri değişiklik öncekinden kötü oldu. Sistem değişiyor eleştiren bunlar, bakan değişiyor öncekini eleştiren bunlar ama strateji, yönelik değişmiyor. En son ziya Selçuk geldi. Biz onun boyasını açığa çıkaralım diye çaba sarfediyorduk, hiç acele etmemize gerek kalmadan Cumhurbaşkanı sözcüsü İbrahim Kalın, karma eğitimle ilgili açıklama yaptı. Yönetmelik değişikliğinin karma eğitimin kaldırılmasına işaret olduğunu söyledi. Milli eğitim bakanı alelacele bir açıklama yaptı, karma eğitim kaldırmadıklarını, bu anlama gelmeyeceğini söyledi. Ancak anayasa ve yasalarda değişiklik olmamasına rağmen yönetmelikteki değişiklikten sonra bazı işgüzar müdürler yönetmelik değişikliğini uygulamaya başladı. Biz bunun peşini bırakmıyoruz.”
9367,77%3,72
34,48% 0,07
36,21% -0,34
2960,09% 0,86
4956,37% 0,55