Milletvekili Topal, “Çanakkale´de 26 Ağustos 2017 tarihinde başlayan ve ikinci gün çalıştayları devam eden Adalet Kurultayı´mız, kurultay´ın düzenlendiği Gelibolu Yarımadası´ndaki Kocadere köyünde kurulan kamp alanından 57. Alaya Saygı Yürüyüşü gerçekleştirerek başladı. Saygı yürüyüşü başlamadan önce yürüyüşe katılacaklara, kurultay kamp alanında ‘buğday aşı´ çorbası ikram edildi” dedi. Topal, şu değerlendirmede bulundu: “Çanakkale Savaşı´nda Anzak çıkarmasını durdurmak için, Çanakkale Savaşları sırasında yarbay olan Mustafa Kemal´in, düşman çıkarmasını haber alınca, 57. Alay´ı Conkbayırı´na gönderdiği ve “Ben size taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında, yerimize başka kuvvetler ve komutanlar kaim olabilir.” sözleriyle tarihe not düştüğü yere Conkbayırı´na yürümek, bu topraklar için tereddüt etmeden canlarını veren şehitlerimizi orada anmak, son derece anlamlıydı. Bugün, emperyalistlerin Anadolu´nun kilidini kırmak için başlattığı harekâtta, Mustafa Kemal komutasındaki 57. Alay´dan anlamlı bir darbe yediği, tarihin akışını değiştiren yere yürüdük. Bu topraklar işgale direnen ulusun, umududur. Tereddüt etmeden ölüme koşan şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla bir kez daha andık. İkinci gün çalışmalarımız, Seçimde Adalet ve İnançta Adalet ana başlıkları altında gerçekleştirilen oturumlarla devam etti. Eğitimde İnanç, İhale, Teşvik ve İzinlerde Adalet, Bitkisel Üretimde Adalet, Ekonomide Adalet ve Kadın, Kampanya Adaleti, Seçim Güvenliği- Mühürsüz Seçim, Siyasi Parti ve Seçim Sistemleri, Hayvansal Üretimde Adalet, Toplumsal Adalet ve Kadın, Örgütlü Toplumda Adalet, Başka Bir Avrupa Mümkün şeklindeki alt başlıklarda çalıştaylarımız yoğun bir katılımla gün boyu devam etti.
Partimiz, Toplumun Geniş Kesimlerinin Umudu Haline Gelmeye Başlamıştır. Türkiye´nin önünü açacak görüş ve önerilerin ortaya konduğu adalet kurultayımızın sonunda yazılı olarak paylaşılacak önerilerimiz şimdiden ülkemiz gündeminde önemli bir yer bulmuştur. Partimiz, mühürsüz ve hukuksuz referandumla, ülkenin hızla demokrasiden uzaklaştığını gören toplumun geniş kesimlerinin umudu haline gelmeye başlamıştır. Güçlü, demokratik bir Türkiye´yi birlikte inşa edeceğiz. Türkiye´de adaleti tesis etmek için bütün enerjimizle çalışıyoruz. Önümüzdeki dönemde sivil toplum örgütleriyle, sendikalarla, meslek odalarıyla omuz omuza vererek, yurttaşlarının haklarına saygılı, üreten bir ekonomiye sahip, güçlü, demokratik bir Türkiye´yi birlikte inşa edeceğiz.”