CHP ve Emeğin partisi, ayrı ayrı yaptıkları açıklamalarla Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan´ı andı.
1972´de yılında idam edilen 68 kuşağının gençlik önderleri Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, bugün anılıyor. CHP ve Emeğin partisi, ayrı ayrı yaptıkları açıklamalarla Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan´ı andı.
´3 fidan´ olarak tanımlanan Gezmiş, Aslan ve İnan´ı idam edilişlerinin 49 yıl dönümünde anan Emek Partisi İskenderun İlçe Başkanı Makbule Kılıç, şu açıklamayı yaptı: 'Denizler 1972´de 68 kuşağının ´yeni bir dünya´ kurmak için ayağa kalkışına karşı sindirmek ve gözdağı vermek için idam edilmişlerdi. Bu nedenle her 6 Mayıs Denizlerin şahsında aynı zamanda sömürünün, yoksulluğun ve baskının ortadan kalkarak “Özgürlükler Dünyasının” kurulması için mücadele ederken hayatını kaybeden tüm yurtseverlerin anıldığı bir gündür. Halkımız ve özellikle gençlerimiz Denizleri her 6 Mayıs´ta mezarları başında, kentlerde, okullarda, derneklerde, açık hava ve kapalı salon toplantılarıyla, yüzlerce, binlerce kişinin katılımıyla bu güne kadar anmaya devam etti. Çünkü Denizlerin Mücadelesi, her tarafı dökülen, insana ve doğaya karşı olan kapitalist sistemin yıkılması ve Sosyalizmin kurulması mücadelesiydi. Sistemin nasıl sadece bir avuç zenginin karı için var olduğu covid pandemisi sürecinde daha iyi açığa çıkmıştır. Bu nedenle Denizler; emekçilerin sefaletinin ve işsizliğinin artmasında bir zirveyi temsil eden rejimine karşı iş, ekmek, özgürlük ve adalet için mücadelesinde yaşamaya devam etmektedir. Bu nedenle Denizler; Rize İkizdere´de ormanlarını, ağaçlarını, tabii hayatı ve doğayı korumak için sermayeye ve onun düzenine karşı mücadele eden köylülerin mücadelesinde yaşamaya devam etmektedir. Denizler; parasız, bilimsel, demokratik eğitim için mücadele eden gençlerin ve eğitimcilerin mücadelesinde yaşamaktadır. Denizler; İstanbul Sözleşmesinin kaldırılmasına karşı ve kadınların her türlü ayırımcılığa karşı verdikleri mücadelede yaşamaktadır. Bu nedenle Denizler; her türden ulusal, mezhepsel ayrımcılığa karşı ´kendi kaderini tayin hakkı ve eşit koşullarda yaşam için´ bedel ödeyenlerin mücadelesinde yaşamaktadır. Denizler; ülkenin yer altı ve yer üstü kaynaklarını yerli işbirlikçileriyle beraber daha önce görülmemiş bir şekilde yağmalayan emperyalizme karşı ´tam bağımsız Türkiye´ mücadelesinin bayraktarlığını yapmaya devam etmektedir. Aradan yarım asıra yakın bir zaman geçti. Lakin Denizlerin halkın davasına bağlılıklarına saygı, sevgi yıl be yıl arttı. Her ne kadar pandemi şartları gerekçesiyle getirilen yasaklamalar nedeniyle anmak için bir araya gelme şartları ortadan kalkmış olsa da Denizler ve onların şahsında mücadelede yitirilenler evlerde, fabrikalarda kısacası her yerde 6 Mayıs onları andığımız bir gün olacaktır.'
CHP İskenderun İlçe Başkanı Yusuf Mansuroğlu da yaptığı açıklamada, 'Tam bağımsız Türkiye´yi öğrenmek için 6 Mayısta idam edilen 3 devrimcinin, ne istediğini bilmek gerekir. Cumhuriyet´in kuruluşu tam bağımsızlığın ilk adımıdır. Mustafa Kemal, Cumhuriyet kurulduktan sonra siyasi ve askeri başarıyı ekonomide bağımsızlıkla tamamlamak istedi. Bütün engellere karşın 1930´lu yıllarda önemli atılımlar ve yatırımlar oldu. Maalesef 1945 tarihi; dünyanın yeniden sınırlarının çizildiği olduğundan Türkiye de etkilendi. 1950 yılı itibarıyla Türkiye´yi yönetenlerin tercihi, NATO´dan ve emperyalist-kapitalist sistemin halkası olma yönünde oldu ve o tarihten sonra tam bağımsız hedeften vazgeçildi. Halkın aydınlanması istenmediği için köy enstitüleri kapatıldı. ´Küçük Amerika´ olacağız, diyen başbakan yaptığı ikili ve gizli anlaşmalarla Türkiye´yi sattı. 1954 yılında gizli petrol anlaşması bunun somut örneğidir. ABD, Türkiye devleti içinde devlet konumuna getirildi. Halka baskı öne çıktı.Tarikatlar, şeyhler yeniden faaliyete başladılar. Aydınların sesi engellendi ve askeri bürokrat 1960 darbesini yaptı. 1960´lı yıllarda Fransa´da başlayan gençlik hareketleri dünyada olumlu gelişme yarattı. Bizde de üniversite öğrenci gençliğini etkiledi. Kurulan Fikir Kulübü Federasyonu; kısa zamanda siyasi kimlik kazandı. am bağımsız Türkiye ülküsü yeniden canlandı. Ülkenin her yanında ABD ve ittifaklarına karşıtlık hızla güçlendi. Bütün bunlara rağmen devleti yönetenler; gençliğe ve sol siyasi çıkışlara kulaklarını kapadı. Tam bağımsız Türkiye umurlarında değildi. Bu durum öğrenci gençliğin sosyalist örgütlenmeye yönelmelerine fırsat yarattı. FKF içinden önce Dev-Genç sonra THP-C, THKO gibi örgütler kuruldu. Hedefleri tam bağımsız Türkiye!' dedi. İdam edilen Deniz, Hüseyin ve Yusuf´un da THKO´nun kurucu önderleri olduğunu ifade eden Mansuroğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü: 'Tüm eylemleri ABD emperyalizmine karşı ve tam bağımsız Türkiye talebi içermiştir. Türkiye halkı bu eylemlere sempatiyle bakmış ve çoğu kez ABD karşıtı eylemleri desteklemiştir. ABD ve işbirlikçileri ülkede ki dalga dalga emperyalizme karşı yayılmadan rahatsız oldular. Korku yüreklerini sarsıyordu. Ve karar verdiler.12 Mart askeri darbesi yapıldı. Binlerce genç, binlerce yurtsever, binlerce devrimci işkencelere tabi tutuldu. İnsana, devlet görevlisine hiç bir saldırısı olmayan Deniz, Hüseyin ve Yusuf da bu süreci yaşayan devrimcilerdi. Tek amaçları Mustafa Kemalin başlattığı tam bağımsız Türkiye hedefinin; gerçek temelinde yeniden inşa edilmesiydi.Bu istek sömürgecilerin işine gelmiyordu. Güçlenen ve dip dalgası olan bu harekete son verilmeliydi. Ve devrimciler öldürülmeliydi. Öyle de yaptılar. 6 Mayıs, tam bağımsız Türkiye isteyen üç önder devrimcinin idam edilerek öldürüldüğü gün olarak tarihe geçti. Ama ne o devrimciler öldü, ne de tam bağımsızlık hayali yok edildi. Onlar Türkiye halkının yüreğinde yaşıyorlar. Tam bağımsız Türkiye; düne göre daha da acil talep oldu.'
9367,77%3,72
34,48% 0,07
36,21% -0,34
2960,09% 0,86
4956,37% 0,55