Deprem kadın ve engellileri üretimden çekti

Türk Psikologlar Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Gökhan Malkoç, depremin ardından kadın ve engellilerin üretimden çekildiğini belirtti.

HATAY 27.02.2025 10:15:00 0
Deprem kadın ve engellileri üretimden çekti

Sadet Berkyürek/İskenderun
Türk Psikologlar Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Gökhan Malkoç, depremin ardından kadın ve engellilerin üretimden çekildiğini belirterek, "Özellikle kadın istihdamında, engelli istihdamında neredeyse sıfır noktasına doğru gidiyoruz" dedi. Malkoç, üretime yönelik çeşitli modellerin geliştirilmesi zorunluluğuna işaret ederek, bunun normalleşmenin, kentlerin yeni yaşam döngülerinin oluşturulabilmesinin gereklerinden olduğunu vurguladı.

Adıyaman’dan başlayarak 11 ili kapsayan ve Hatay’da sonlandırdıkları saha çalışmasında 2 yıldaki gerçekleşmelere, gelişmelere ilişkin gözlemlerinin bölgede çok ciddi bir psikososyal destek ihtiyacını gösterdiğini ifade eden Türk Psikologlar Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Gökhan Malkoç, “Gittiğimiz bütün illerde konteyner kentlerde kadın istihdamının maalesef çok ciddi bir sorun teşkil ettiğine tanık olduk. Deprem öncesi ve sonrasıyla karşılaştırıldığı zaman kadın istihdamında çok ciddi bir azalma var. Bu da kadınların konteyner kentlerde yaşamlarında çok ciddi bir psikolojik baskı oluşturuyor. Yine engelli vatandaşlarımızınla ilgili bir istihdam sorunu var" dedi. 

Türk Psikologlar Derneği olarak deprem bölgesindeki saha inceleme ve gözlemlerini raporlaştırarak, farkındalık oluşturması için kamuoyuyla paylaşacaklarını kaydeden Malkoç, depremin ardından 1,5 yıllık sürede yaklaşık 60 bin kişiye psikososyal destek hizmeti sunduklarını, yaklaşık 6 bine yakın görüşme gerçekleştirildiğini söyledi. Malkoç, destek fonlarının bitmesi ve kendi kaynaklarını da tükettikten sonra bir çok kuruluş gibi kendilerinin de çalışmayı sonlandırmak zorunda kaldıklarını söyledi.

Kadın ve engelli istihdamı sıfır noktasına gidiyor

Fon arayışını sürdürdüklerini, Arsuz’daki çalışmayı yeni bir proje ile BM desteğiyle yeniden başlattıklarını hatırlatan Malkoç, depremin 2. yılında gerçekleştirdikleri saha çalışmasıyla ilgili gazetemize şu değerlendirmeyi yaptı: "Gezdiğimiz iller içinde toparlanmak için zamana daha çok ihtiyacı olan Hatay, sonra Adıyaman diyebilirim. Hatay’da yapılması gereken daha çok çalışma olduğunu gözlemledik. Çünkü Hatay’daki yıkım, can kaybı çok fazla. 200 binin üzerinde kişi hala konteyner kentlerde yaşıyor. Böyle bir durumda şehrin geri gelmesi öyle çok kolay değil. Öncelikle konutların sağlıklı bir şekilde tamamlanması gerekir. Bu sürede de üretime yönelik birtakım mekanizmaların mutlaka geliştirilmesi lazım. İstihdam arttı deniyor, ama bence suni bir artış. Bölgede inşaat sektörünün sadece bu bölgeden değil bölgenin dışından da işe alımıyla suni bir artış var. Özellikle kadın istihdamında, engelli istihdamında neredeyse sıfır noktasına doğru gidiyoruz. Buna yönelik çeşitli modellerin geliştirilmesi lazım. Türkiye’de kooperatif, üretici kooperatifi örnekleri var. Bunları uzun soluklu destekleyerek, farklı ürün yelpazesinde insanlara hem gelir getirecek hem de onların rehabilitasyonunu sağlayacak meşguliyet türünden süreçlerin mutlaka geliştirilmesi gerekiyor."

Hatay'ın yeni mekanizmalara ihtiyacı var

Psikososyal destek hizmetlerinin istihdamla birlikte sonuç aldırabileceğini belirten Malkoç, normalin bütüncül mekanizmalarla inşasının önemine işaret etti. Malkoç, şunları söyledi: "Afeti şöyle anlamamak lazım; ‘evet deprem oldu, bizim görevimiz yıkılan binaların yerine yeni binalar yapmak, sonra da insanların binalara dönüşünü sağlamak…’ Bu afet sonrası bir sürecin sadece bir noktası. Yıkımı yüksek olan deprem gibi afet sonrasında mutlaka eski rutine dönüşecek mekanizmaları, araçları mutlaka oluşturmak lazım. Aksi takdirde şehir hiçbir zaman normale dönmez. Normalden kastettiğimiz eski normal değil. O eski normal artık olamayacak çünkü. O yeni normal üzerinden gitmemiz lazım. İşte o yeni normali inşa ederken de tüm açılardan bütüncül bir yaklaşımla yürütülmeli. Hatay, buna daha çok ihtiyacı olan bir yer. Şunun olması biraz üzücü olabilir. Yani konteyner kentlerde insanların yaşamalarına devam edip onlara bir şeylere muhtaçmış gibi bir duruma düşürülmesi çok doğru değil. Ya da buna alıştırılmaması gerekir. Yani insanların aktif bir şekilde, kendi kendilerine de rehabilite edebilecekleri bir sürecin başlatılması lazım. Konteyner kentleri gezerken bütün kadınların konteyner dışında oturması, kimisinin sohbet etmesi, kimisinin sadece sandalyede sohbet etmeden oturması üzücü. Bu insanlara bizim destek olmamız gerekiyor. Bence en önemli şeylerden bir tanesi istihdam sorununun halledilmesi. İstihdam sorunu halledilmezse bizim verdiğimiz psikososyal destek hizmetinlerinin hiçbir karşılığı olmayacaktır."

Konutlara geçerken yeni süreç sancılı…

Şu anda tüm sivil toplum kuruluşlarının kaynakları çok kısıtlı olduğu için sahadan ayrılmak zorunda kaldıklarını, Avrupa ve Amerika’da sunulan kaynaklara erişimin zayıfladığını aktaran Malkoç, şu çağrıda bulundu: "Kurum ve kuruluşlara bir çağrıda bulunuyoruz; buraya destek olmamız lazım. Evler bittiği zaman başka bir süreç başlayacak. İnsanların konteyner kentlerden evlere, yaşam alanlarına dönmesi de kolay olmayacak. Kanımca buradaki hayatın normale dönmesindeki en önemli şeylerden bir tanesi üretime yönelik istihdam mekanizmalarının mutlaka oluşturulması lazım. Çünkü konteyner kentlerde kötü koşullarda aslında bir konfor alanı oluşmuş durumda. Kurada evleri çıkmasına, anahtar teslim edilmesine rağmen aileler gidemiyor. Çünkü yerleştiğinde aidat ödemek zorunda, elektrik, su, doğalgaz parası ödemek zorunda. Ama bir tarafta da işsizler. Bu çarkın kırılabilmesi için şehirlerin tekrar yaşam döngülerinin kurulabilmesi için bu tür politikalara, mekanizmalara ihtiyaç var. Bunlar uzun vadeli programlar. Ama aynı zamanda burada ihtiyaç duyulan sosyal destek çalışmalarının da mutlaka yeniden başlatılıp sürdürülmesi sağlanmalı."

Seyfittinoğlu'na son görev

İSSOS tarihi mirası koruyacak

Çalışkan: Hatay kutlama değil, çözüm bekliyor

“Dönmez desteği CHP grubundan alıyor”

Cemevine büyükşehir onarımı

Narenciyede 'zirai don' kaybı

71 ton limonda 'yasaklı ilaç' kalıntısı

Yarıkkaya 75 kilometre hızla esti

Kadından kadına 2. kez köprü kurdu

Birleşik Krallığa, UR-GE projesi ziyareti

300 milyon lira borçlanma yetkisi

ATSO isim değiştiriyor

Alevi örgütlerinden çağrı: Suriye’de insan hakları ihlal ediliyor!

Işıkhan'dan 'değerlendirme toplantısı'

8 günlük firmaya 20 milyon liralık iş

  • BIST 100

    9203,62%-1,88
  • DOLAR

    38,01% 0,09
  • EURO

    41,63% -0,08
  • GRAM ALTIN

    3715,66% 0,15
  • Ç. ALTIN

    6079,46% -0,81