"Deprem yönetmelikleri ve acı gerçekler" kitabı

İş insanı Ali Tekten, "Deprem yönetmelikleri ve acı gerçekler" adlı 6 Şubat depremleri üzerine yazdığı kitabını yayımladı.

GÜNCEL 4.02.2025 09:28:00 0

İskenderun/SES
"Deprem yönetmelikleri ve acı gerçekler" adlı 696 sayfalık kitapta, "jeoloji, deprem hukuku, deprem bilimi, deprem nedeniyle idarenin kusur sorumluluğu, alüvyon zemin, deprem hukuku, deprem konusunda üniversite uzman görüşleri, TBMM Araştırma Komisyon Raporu, İskenderun birinci ve ikinci derece deprem bölgeleri, Tahran apartmanı, deprem yönetmelikleri, Hatay deprem analizi, beton karot numunesi nasıl alınır, Türkiye Barolar Birliği hukuk rehberi" gibi konular 31 başlık halinde konulan ve fotoğraflar yer alıyor.

Depremlerin Türkiye ekonomisine maliyeti 1,985 milyar TL

6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli meydana gelen iki büyük deprem hakkında bilgi veren kitapta, ilk depremin saat 04.17'de Pazarcık ilçesi yakınlarında 7.7 büyüklüğünde, ikinci deprem ise aynı gün saat 13.24'te Elbistan yakınlarında 7.8 büyüklüğünde gerçekleştiğini, depremlerin Doğu Anadolu Fay Hattı'nda meydana geldiği ve 33.000'den fazla artçı sarsıntıya neden olduğu ifade edildi. Kitabın girişinde şunlara yer verildi: "Depremler, Adana, Adıyaman, Elazığ, Hatay, Gaziantep, Diyarbakır, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa gibi geniş bir bölgede büyük can ve mal kaybına yol açmıştır. Ayrıca, binaların yanı sıra havaalanları, karayolları, demiryolları, köprüler, sanayi tesisleri, enerji hatları ve altyapı tesisleri de ciddi şekilde hasar görmüştür. Depremler sırasında heyelan, yanal yayılma, kaya düşmesi ve sıvılaşma gibi olaylar da gözlemlenmiştir. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı'nın Mart 2023 raporuna göre, bu depremlerin Türkiye ekonomisi üzerinde yaklaşık 1,985 milyar TL (103,6 milyar dolar) tutarında bir mali yük oluşturduğu tahmin edilmektedir."

Ülkede 10 ayrı deprem yönetmeliği çıkarıldı

1950'lerden itibaren Türkiye'de kırdan kente göçün artmasıyla birlikte, kentlerde hızlı ve denetimsiz bir yapılaşmanın ortaya çıktığının belirtildiği "Deprem yönetmelikleri ve acı gerçekler" adlı kitapta, özetle şu ifadeye yer verildi: "Bu süreçte, teknik hatalar, denetim eksikliği ve yasal boşluklar gibi nedenlerle yapı kalitesinin zaman zaman ikinci plana atıldığı ifade edilmektedir. 1980'lerden itibaren artan kentsel yapılaşma, 1990'larda binlerce yeni bina ve milyonlarca konutun inşa edilmesine yol açmıştır. Bu yoğun yapılaşma süreci, betonarme yapıların ve çok katlı binaların yaygınlaşmasına neden olmuştur. Ülkemizin yakın dönemi yapılaşma tarihçesinde gelişen süreçler ve depremler sonrasında gerçekleşen hasarlar 1990’lı yılların riskliliğine dikkat çekmektedir. Nitekim Marmara, Van ve Elazığ depremlerinde yıkılan veya ağır hasar gören yapılar, yüzde 40-yüzde 60 oranlarında 1990-2000 döneminde inşa edilmiştir. Yine 2000 yılı sonrası alınan önlemlerle, yapıların daha güvenli hale geldiği görülmektedir. Dönemler arasındaki bu farklılıkların tespiti, geleceğe yönelik deprem projeksiyonları ve planlama açısından önem taşımaktadır. Başta İstanbul olmak üzere, kazı kentlerimizin yakın bir deprem riskiyle karşı karşıya olduğu bilinmektedir. Bu gerçekte riskli yapıların tespitinde belediyeler ile Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı "Zamanla yarışmaktadır". Böyle bir çabada, 'olağan şüpheli' bir dönemin, yüzbinlerce yapısının öncelikle ve titizlikle incelenmesi pratik faydalar sağlayacaktır. Ülkemizdeki yapıların inşa tarihlerine göre risk durumunu, 2000 yılı öncesi ve sonrası olarak değerlendiren iki dönemli bir yaklaşım yaygındır. Bu yaklaşıma göre 2000 yılı öncesinde inşa edilen yapılarda deprem hasar riskleri genel olarak yüksek, sonrasında ise düşüktür. Bu iki dönemli ayrım ana hatlarıyla doğru olmakla birlikte, mevcut durumu tam olarak yansıtmayan yüzeysel bir değerlendirmedir. Çünkü bugün hala yüzbinlerce yapı ve milyonlarca konutla temsil eden 1990’lı yılların yapılaşması - genel karakteriyle önceki ve sonraki dönemlerden çeşitli farklarla ayrılan 'özel' bir dönemdir. 1990-2000 dönemi, yapılar ve yapılaşma açısından 'binaların katlarındaki artışın sürdüğü; yapı-zemin-malzeme denetimsizliğinin yanı sıra, yap-satçılığın/ müteahhitliğin furyaya dönüştüğü; nicelik artışının niteliği düşürdüğü; yaşanan göçlerle, kentlerde konut ihtiyacının üst düzeye çıktığı; kentlerin hızla yapılaştığı ve yoğun arsa talebine bağlı olarak riskli zeminlerde yapılaşmanın artış gösterdiği, sorunlu bir yapılaşma' dönemidir. Kuşkusuz, Türkiye’nin yapı güvenliği sorunları 1990 yılında başlamış değildir. Bu meyanda 1990’lardaki tüm yapılar riskli, 2000 sonrasında inşa edilen yapılar da sorunsuz değildir. Ancak 1990 döneminin yapılaşması, önceki dönemlerde daha tekil halde bulunan yapılaşma sorunlarını, eş zamanlı olarak buluşturan bir kavşak durumundadır. Nitekim 1990’ların yapı-inşa anlayışının sonlandırılması ülkemizin yapılaşması açısından adeta 'milat' olmuştur. Çeşitli verilerin gösterdiği üzere, 1990’lı yılların yapılaşmasına ayrı bir parantez açılmalıdır. Bu bağlamda yapı güvenliği açısından 3 dönem ortaya çıkmaktadır. Bu dönemler; 1990-2000 yılları arası 'yüksek riskli dönem'; 1990 öncesi 'düşük riskli dönem', ve 2000 sonrası ise 'risklerin azaldığı dönemdir'. Ülkemizde bugüne kadar 1940, 1944, 1949, 1953, 1961, 1968, 1975, 1986, 2007 ve 2018 olmak üzere çeşitli deprem yönetmelikleri uygulanmıştır. Yönetmeliklerde 1940 yılından itibaren ortalama olarak her 8 yılda bir güncelleme yapılmış ve sonra 10 yönetmelik yürürlüğe girmiştir. Her yönetmelik değişimi, bir önceki yönetmelikte görülen eksikleri gidermeyi amaçlamış ve depremin yıkıcı etkilerine ilişkin teknik önerileri daha fazla artırmıştır."

Mahkeme 'keşif istedi'

Hatay'ın yeniden yapılanması masaya yatırıldı

Bakanlıkta Suriye'deki Aleviler görüşüldü

Antakya'da kuş gribi

Ekmek 12,5 lira

MCG Tower davası 25 Haziran'a ertelendi

Meclis, 'fahri hemşerilik' vermedi

Bakanlar 6 Şubat anmasındaydı

Mehmet Tekin anıldı

Psikososyal destek merkezi Karaağaç'ta açıldı

SHD: Önlenebilir her ölüm sosyal cinayettir

Özel'le vali polemiği

Özel, 'sandık' istedi

Hatayspor, kaptan Erce'yle yolunu ayırdı

Yıkılan hastanede ölen 91 kişi anıldı

  • BIST 100

    10575,86%1,32
  • DOLAR

    36,61% 0,07
  • EURO

    39,97% 0,02
  • GRAM ALTIN

    3430,99% 0,01
  • Ç. ALTIN

    5556,87% -0,14