'Depremde başsağlığı dileme anlayışı terk edilmeli'

İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Semir Över ve Prof. Dr. Murat Bikçe, deprem ve olası depremlere yönelik değerlendirmede bulundu.

GÜNCEL 5.11.2020 14:24:10 0

İskenderun/SES

 'Deprem Türkiye´nin bir gerçeğidir' diyen Prof. Dr. Murat Bikçe, 'Afet yönetiminde can ve mal kaybının azaltılması için vazgeçilmeyecek esaslardan biri deprem öncesi depreme hazır olunmasıdır. Artık depremin nerede ve ne zaman olacağını öğrenmeye çalışmaktan daha çok, deprem öncesi master planlarının güncel olarak hazır olması yerel yönetimler için esastır' açıklamasını yaptı. Prof. Dr. Semir Över de şu değerlendirmeyi yaptı: 'Denizde meydana gelmesine rağmen karada ve depreme uzak yerleşim alanlarında binaların yıkılması ne yazık ki ülkemizin bina envanterinin durumunun ne kadar kötü olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.'

'Depremde can güvenliğinin sağlanması, asgari ölçüt'
İSTE Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Bikçe “Alp Himalaya deprem kuşağında bulunan ülkemizde, depremlerin sürekli yaşanacak olması yadsınamayacak bir gerçek. Dün Elazığ, bugün İzmir´de gerçekleşen deprem Türkiye´nin bir gerçeğidir. Afet yönetiminde can ve mal kaybının azaltılması için vazgeçilmeyecek esaslardan biri deprem öncesi depreme hazır olunmasıdır. Artık depremin nerede ve ne zaman olacağını öğrenmeye çalışmaktan daha çok, deprem öncesi master planlarının güncel olarak hazır olması yerel yönetimler için esastır. Zira deprem sırasında kargaşa ve telaşın yaşanması muhtemeldir. Yapı stokunun depremler yaşanmadan önce iyileştirilmesi mutlak gerçekleştirilmelidir. Depremlerde can güvenliğinin sağlanması, deprem yönetmelikleri açısından asgari ölçüttür. Deprem yönetmelikleri uluslararası veriler doğrultusunda güncellenmektedir. 2018 yılında güncellenen Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği, 2019´da yürürlüğe girmiştir. Yapıların depreme karşı dayanıklılığı, teknik elemanlar tarafından güncel deprem yönetmeliklerine göre değerlendirilmektedir. Böylece, oturduğumuz yapının yeterliliği hakkında fikir sahibi olmamız mümkündür. Bu aşamada yer bilimci ve inşaat mühendislerine oldukça önemli görevler düşmektedir. Teknik eleman mezun olsa dahi, yaşam boyu öğrenmeye açık bir öğrenci bilincinde olmalıdır. Sismik etkiler altında yapı stoklarının güvenliği konusunda yeterliliğe sahip olunmalıdır. Zira elde edilen sismik veriler ölçüsünde mevcut/yapılacak yapıların olası bir depreme dayanımı değerlendirilmektedir. Dolayısıyla, bir binanın alımında görsel durumdan öte, mevcut taşıyıcı sistemin teknik elemanlarca değerlendirilmesi yararlı olacaktır. Yapıların depremde hasar görmesinde temel etmenlerden birisi malzeme dayanımlarında yetersizliktir. Asgari beklenti olan bu değerin uygulamaya yansıtıldığının kontrolü mutlaka sıkı bir şekilde kontrol edilmelidir. Bu aşamada, malzeme imalatından yapının üretimine kadar tüm aşamaların projeye uygunluğunun denetlenmesi son derece önemlidir. ´Deprem öldürmez, yapı öldürür´ bilinciyle hareket ederek, içinde yaşanılan yapılar hakkında gerçekler teknik elemanlardan öğrenilmelidir. Daha yüksek, daha büyük ve daha görkemli yapılar yerine daha güvenli yapılara önem verilmelidir.'

'Herkese görev ve sorumluluk düşmektedir'
İSTE İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Semir Över ise deprem sonrasında meydana gelen artçı şokların dağılımına bakıldığında fay kırığının tamamının denizde olduğunu, bu büyüklükteki depremin İzmir ve yakın civarında karada yer alan fayları tetikleyebileceği göz ardı edilmemesi gerektiğini ifade etti. Prof. Dr. Över, 'Depremin karakteri normal fay olmasından dolayı Sisam adasının kuzeyindeki tavan bloğun eğim yönünde aşağıya doğru kaymasıyla (çökmesiyle) birlikte körfez suyu bir an için çekilmiş olup daha sonra küçük çaplı bir tsunami oluşturarak Seferihisar ve Sancaklı kıyılarında su kabarmalarına ve girdapları doğurmuş ve yerleşim alanına taşan su kütlesi bir vatandaşımızın boğulmasına neden olmuştur. Seferihisar depremi (yıldız) ve artçı şoklarının dağılımı (Krdae), deprem odak mekanizması (mavi-beyaz daire)-USGS) ve deprem sonucunda meydana gelmiş olası kırık. Denizde meydana gelmesine rağmen karada ve depreme uzak yerleşim alanlarında binaların yıkılması ne yazık ki ülkemizin bina envanterinin durumunun ne kadar kötü olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Deprem karada meydana gelmiş olsaydı -ki bu potansiyele sahip pek çok fay mevcuttur- can ve mal kaybının çok daha fazla olacağının işaretini bu deprem vermiştir. Başka bir değişle daha önce meydana gelmiş 6.0 ve daha büyük depremlerin yaptığı gibi depremle birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerektiğinin altını çizerek uyarılarda bulunmuştur. Bu uyarılar doğrultusunda yüzde 90´ı deprem riski altında bulunan ülkemizde özellikle son deprem yönetmeliğine uygun olmayan binaların kentsel dönüşüm kapsamına alınması gerekmektedir. Bu kapsamda, binaların inşa edileceği zeminin etüdü detaylı bir şekilde yapılarak elverişsiz zeminlerin iyileştirilmesi gerekmektedir. Bu mümkün olmuyorsa yapıya elverişsiz zeminleri iskâna açmamak gerekir. Türkiye´de meydana gelen 6.0 ve daha büyük depremler yıkıcı olmakta ve afete dönüşmektedir. Her yıkıcı depremin afete dönüşerek başsağlığı dileme ve yara sarma temelindeki afet yönetim anlayışını terk edip, büyük depremlerin afete dönüşmeyeceği ve zararların en aza indirgeme temelindeki çağdaş afet yönetim anlayışını benimsememiz gerekmektedir. 2020 Ege depremiyle bir kez daha gördük ki, bu süreç içerisinde en sade bireyden en yetkili makamlara kadar, herkese görev ve sorumluluk düşmektedir.'


İskenderun'da filtre operasyonu

Dr. Kanatlı'dan ürküten tablo

Aile hekimleri iş bıraktı

Meclis'te 'fotoğraf tartışması'

Rezerv alan kararına 'dava'

Binalara 8 kat sınırı

CHP’den Lütfü Savaş'a 'kesin ihraç' istemi

AFAD'da dönüşüm değerlendirme toplantısı

Belediye meclisinde kayyum eleştirisi

65 yaş üstüne çay-kahve ücretsiz

Feyezan Kanalının duvarı yükseliyor

Usta öğretici belgeli tek kadın klimacı

İskenderun DEM Parti'den kayyum eleştirisi

AKP'de tek listeli seçim

AKP: Uygulamalar devam edecek

  • BIST 100

    9367,77%3,72
  • DOLAR

    34,48% 0,07
  • EURO

    36,21% -0,34
  • GRAM ALTIN

    2960,09% 0,86
  • Ç. ALTIN

    4956,37% 0,55