Maden Yasası´nda değişiklik yapılarak Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Raporu ve diğer izin başvurularının 3 ay içinde tamamlanmaması durumunda ‘olumlu karar verilmiş sayılacağına ilişkin düzenlemeyi eleştiren Hatay Milletvekili
Akın Bodur/İskenderun
Milletvekili Ertem, “Bu madde, Maden Kanunu´nda çok vahim bir değişiklik yapıyor. ÇED´e dair bütün işlemlerinin en geç 3 ay içinde bitirilmesi koşulunu getiriyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile diğer ilgili bütün bakanlıklar, ÇED raporu ve diğer izin işlemlerini üç ayda bitirmez ise, ´Çevresel etki değerlendirmesi ve diğer izin başvuruları ile ilgili olumlu karar verilmiş sayılır ve genel müdürlük tarafından buna göre işlem yapılır´ kabul edilecek. ÇED ile ilgili düzenleme suiistimallere açıktır. Kamu görevlileri, tehdit ya da rüşvet karşılığı izin başvurularını çok kolay bir şekilde üç ay bekletebilir. Bu da maden şirketlerin lehine bir tablo oluşturur ve çok büyük doğa katliamlarına neden olur. Bir faaliyet için eğer ÇED raporu hazırlanıyorsa bu üç ay içerisinde bitmez. Raporun hazırlanıp verilecek, tüm komisyon üyelerine dağıtılacak, birinci toplantı yapılacak, orada belirli bir süre var, ikinci toplantı yapılacak, halk toplantısı yapılacak, ondan sonra yeniden bir değerlendirme yapılacak, belki ilave analizler istenecek. Yani minimum altı ay gerekir' dedi.
Ertem: Maden şirketlerine hazırlanan kıyak
'Çevresel faaliyetlerde süre kavramı olur mu?' diye soran milletvekili Ertem, AKP Hükümetinin ÇED´e ilişkin üç aylık süre sınırlaması maden şirketleri için özellikle hazırlanan bir kıyak olduğunu savundu. Ertem, şu değerlendirmede bulundu: 'AKP, maden tekelleri için çalışıyor. Kamu görevlisinin insafına kalmış bir düzenleme getiriliyor. Görevli raporu hazırlamadığı ya da imzalamadığı takdirde; ÇED ve diğer izin başvuruları ile ilgili olumlu karar verilmiş sayılacak. Böyle saçma sapan şey olur mu? Bunun anlamı, ÇED ´in fiilen kaldırılması ve doğa katliamının önünün açılmasıdır. ÇED, doğayı ve çevreyi koruyan en önemli etkenlerden biri. Bunu kaldırmak, doğaya savaş açmak demektir. Zeytinliklerimiz, ormanlarımız tehlike altında. Bir konu üzerinde uzlaşı yoksa, ´bu olumludur´ diye algılamak hukuk devletine aykırıdır. Üç ay içinde uzlaşı sağlanamazsa tam tersine bu CED olumsuz sayılmalı, onaylanmadan geri gönderilmelidir.'
Ertem, Meclise sunulan Vergi Kanun Tasarısının 61. maddesi ile 4342 sayılı Mera Kanunu´nun 30. maddesinde değişikliğik isteminin, endüstri, organize sanayi, teknoloji ve serbest bölgeler ile sanayi sitesi ve bunların ilave alanları için ihtiyaç duyulan alanlar için mera vasfının değiştirilmesi halinde ödenecek olan ot bedelinden muafiyet sağlanmasının amaçlandığını savundu. Milletvekili Birol Ertem, 'Böylelikle sürdürülebilir bir hayvancılık politikasının olmazsa olmazlarından birisi olan meralar, endüstri ve teknolojiye kurban edilecek' dedi ve çgelecek için tasarılara karşı çıkılmasını istedi.
9367,77%3,72
34,47% 0,05
36,42% 0,21
2956,00% 0,72
4956,37% 0,55