“Doğadaki ayak izimizi küçültelim” diyen Sakallı, kişisel araçlar yerine toplu taşıma araçlarının, kısa mesafeli ulaşımda bisikletin kullanılmasını önerdi.
2016 yılı esas alınarak araştırma ve uydu verilerinin analizinin dünya genelinde, özellikle tropikal alanlarda ciddi düzeyde yangınların meydana geldiğini gösterdiğini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Abdulla Sakallı, doğanın tahribatının geri dönüşü mümkün olmayan sonuçlarına dikkat çekti. Sanayi devriminden günümüze kömür, gaz, petrol gibi fosil kaynaklı yakıt kullanımındaki artışın, dünya atmosferindeki sera etkisi yaratan gazların konsantrasyonlarında yüksek artışlar meydana getirdiğini kaydeden Sakallı, insan kaynaklı etkilerin bu oranı ikiye katladığını, uydu verilerinin bölgemizde yaz sezonunda olası yangınlara karşı hazırlıklı olunması gerektiğini gösterdiğini ifade etti.
Sanayi ile 160 yılda 2 kat sera gazı
Atmosferdeki bazı gazların konsantrasyonunun artışıyla ilgili Abdulla Sakallı, şu değerlendirmeyi yaptı: “Binlerce yıldır bu gazlardaki değişimler minimal düzeyde olmasına karşın, son 160 yılda insansal kaynaklı etkilerle, atmosferdeki bazı gazların konsantrasyonunun iki kat artmasına neden olmuştur. Atmosferi bir battaniye gibi düşünecek olursak, gazlardaki artışlar dünyamızı saran bu battaniyenin kalınlaşmasına ve bunun sonucunda dünyanın yüzey sıcaklığının artışına ve buna bağlı olarak özellikle bölgemizdeki kuraklıkların artmasına neden olmaktadır. Sıcak yaz aylarında, kuraklığın ve sıcaklığın etkisiyle doğal alanlara atılan kırık cam parçaları, sönmemiş sigara izmaritleri veya bu alanlarda piknik amaçlı yakılan ateşlerin tahribatı büyük, onarılması bazen imkânsız etkilere neden olmaktadır.” ifadelerini kullandı.
Yaz kuraklığı yangın olasılığını arttırıyor
Bölgesel verileri harita üzerinde gösteren Sakallı, “Haritada, 2016 yılının Haziran ayı boyunca görülen yangınların bölgemizdeki sıklıkları görülmektedir. Özellikle Hatay, Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa gibi yaz kuraklığının görüldüğü illerimizde bu yangınlar çok sık olarak görülmektedir. Bu yangınlar bu şehirlerimizin bitki örtüsünü tahrip ettikleri gibi, sınırlarındaki yaban hayatını da ciddi düzeyde tehdit etmektedir. Özellikle piknik sezonunun başladığı bu günlerde, vatandaşlarımızın çevre kirliliği konusunda yüksek derecede hassasiyet göstermelerini arzu ediyoruz” ifadesini belirtti.
Bisiklet, toplu ulaşım ve yürüme önerdi
“Çocuklarımıza yeşil bir gelecek bırakmak için, doğadaki ayak izlerimizi küçültmeliyiz” diyen Abdulla Sakallı, şu önerilerde bulundu: “Bu hedefe ulaşmak için, kişisel araçlar yerine toplu taşıma araçları tercih edilmeli, kısa mesafeli ulaşımda bisiklet kullanılmalı, çevre dostu bilinci ile doğada hareket edilmelidir.”