Sığınmacı ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (SGDD) Genel Koordinatörü İbrahim Vurgun Kavlak, doğru bilgilendirmenin her konuda ´kent efsaneleri´ni azaltacağını söyledi.
Akın Bodur
Suriyeli mülteciler konusunda medyada ve halkın inanışında yanlış bilgiler olduğunu ifade eden Kavlak, 'Doğru bilgi önemli. Bu kent efsanelerini azaltır. İçişleri Bakanlığının verilerine göre bu yıl insan kaçakçılığı yapan 4 bin 569 kişi yakalanmış. 218 bin kişi de düzensiz göçmen olarak yakalandı. Bunun 198 bini Suriyeli değil. Sadece bu yıl Yunanistan´a geçen kişi sayısı 37 bin kişi' dedi.
Mülteci, sığınmacı ve göçmenilği tanımlarla anlattı
Medyanın ve halkın mültecilere ilşkin bazı kavramları da karıştırdığını belirten Kavlak, bazı tanımları açıkladı ve şunları söyledi: '1951 cenevre Sözleşmesine göre mülteci, ırkı, dini, milliyeti, belli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasi düşünceleri nedeniyle zulüm göreceği konusunda haklı bir korku taşıyan ve bu yüzden ülkesinden ayrılan ve korkusu nedeniyle geri dönemeyen ve dönmek istemeyen kişidir. Türkiye´nin de aralarında bulunduğu 145 taraf ülkenin imzaladığı sözleşme, dünyada iltica hukukuna, mültecilerin haklarına ilişkin en temel belge olduğu için, taraf ülkeler iltica sonrası statüleri belirlerken bu tanımı merkeze alırlar. Türkiye, sözleşmeyi coğrafi sınırlama koşuluna göre imzalamıştır. Yani Avrupa Konseyine üye olmayan ülkelerden gelen sığınmacılar bu sınırlamadan dolayı mülteci statüsüne sahip olamazlar. Bunun yerine kendilerine uluslararası koruma sağlanır. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği sığınmacıyı, başka bir ülkeye sığınma, iltica talebinde bulunan, kendisine uluslararas olarak koruma arayan fakat başvru süreci henüz sonuçlanmamış kişi olarak tanımlar. İltica talebinde bulnanlar başvuru süreci tamamlanana kadar sığınmacı olarak kabul eilir. Başvuruları olumlu sonuçlanırsa mülteci statüsü kazanırlar. Göçmen ise, kişinin hukuki statüsüne, gönüllü olarak göç ediyor olup olmamasına, göç etmesine yol açan etkenlere ve göç ettiği yerde ne kadar kalacağına bakılmaksızın ülkeler arası sınırları gezen veya geçmiş olan ya da aynı ülke sınırları içinde ikamet ettiği yerden uzakta olan kişidir' dedi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ile Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (SGDD) işbirliği ve Mülteci Destek Derneğinin (MUDEM) katkısıyla Ankara´da düzenlenen 'Medya ve Mülteciler Basın Buluşmaları'na 6´sı Suriyeli 16 ilden 144 gazetecinin katıldığı toplantıda konuşan SGDD Genel Koordinatörü İbrahim Vurgun Kavlak, ´düzensiz göç´e ilişkin olarak da şunları söyledi: 'Düzensiz göç kavramının evrensel olarak kabul edilmiş bir tanımı yoktur çünkü göç eden kişinin terk ettiği, geçtiği ve varmakta olduğu ülkenin hukukuna göre statüsü farklılık gösterebilmektedir. Varış ülkesi perspektifinden düzensiz göç gerekli olan belgelere sahip olmadan o ülkeye geçme, orada kalma ve çalışma anlamına gelebilirken; terk edilen ülke açısından geçersiz pasaportla, sehayat belgeleri olmadan veya bazı idari şartları yerine getirmeden uluslararası sınırları geçmek anlamına gelebilir. Buna karşı ´yasa dışı göç´ kavramını ise insan kaçaklığı benzeri suçlarla sınırlandırmak gibi bir eğilim mevcuttur.'
'Mülteciler bizlerle, çocuklarımızla yaşayacak'
Türkiye Haber Kameramanları Derneği Başkanı Aytekin Polatel de haber kameramanlarının görevini yaparken dikkat etmesi gerekenleri anımsattı. Suriyeli sığınmacıların çoğunun gitmeyebileceğini ifade eden Polatel, 'Mülteciler sizlerle, bizlerle, çocuklarımızla yaşayacaklar. O nedenle iyi enteğre olmalı' değerlendirmesini yaptı.
Ülkenin 2011´ yılından beri mücadele ettiği konunun Suriyeli mülteciler olduğunu anımsatan ve sığınmacıların geleceğe ilişkin hayalleri, planlarının olduğunu ifade eden Türkiye Foto Muhabirleri Derneği Başkanı Rıza Özel ise 'Savaş sonrası şimdiki amaçlarının ise hayatta kalmak.' dedi. Gazeteciliği, dünya ve ülkede yaşayanları herkesten önce öğrenme işi olarak niteleyen Özel, bir soru üzerine IŞİD´in kafa kesmeye ilişkin fotoğra ve görüntülerinin kullanılmasının bir anlamda propağanda olarak nitelenebileceğini, ama ortada bir durumu anlatan yaklaşımın da olduğunu belirtti. Aynı soruya yanıt veren polatel de karelerin propaganda içerse bile görüntülenmesinin ´ilk´ olması nedeniyle ve bir sorunu dünyaya anlatmak için gerekli olduğunu söyledi. Özel, Suriye´de kimin kimle savaştığnn belli olmadığını, cephe savaşı gibi ortada tarafın bulunmadığını da anlattı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (SGDD) işbirliği, Mülteci Destek Derneğinin (MUDEM) katkılarıyla Ankara´da düzenlenen “Medya ve Mülteciler Basın Buluşmaları” adlı toplantıya Hatay, Adıyaman, İstanbul, Gaziantep, Van, Sivas, Adana, İzmir, Batman, Diyarbakır, Muğla, İzmit, Konya, Ordu, Sinop ve Samsun´dan 6´sı Suriyeli toplam 144 gazeteci katıldı.
9367,77%3,72
34,47% 0,05
36,42% 0,21
2956,00% 0,72
4956,37% 0,55