Tarih: 12.08.2020 10:52

Dönmez´den 19 maddelik bilgilendirme

Facebook Twitter Linked-in

İskenderun/SES

Dönmez, paylaşımında, 'Polis her nerede olursa olsun PVSK kapsamında kimlik sormadan önce sebep bildirmeli. Polis makul sebep olmadan durduk yere veya salt ´polisim´ diye kimlik soramaz. Makul sebep/yazılı emir varsa önce kendi kimliğini göstermek ve bu sebebi/emri açıklamak, görevinin özel bir gereğini yerine getirmek üzere kimlik sorabilir. Kimlik sorduğu kimse isterse bu işlem için tutanak tutularak ilgiliye verilir. Kimlik taşıma değil kimliği ispatlama yükümü vardır. Bu usule uyulmadan yapılan herhangi bir kimlik sorma işlemine her yurttaş itiraz edebilir. Usulsüz işleme itiraz eden yurttaşa kimlik sebebiyle gözaltı işlemi dahi yapılamaz. Kimlik sorma işlemi sırasında polisin hukuka aykırı davranışı, bu süreçten sonraki işlemleri hukuka aykırı hale getirir. Usule uyularak kimlik sorulan hallerde ise kimliğine ilişkin bilgi vermeyen ve bu nedenle kimliği belirlenemeyen kişi hakkındaki gözaltı işlemi CMK hükümlerine göre yerine getirilir. Gözaltı adli bir işlemdir. Yani ancak cumhuriyet savcısı ve ancak yazılı emirle gözaltı işlemine karar verebilir, acele hallerde bu emir, daha sonra yazıya geçirilmek üzere sözlü olarak alınabilir. Yani cumhuriyet savcısının emri olmaksızın polis gözaltı işlemi yapamaz. Usule aykırı kimlik sorulursa cumhuriyet savcısı dahil kimse gözaltı kararı veremez. Usulsüz kimlik sorulan durumda savcı da verse, verilen gözaltı kararı usulsüz/kanunsuz olur. Kaldı ki savcı emri olmadan hakkımda gözaltı işlemi uygulandı. Polis adli görevini yerine getirmedi. Polis görevini kötüye kullandı/hürriyeti tahdit suçu işledi/darp cebir izi oluşturacak şekilde yaralama suçu işledi/tehdit etti. Bunun bir diğer adı işkencedir. Kanunsuz olarak işlem yapan ve fiile katılanlar kadar, bu kanunsuz fiil sırasında orada bulunan, kanunsuz işleme itiraz etmeyen, gözaltı işlemine yardımcı olan, sürükleyen, gözeten, araca bindiren, hastaneye kadar götüren ve hastanede muayeneye kadar eşlik eden her polis memuru da yapılan kanunsuz işlemlerden sorumludur. Kanunu bilmemek mazeret değildir. Yapılan işlemlerin sorumluları görevde oldukları sürece ve yürütülen soruşturmaya/toplanacak delillere etki edebilecekleri için bir an önce açığa alınmaları yasal zorunluluktur. Bu hukuksuzluk, ülkedeki hemen herkesi böyle bir işleme maruz kaldığında veya kalacağında çaresizliğiyle yüzleştirmiştir' ifadesine yer verdi. Dönmez, aynı açıklamasında 'İçişleri Bakanı kimsenin imtiyazlı olmadığını basına açıklayarak, EGM´nin yaptığı açıklamayı sosyal medya hesabında RT ederek; EGM´de soruşturma sürecinde olan ve idari olarak belki işlem yapması ve ceza vermesi gereken bir konuda kanaatini açıklayarak sürece taraf oldu. Böylece idari ve cezai sorumluluk oluşturacak şekilde hareket ettiler. Bir milletvekili de polisleri yalnız bırakmayacağını açıkladı. Yeminine sadık kalır umarım. TBB yaptığı eksik açıklama ile sanki imtiyaz istermişim gibi belki kasıtsız ama kasta yakın derecede hata ile bir baro başkanının o ilde tanınması gerektiğinden bahsederek algıyı başka bir yere yönlendirmiş ve konuyu bilmeyen insanların tarafıma haksızca ithamına sebebiyet vermiştir. Böyle yanlış bir açıklama yapmak yerine keşke hiç açıklama yapmasaydı' değerlendirmesini de yaptı.

'Kapalı mekanda yazılı emrin bildirilmesi zorunlu'
Antakya yöresinde faaliyet gösteren bazı meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarından da Dönmez´e destek açıklaması geldi. Atatürkçü Düşünce Derneği Antakya şubesi Kezban Kuran, 'Hatay Barosu Başkanı Ekrem Dönmez´e polisin yaptığı hukuk dışı işlem ve saldırı, Sayın Dönmez´in şahsında yargıya yönelen saldırıların her geçen arttığını bir kez daha göstermiştir. Hukuksuzların hesabı hukuk içinde sonuna kadar sorulacak. Antakya Atatürkçü Düşünce Derneği olarak başkanımızın yanındayız' açıklamasını yaparken, kısa adı HAMOK olan Hatay Akademik Meslek Odaları Koordinasyon Kurulu da Hatay Baro Başkanı Dönmez´in İskenderun´da bir cafede ailesi ile birlikte yemek yediği sırada polisler tarafından gözaltına alınması ile ilgili yazılı açıklamada bulundu. HAMOK Dönem Sözcüsü Nebil Seyfettin tarafından yapılan açıklamada şunlara yer verildi: 'Sevgi şehri Hatay´da dün maalesef üzücü bir olay yaşanmıştır. Hatay Barosu Başkanı Ekrem Dönmez, Ailesi ile birlikte bir restoranda yemek yediği sırada, Polislerin kimlik sorma işleminin dayanağını sorması üzerine yaka paça gözaltına alınmıştır. Sevgi hoşgörü kenti Hatay´ıda birlik ve beraberliğimize en çok ihtiyaç duyulduğu zamanda, ve kurban bayramı arifesinde, her vatandaşın hakkı olduğu gibi Ekrem Dönmez´in yasalar çerçevesindeki talebini ´biz devletiz´ diyerek, hem de eşi ve çocukları önünde zorla gözaltına alınması kabul edilemez. Türkiye bir hukuk devletidir. Ve hukukun üstünlüğünü çerçevesinde herkesin hareket etmesi gerekmektedir. Bu yapılan bir avukattan öte vatandaşın hürriyetine saldırı niteliğindedir. Hukuksuz ve keyfi uygulamalar ile Hatay´ın sevgi ve hoşgörüsünü kimsenin bozmaya hakkı yoktur. HAMOK olarak bu olayı kınıyor ve Ekrem Dönmez´e geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.'
Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı da polisin yanında yer aldığını açıkladı. Kurban Bayramının huzur ve güven ortamında kutlanmasının sağlanması, asayiş, terör ve narkotik olayları olmak üzere suç işleme amacındaki kişilerin caydırılması aranan şahısların yakalanması varsa suç delillerinin ele geçirilmesi amacıyla halkın yoğun olarak bulunduğu alanlar, eğlence mekânları ve umuma açık yerlerde 29.07.2020 tarihinde İçişleri Bakanlığı kararıyla Türkiye Güven Huzur (2020-9) uygulaması yapıldığını belirten MHP Hatay Milletvekili Kaşıkçı, şu açıklamayı yaptı: 'Bu kapsamda il genelinde de emniyet teşkilatımız çeşitli faaliyetlerde bulunmuştur. Basına konu olan görüntülerde ise yukarıda belirtildiği üzere kahraman polisimiz bir asayiş uygulaması sırasında kimlik kontrolü gerçekleştirmiş. Polis tarafından kimliği sorulan Hatay Baro Başkanı ise kimliğini görevli arkadaşlara vermeyerek anlamsız bir polemiği başlatmıştır. Oysaki Ekrem Dönmez kimliğini görevli arkadaşa uzatsa veya baro başkanı olduğunu ifade etse polislerimiz en fazla ´afiyet olsun, iyi bayramlar´ temennisi ile masadan ayrılır ve böyle bir talihsiz olayda yaşanmamış olurdu. Ancak Dönmez yaşadığı bu olayı kameraya aldırıp onu da sosyal medyada yaymak suretiyle bir taraftan görevli polisleri zan altında bırakırken bir taraftan da kendi siyasi kariyeri için ilgili yerlere selam göndermekle meşgul olmuştur. Emniyetteki ifadesinde ´polislerin vatandaşlara nasıl davrandığını görmek için kimliğimi göstermedim´ diyebilen Dönmez acaba bu hareketi ile sosyal deney mi gerçekleştiriyordu. Türk polisinin nezaketi ve en çetin olaylar karşısındaki vakur duruşu toplumumuzun her kesimi tarafından bilinirken sizin ne yapmaya çalıştığınızı anlamak ve bu olay vesilesi ile polisimize karşı olan tutumunuz ayrıca düşündürücü. Hatay Baro Başkanı Dönmez´e şunu ifade etmem gerekir ki kanunlar karşısında herkes eşittir. Milletvekili olduğum halde bir emniyet mensubu kardeşimizin yol kontrolünde veya asayiş uygulamasında birçok defa milletvekili olduğumu dahi söylemeden kimliğimi teslim etmiş ve görevli arkadaşların görevini yapmaları için yardımcı olmuşumdur. Polisimizin kimlik sormasından ancak kanun kaçakları korkar. Unutulmamalıdır ki polisimiz başta olmak üzere kolluk kuvvetlerimiz yalnız değildir. Dönmez tarafından adliyeye intikal ettirilen bu olayında yakından takipçisi olacağımızı ve polislerimizi yalnız bırakmayacağımızı da özellikle bildirmek isterim. Aynı zamanda bir devlet görevini ifa eden, bizlerin güveni ve huzuru için mesai gözetmeden çalışan tüm emniyet teşkilatımıza şükranlarımı sunar böyle bir konu ile gündemi meşgul edenleri ise kamuoyuna havale ediyorum.'
Ailesiyle birlikte İskenderun´da yemek yediği lokantada kimlik kontrolü yapmak isteyen polislere bunun dayanağını sorması üzerine ´biz devletiz´ diyen polislerce gözaltına alınan Hatay Barosu Başkanı Ekrem Dönmez, kapalı mekânlarda yazılı emrin vatandaşa bildirilmesi gerektiğini ve bunun bir zorunluluk olduğunu ifade etti. İskenderun´da gözaltına alınan ve kimliğinin öğrenilmesi sonrasında da gözaltısı süren Hatay Barosu Başkanı Ekrem Dönmez, polisler hakkında şikayetçi olduktan sonra Antakya´da baro yönetimi, milletvekili Mehmet Güzelmansur ve avukatların da katıldığı basın açıklamasında olayı anlattı. Antakya´daki Hatay Adliyesindeki baro odasında açıklama yapan Dönmez, polisin, bir vatandaşı aramadan ya da kimlik sorgusunu yapmadan önce, istendiği takdirde ‘karar ve yasal dayanağını vatandaşa beyan etme´ hükümlüğünün olduğunu ifade etti. Dönmez, “Polis kıyafetiyle mekân basıp insan kaçırıldığı olaylar yaşadık. Polisin polis olduğunu vatandaşa nazik bir dille beyan etmesi gerekiyor. Kapalı mekânlarda yazılı emrin vatandaşa bildirilmesi gerekiyor. Bu bir zorunluluk” diye konuştu. Görüntüleri paylaştığını, iil emniyet müdürlüğünün gözaltı uygulaması yapan polisleri koruduğunu ifade eden Dönmez, polisler hakkında ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma´ suçundan soruşturma başlatılmasını talep etti. Hatay Barosu Başkanı Dönmez, “Bizim ‘polis´ mi yoksa ‘hukuk devleti´ mi olduğumuza karar vermemiz gerekiyor. Her istenmeyenin bastırıldığı, baskılandığı bir süreçten geçiyoruz. Dünkü olay da bununla bağlantılı. Çünkü polis ve bekçi yasasında vatandaşların hakları muğlaklaştırılarak polisin yetkisi arttırılıyor. Bununla birlikte kişisel hak ve özgürlükler kanun ve yönetmelikle uygulamaya dönüştürülüyor” diye konuştu. “Hakkını vatandaşa doğru olarak ifade edemeyen polis, vatandaşın canını ve malını koruyamaz” diyen Dönmez, “Ben polise avukat ve baro başkanı olduğumu söyleseydim, bu sorun yaşanmayacaktı. Fakat o baskıcı hale getirilip keyfi şekilde arttırılan polis yetkisinin bir vatandaşın özgürlüğünü gölgelediği yerde hak aramaya kalktığınızda şiddetle karşılaşırsınız. Dünkü olay buna bir örnekti” dedi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —