1 Haziran Dünyaü Süt Günü, farkındalık amacıyla kutlandı.
Antakya/SES
Hatay Veteriner Hekimler Odası Başkanı Yahya Hamurcu, sağlıklı ve besleyici bir hayvansal gıda olarak sütün sağlıklı ve üretken nesillerin oluşmasındaki katkısının yanı sıra sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmada süt üretiminin öneminin vurgulanması amacıyla Dünya Süt Gününün 21. kez kutlanacağını belirtti.
Güne ilişkin bu yılın temasının 'süt sığırcılığı sektöründe sürdürülebilirlik' olduğunu ifade eden ve hayvancılığın desteklenmesini isteyen Hamurcu, şu değerlendirmeyi yaptı: 'Dünyada süt sektörü 881 milyon ton süt üreterek dünyanın beslenmesine katkı sunmuştur. Ülkemizdeki üretim 23 milyon tondur. İstikrarlı olarak gelişen süt sektörü önemli bir istihdam alanıdır. Süt ürünleri ve bileşenleri dünya çapında ticareti yapılan ürünlerdir. Çiftlikten işleme tesislerine kadar süt sektörü ulusal ekonomilerin ve bireysel geçim kaynaklarının ayrılmaz bir parçasıdır. Artan nüfus ve tüketim alışkanlıklarındaki değişiklikler süt talebinde de artışlara neden olmaktadır. Uluslararası kuruluşların raporlarına göre; yaklaşık 690 milyon insan yeterli gıdaya ulaşamadığı için açtır. 2 milyardan fazla insan ise, sağlıklı ve dengeli beslenme için gerekli olan hayvansal protein, vitamin ile mineraller yönünden yetersiz beslenmek suretiyle gizli açlık çekmektedir. Dünya, hızla artan küresel nüfusu beslemenin zorluklarıyla boğuşurken, gıda üretimi ve tüketimiyle ilgili başlıca endişe, dünyayı sürdürülebilir bir şekilde ve sağlıktan ödün vermeden beslemek için yeterince gıda üretiminin sağlanmasıdır. Sağlıklı bir toplum ancak iyi beslenen bireylerden oluşur. İyi beslenme ise, enerji, protein, vitaminler ve mineraller gibi temel besinlere olan ihtiyaçlarımızı karşılayan sağlıklı hayvansal gıda üretimine bağlıdır. Brusella ve tüberküloz gibi insan sağlığını tehdit eden pek çok biyolojik ve kimyasal tehlikelerden ari hilesiz süt ve süt ürünlerinin üretilmesi son derece önemlidir. Bu ise ancak veteriner hekim kontrolünde sağlıklı, yüksek verimli ve refah içerisinde yetiştirilen süt hayvanlarından asgari hijyen koşullarında elde edilen sütün soğuk zincir altında taşınması ve hijyenik olarak işlenmesi ve çiftlikten sofraya kadar olan bu süreçte gıda güvenliğinin sağlanmasıyla mümkündür. Hayvancılıkta verimliliği olumsuz yönden etkileyen en önemli konulardan biri hastalıklardır. Dünyada ve ülkemizde süt ineği işletmelerinin ve süt endüstrisinin en büyük sorunlarından biri olan mastitis, (meme iltihaplanması) süt veriminin azalması, artan ilaç ve tedavi giderleri ve hayvanların damızlık dışı bırakılmasıyla önemli ekonomik kayıplara sebep olmaktadır. Ülkemizde düzenli ve olması gereken seviyelerde bir kayıt sisteminin olmamasından dolayı mastitisin yaygınlığı ve ekonomik kaybın boyutu hakkında kesin bir veri bulunmamakla birlikte, bu hastalığın, her yıl milyonlarca dolarlık ekonomik kayıplara sebep olduğu tahmin edilmektedir. Yapılan bir çalışmada, Türkiye´de ineklerin yüzde 30´unun mastitisli olduğu, bir diğer çalışmada ise Türkiye´de görülen mastitis vakalarının yüzde 21.4´ünün klinik, yüzde 78,6´sının subklinik olarak seyrettiği bildirilmiştir. Yine yapılan çalışmalarda, ülkemizde mastitisten kaynaklanan ekonomik kaybın yılda 40 milyon TL´nin üzerinde olduğu tahmin edilmektedir. Bu ekonomik kayıp içinde süt verimindeki azalmanın payı yüzde 70 dolayındadır. Son derece stratejik bir konu olan süt üretimi; çiftlikte birincil üretimden sütün işlenmesine, birliklerden resmi otoriteye, perakende satış noktalarından tüketiciye kadar paydaşların ortak sorumluluğudur. Bu sorumluluk kapsamında da sorunların çözümünün sadece çiğ süt bazında ele alınması adil ve sürdürülebilir değildir. Süt fiyatlarının baskılanmasında çiğ süte yönelik düzenlemeler emeğinin karşılığını alamayan çiftçilerin üretimi bırakmasına, bu durum ise orta vadede ülkedeki hayvan varlığının azalmasına uzun vadede ise ülkedeki ıslah çalışmalarının akamete uğramasına neden olmaktadır. Bu bağlamda sorunların milli bir mesele olarak görülmesi, kişi ve makamlardan bağımsız olarak ele alınması gerekmektedir. Planlanacak uzun vadeli politikaların istikrarlı bir şekilde hayata geçirilmesi, ıslah çalışmaları, destekleme ve sübvansiyonlar çiftçi ve sanayiciye kazandıracak, tüketicinin ise satın alma gücünü arttıracaktır.'
9549,89%1,94
34,54% 0,18
36,00% -0,62
3005,99% 1,50
5006,70% 1,01