.
Dünya Anadili Günü
İskenderun/SES
İnsan Hakları Derneği (İHD) Şubesi Eş Başkanı Coşkun Selçuk, anadilin, bireyin annesinden doğduğunda herhangi bir dışsal öğrenme çabasına girmeden içine doğduğu topluluğun günlük yaşamında kullandığı, sosyalleştiği, sanat ve kültürel değerlerini yaşadığı sosyal ortamdan doğalında öğrenilen dil olduğunu ifade etti.
Dernek binasında yaptığı açıklamada, Dünya Anadili Günü'nü kutlayan İHD şubesi eş başkanı Selçuk, "Anadili haktır" dedi. Selçuk, "Anadil hakkı hem bireysel bir hak hem de ait olunan topluluğun kolektif hakları kapsamındadır. Dünyada 7 bin civarında anadilin konuşulduğu ve bunların 2.500 tanesinin yok olma ile karşı karşıya olduğu bilinmektedir. Bu tehlikeye dikkat çekmeye çalışan UNESCO 17 Kasım 1999 tarihinde 21 Şubat’ı Uluslararası Anadil Günü olarak ilan etmiş ve 2000 yılından bu yana da dünyada kültürel çeşitliliği ve çok dilliliği desteklemek amacıyla Dünya Anadili Günü olarak kutlanmaya başlamıştır" dedi. Türkiye’de Türkçe dışında anadili kullanımındaki durumun dünyadaki durumdan daha vahim olduğunu savunan Selçuk, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Türkiye coğrafyasında günlük yaşamda 36 farklı dilin konuşulduğu bilinmekle birlikte UNESCO’nun tespitlerine göre konuşulan 3 dil kaybolmuş, 18 dil ise kaybolma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Türkiye’de çok sayıda dil olmasına rağmen, Türkçe dışındaki bazı diller 2012 yılında çıkarılan seçmeli dersler genelgesi kapsamında 5. sınıftan başlamak üzere seçmeli ders olarak okutulabilmektedir. Bir çocuğun ilkokul 5. sınıfa kadar ailesinden öğrendiği dilden kopması ve resmi dili öğrenerek bilime, sanata, kültüre ve eğitime erişmeye zorlanması hem çocuk haklarının ihlali hem de pedagojik olarak çocuğun ruhsal, sosyal ve duygusal dünyasının parçalanması anlamına gelmektedir. Farklı dil ve lehçelerin seçmeli ders olarak okutulması yetersiz bir hak olmasının yanında bu dilleri seçmek ve okulda öğrenmek neredeyse imkânsız hale getirilmiştir. Yeterince öğretmen atanmaması, bir sınıfta en az 10 öğrencinin o dersi seçmek zorunda oluşu, eğitim araç ve gereçleri ile ders kitaplarının eksikliği, çocukların ve velilerin ders seçim dönemlerinde haberdar edilmeden idarenin uygun gördüğü çoğunlukla da dini içerikli derslere çocukların yönlendirilmesi gibi zorluklar nedeniyle bu hak bile kullanılamamaktadır. Ayrıca ailelerin ve çocukların ayrımcılığa ve sosyal dışlanmaya uğrama endişesi de anadilinde eğitim taleplerinden caydırıcı etkisi olmaktadır."
2009 yılında TRT 6 kanalının yasal hiçbir güvence olmadan Kürtçe yayına başladığını ve 2012 yılında başlatılan seçmeli ders uygulamasının Kürt yurttaşın anadil taleplerini karşılamaktan oldukça uzak olduğunu ifade eden Selçuk, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Yaşamın her alanında Kürtçenin kullanımı ciddi engelleme ve baskılar yaşaması yanı sıra, gerekçe bile bildirilmeden Kürtçe tiyatro, sinema, konser ve benzeri kültürel etkinlikleri yasakladıklarına tanık olunmaktadır. Her çocuğun annesinden doğduğundan itibaren hiçbir eğitime tabi olmadan dünya ile iletişim kurduğu dili özgürce öğrenmesi ve tüm toplumsal süreçlere anadili ile dahil olabilmesinin olanaklarını sağlamak uluslararası evrensel belgelerde devletlerin yükümlülüğü olarak belirtilmiştir. Türkiye başta BM Çocuk Hakları Sözleşmesinin 17, 29 ve 30. maddelerine koyduğu çekince olmak üzere taraf olduğu evrensel insan hakları belgelerinde farklı dil, kültür ve inanç değerlerinin öğretilmesi ve yaşatılmasına olanak veren maddelerdeki çekinceleri kaldırmalıdır. Eğitim alanında eşit ve özgürlükçü bir ortamın her çocuk için sağlanabilmesi için BM-UNESCO Eğitimde Ayrımcılığa Karşı Sözleşmesine taraf olunarak gereği yerine getirilmelidir. Dünya Anadil Gününü kutluyor her bireyin en doğal insan hakkı olan kendi anadili ile eğitim alması ve dünya ile iletişim kurması hakkının ivedilikle hayata geçirilmesini talep ediyoruz."
9367,77%3,72
34,48% 0,07
36,21% -0,34
2960,09% 0,86
4956,37% 0,55