Eğitim-Sen İskenderun Şube Başkanı Mustafa Ünsal, ortaokul ve liselerin salgın ile mücadele kapasitesi geliştirilmeden, düşük riskli, kontrollü ve seyreltilmiş bir eğitim ortamı hazırlanmadan açılmasını eleştirerek, “Salgın koşullarında eğitim yönetimi ve planlamasının ne denli sağlıksız biçimde yürütüldüğünü ortaya koymaktadır” dedi.
Koronavirüs salgınına karşı yasak ve kısıtların Haziran ayında olduğu gibi, toplu ve kontrolsüz biçimde gevşetildiğini belirten Ünsal, siyasal iktidarın vaka artışına yol açabilecek yeni bir sürecin önünü açtığını vurguladı. Ünsal, “Öğretmenlerin aşılanması başta olmak üzere etkin önlemler alarak okulların açılması amacını önceleyen bir eğitim politikası ve eğitim planlaması süreci işletmedi” değerlendirmesini yaptı.
Sendika, hangi konularda uyardı?
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Eğitim-Sen olarak sürekli, eğitimin yüz yüze olması gerektiğinin altını çizdiklerini ifade eden Ünsal, ancak bunun COVID-19 salgını ile mücadeleye uygun tüm önlemlerin hızla planlanması ve hayata geçirilmesi ile birlikte mümkün olabileceğini belirttiklerini hatırlattı.
Ünsal, yazılı açıklamasında şu talep ve uyarılarda bulundu:
-Eğitim emekçilerinin iki doz aşılanması süreci hızla tamamlanmalıdır.
-Seyreltilmiş sınıf uygulamasını ortadan kaldıracak düzenlemeler yapılmamalıdır.
-Solunum hijyeni için 20 dakikada bir havalandırılması gereken sınıflarda pencerelerin açılır kapanır olması ve öğretmen ve öğrencilerin solunum hijyenine ilişkin bilgilendirilmesi konusunda çalışmalar yapılmalıdır.
-Maske ve hijyen malzemeleri konusunda sürekli ek takviyelerin yapılacağı bir düzenleme mutlaka planlanmalıdır.
-Eğitim bileşenlerinin sağlıklı ulaşımı için Valilikler ve yerel yönetimlerle birlikte kapsamlı bir planlama hızla hayata geçirilmelidir.
-Alınan önlemlerin kapsamı genişledikçe okullarımız kademeli olarak açılmalı, yaşamın tüm alanlarındaki sektörler kademeli bir şekilde normalleşme kapsamına alınmalıdır.
-Kamuoyu, okullara dair gelişmelere ilişkin olarak il ve ilçe düzeyinde aşılanan öğretmen sayısı, vaka sayıları, karantinaya alınan sınıflar, karantinaya alınan okullar konusunda haftalık tablolarla bilgilendirilmelidir.
'Kararları anlamamız ve kabul etmemiz mümkün değil'
Eğitim Sen Hatay Şube Başkanı Özgür Tıraş da, okulların önlemler alınmadan açıldığını savundu. 'Aylardır yüz yüze eğitim için alınmayan önlemler okulların açılmasına saatler kala mı alınacak? Milyonlarca eğitim emekçisini ve öğrenciyi ilgilendiren kararlar MEB tarafından saat 22.15 ´te açıklandı ve büyük bir karmaşa da başlamış oldu. Eğitim emekçilerinin aşılanması tamamlanmadan yüz yüze eğitime başlanmaması gerektiği bilim insanları ve sendikamız tarafından sürekli olarak ifade edilse de eğitim emekçilerinin dün akşam ´e-nabız´da karşılaştığı mesaj ´aşılamada öncelikli grupta değilsiniz´ oldu' diyen Traş, şu açıklamayı yaptı: 'Eğitim emekçileri salgının başından bu yana yüz yüze eğitimin öğrencilerimiz için vazgeçilmez olduğunu ifade etmeye çalıştık. Ancak burada asıl sorun okulların açılması değil, okulların hangi koşullarda açılacağı ve yüz yüze eğitimin nasıl devamlı hale getirileceğidir. Okullarda yüz yüze eğitimin başlayabilmesi için gerekli adımları atmadan yüz yüze eğitime geçiliyor görüntüsü vermek sadece salgınla mücadelede başarılı olduğu algısı yaratma kaygısındandır. Bugün okullardaki koşullar Mart-2020´den farklı değildir ve bu koşullarda yüz yüze eğitime başlanmasının yaratacağı çeşitli sorunlar olduğu da açıktır. Türk Tabipleri Birliği tarafından yapılan ´test sayıları düşerken yeni vaka sayısı 6.000´lerden 9.000´lere çıktı. Aşılama oranımız ve hızımız ise çok düşük. Mutant virüs vakaları giderek artıyor. Eski normale dönme koşullarını göremiyoruz´ açıklaması, kaygılanmakta ne kadar haklı olduğumuzu göstermektedir. Yeni vaka sayısı 10 bine yaklaştı ve okullar her kademede açılıyor. Eğitim emekçileri aşılanmadan, gerekli önlemler alınmadan, seyreltme ile ilgili hazırlıklar tamamlanmadan yüz yüze eğitime geçilmesi doğru değildir. Açıklanan kararların akşamdan sabaha uygulanma koşulu yoktur. Eğitim emekçilerinin ve öğrencilerin sağlıklarını koruyacak şekilde yüz yüze eğitimle ilgili usul ve esaslar belirlenmelidir. Eğitim emekçilerinin ve öğrencilerimizin sağlık hakları önceliğimizdir. Açıklanan kararları anlamamız ve kabul etmemiz mümkün değildir. MEB´in süreci bu kadar alandan kopuk yürütmesini anlamak mümkün değil. Eğitim yöneticileri, eğitimciler ve öğrenciler önceden bilgilendirilmeliydi ve bu kararlar ortaklaşarak alınmalıydı. Şu an tüm ülkede milyonlarca öğretmen ve öğrenci yarın ne olacağını çözmeye çalışıyor. Alınan karardan etkilenen eğitim emekçileri ve öğrencileri karar alma süreçlerine dahil etmeyen MEB´in bu tutumunu kabul etmemiz mümkün değildir. Bundan sonra da aynı durumun oluşmaması ve yaşanan sorunların çözümü için tepkimizi göstererek mücadeleye devam edeceğiz.'