Akın Bodur/İskenderun
Metan Kömür Ticaret A.Ş. tarafından yapımı planlanan projenin ÇED toplantısının erteleme nedenini, toplantının 08 Temmuz perşembe günü saat 13.00´da Emralkayası İlkokulunda yapılacağının açıklanması, ancak o saatte okulda eğitimin yapılması.
ÇED toplantısının yapılacağı Emralkayası İlkokuluna giden görevliler, okulda eğ itimin yapıldığını görünce, iki muhtar ve milli eğitim müdürünün imzası ile görevlilerin kendi hazırladığı tutanaklar üzerine, ÇED´in ileriki bir tarihe ertelendiği öğrenildi. ÇED toplantısının yapılacağı okula giden görevliler ile Dörtyol Milli Eğitim müdürü Mehmet Toksöz, Kuzuculu mahallesi Muhtarı Adnan Gültekin ve Yeşil mahallesi Muhtarı Bünyamin Çetin, imzasıyla hazırlanan bakanlık evrağında, toplantının yapıldığı yerin okul olup, okulda eğitimin yapıldığını belirtti ve hazırlanan tutanakta 'toplantı yerinde eğitim-öğretim yapıldığı gerekçesiyle ve başka bir yerde daha fazla katılım sağlanabilmesi gerekçesiyle toplantı ileriki bir tarihe ertelenmiştir' ifadesine yer verildi.
Dörtyol ve yöreden muhtarlar, sivil toplum kuruluşları ile siyasi parti temsilcilerinin de katıldığı toplantı, ertelenince, yapılamadı. Yörede oturan birçok yurttaş, toplantının ertelenmesi üzerine sosyal iletişim sitesinden yaptığı fotoğraflı paylaşımda kararı sevindirici olarak niteledi, ancak toplantının iptal olmayıp, sadece ertelenmiş olduğu da anımsatıldı.
Öte yandan Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Dörtyol İlçe Başkanı Atıf Ceylan, Dörtyol´un Kuzuculu Mahallesine kurulması düşünülen Alçı ve Grafit Ocağı Projesine tepki gösterdi. Yörede alçı grafit ocağının açılması konusunu halka sorulmasını isteyen BTP Dörtyol İlçe Başkanı Ceylan, şu açıklamayı yaptı: 'Dörtyol´a bağlı Kuzuculu mahallesi Bülke mevkiinde yapılması düşünülen Alçı ve Grafit Ocağı Projesi yöre halkını endişeye sürüklemektedir. Sanayi ve aynı zamanda tarım bölgesi olan Dörtyol´da insanlarımızın doğal yaşam alanı gittikçe daralmakta, çarpık şehirleşme, sanayi ve tarım alanlarının iç içe olması ayrı bir sorunken ve hâli hazırda bir çok taş ocağı işletmeciliği varken neden böyle bir projeye ihtiyaç hasıl olmuştur. Bölgede bulunan içme ve sulama suyu kaynağı Deliçay´a karışacak olan alçı tozu ve grafit yağının nelere mâl olacağını bir düşünelim. Çevre ve Ormana vereceği zararları enine boyuna inceleyelim. Yukarı mevkiilerden baktığınızda Dörtyol´un üstü toz bulutları ile kaplanmaya başladı. Gün geçtikçe Dörtyol çaresizliğe, doğası yok olmaya doğru gitmektedir. Amanoslar bu bölgenin oksijen kaynağı, Deliçay içme ve sulama suyu kaynağı, bunlara gelecek zarar geri dönüşü olmayan kayıplara neden olacaktır. Halka sorduğumuzda ´Ormanlarımız, suyumuz, bitki örtümüz, geçim kaynağımız olan narenciye ve soluduğumuz hava her şey zarar görecek. Bu işin sonu iyi değil´ diyor. Gelin bölgemiz bürokratları, belediye yönetimi ve bu projeyi hayata geçirmek isteyenler bu işi halka soralım. Sonuçlarına katlanmak zorunda kalacak olan halka soralım acaba isteyecekler mi bu grafit ocağını. Tüm vatandaşlarımızı, siyasetçiler ve bürokratları doğamıza sahip çıkmaya davet ediyoruz.'
Hatay Barosu da, ülkenin farklı bölgelerinde alçı-grafit ocaklarının yapıldığı yerleşim bölgelerinde bulunan tüm canlılar için telafisi mümkün olmayan zararlara yol açtığı görüldüğünü bildirdi. Hatay Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonundan yapılan açıklamada şunlara yer verildi: 'Hatay Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonundan yapılan açıklamada şunlara yer verildi: 'Bülke mevkiinde tamamı orman sahası olan bölgede, ruhsat alanı 1087,50 hektar olan ve yıllık 200.000 ton kapasite ile alçı ocağı ve 10.000 ton kapasite ile grafit ocağı işletmesi yapılmasının planlandığı öğrenilmiştir. Ocak çalışmaları sebebiyle hafriyat kamyonlarının günlük 840 ton grafit ve alçı taşının taşınmasının planlandığı bilinmektedir. Yapılması planlanan bu işletmenin bölgede bulunan ağaç ve bitki türlerini yok edebileceği, hayvanların ve insanların sağlığını olumsuz etkileyip yıllar içerisinde alçı-grafit ocağı faaliyetinden ortaya çıkan tozlarla solunum sistemi hastalıklarına yol açabileceği, projeyi takip eden bilim insanlarının görüşleriyle sabittir. Özellikle grafit tozu, solunum sistemi üzerindeki etkisi açısından en tehlikeli gazlardan biri olarak kabul edilmektedir. İşletmenin yapılması planlanan konumun içinde bulunduğu Amanos Dağları bu bölgenin oksijen kaynağı ve hemen yakınındaki Deliçay deresi içme ve sulama suyu kaynağı olarak bilinmektedir. Yerleşim alanlarının yakınında ve bağ, bahçe, zeytinlik ve orman alanlarında açık ocak işletmeye kalkışmak, önemli ve telafi edilemeyecek zararlara sebep olacaktır. Ülkemizin farklı bölgelerinde alçı-grafit ocaklarının, yapıldığı yerleşim bölgelerinde bulunan tüm canlılar için telafisi mümkün olmayan zararlara yol açtığı görülmektedir. İlimizde yapılması planlanan işletmenin ruhsat alanının çevresinde yerleşim yerleri olduğu gibi meyve, sebze bahçeleri vardır; bu bahçeler toz ve kimyasal atıklarla etkileneceklerdir, dolaylı yollardan yer altı sularına karışan zararlı atıklar ile Deliçay olarak bilinen doğa harikası doğal yaşam alanı da zarar görecektir. Ülkemiz, giderek büyüyen çevre ve iklim sorunlarıyla karşı karşıyadır. Sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkının sürekli ihlal edildiği günümüzde toplum yararını yok sayan bu tarz yatırımların tarihi, kültürel ve doğal varlıklarımızın insan eliyle yok edilmesi, sürdürülebilir yaşamı tehdit etmektedir. Dünyada ve özellikle ülkemizde, temiz su kaynakları kirlenmekte, verimli tarım toprakları ve orman varlıklarımız azalmaktadır. Tüm canlıların içinde yaşadığı çevre ve iklim krizi, önümüzdeki süreçte daha da yoğun hissedilecek ve eko-sistem üzerinde büyük bir baskı yaratacaktır. Bölgemizde yapılması planlanan alçı-grafit ocağı projesinin, çevreyi koruma mücadelesinin bu hassasiyetleri dikkate alınmadan hazırlandığı açıktır. Projenin Çevresel Etki Değerlendirmesi raporunun gereği olan halkın katılımı toplantısının, halkı yatırım hakkında bilgilendirmek, projeye ilişkin görüş ve önerileri almak üzere; projeden en çok etkilenmesi beklenen ilgili halkın kolaylıkla ulaşabileceği valilikçe belirlenen merkezi bir yer ve saatte yapılması, ilgili yönetmeliğin gereğidir. Bu kurala rağmen toplantının halkın toplu ulaşım ile katılmasının mümkün olmadığı, şehir merkezine onlarca kilometre uzaklıkta olan ve telafi eğitimlerinin hala devam ettiği bir ilkokulda yapılmasının amaçlanması; bölge halkının menfaatleri gözetilmeden alınmış bir karar olarak gözükmektedir. Halkın katılım toplantısının Valilik kararıyla 08.07.2021 tarihinde yapılması planlanmış olup, bölge halkının isteği ve taleplerimiz doğrultusunda; başka bir yerde daha fazla katılım sağlanabilmesi amacıyla toplantı daha ileri bir tarihe ertelenmiştir. Süreç aynı kararlılıkla takip edilecektir.'