Egitim-Sen İskenderun Şubesi üyeleri, İskenderun Sağlıklı Yaşam Parkında yaptılan basın açıklamasında maaşlara yapılan artışın yetersiz kaldığını belirterek zamların geri alınması çağrısında bulundu. Siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının da destek verdiği açıklamanın ardından üyeler bordrolarını yaktı.
Döviz kurlarındaki kısmi düşüşe rağmen başta akaryakıt ürünleri olmak üzere zam sağanağının devam ettiğini kaydeden Şube Başkanı Mustafa Ünsal, yaptığı açıklamada, “Yeni yılın ilk dakikalarında elektriğe yüzde 50 ile yüzde 127 arasında, doğalgaza yüzde 25, vergi, resim ve harçlara yüzde 36, köprü geçiş ücretlerine yüzde 25 zam yapıldı. Son bir haftadaki katmerli zamlar Asgari Ücrete yapılan yüzde 50,4 artışı bile çoktan eritti. Buna rağmen biz kamu emekçilerine önümüzdeki altı ay için yüzde 7,5´luk maaş zammı dayatıyorlar. Enflasyon farkını öne çekmekten ibaret yüzde 2,5 artışı “refah payı” olarak sunuyorlar. 2020 başında 4 bin 450 TL, 2021 yılında 5 bin 156 TL olan ortalama kamu emekçisi maaşı bu Ocak´ta 7 bin 151 TL´ye çıkmış olacak. Ancak söz konusu maaşla alınan dolardan çeyrek altına, gıda ürünlerinden tüketim maddelerine her şeyin miktarı azalmaya devam edecek” diye konuştu.
Maaşlarının masa başında belirlenen rakamlara göre artırıldığını da savunan Ünsal, değerlendirmesini şöyle sürdürdü: “Maaş artışlarımızı yaşadığımız hayat pahalılığını yansıtmayan, resmi enflasyon rakamlarına endeksleyen mutabakatlara hiç sıkılmadan “toplu sözleşme” dediler. ‘Yetkili´ sıfatı ile masaya oturanlar mangalda kül bırakmayan laflar ettiler. Ancak her seferinde ya maaş artışlarımızı TÜİK rakamlarına indirgeyen mutabakatlara imza koydular. Ya da danışıklı dövüş oyunları ile son sözü hükümete bırakan Hakem Kuruluna attılar. Talep ettikleri maaş artışı oranının üçte birine imza attıkları son mutabakatı bile “bütçeden hakkımızı, refahtan payımızı aldık” diyerek cilalamaktan geri durmadılar. Sonuçta fatura daha fazla yoksullaşma, daha fazla güvencesizleşme olarak hepimize kesildi. Maaşlarınızdaki erime yerini buharlaşmaya bıraktı. Yoksulluğumuz arttı. Sadece son bir hafta içinde yaşadığımız fahiş zamlar refah payı aldatmacasını çoktan yutmuş bulunuyor. Buna rağmen hala önümüze sahte enflasyon rakamlarını koyanlara, iğneden ipliğe zam kasırgası yıllardır süren yangının ateşini her gün daha fazla körüklerken “yapılan artış ateşi bir miktar alır fakat közü söndürmeye yetmez” diyenlere ‘artık yeter´ diyoruz. Gittikçe ağırlaşan koşullarda bırakalım altı ay sonrasını yarın nasıl bir ülkeye uyanacağımızı bilmiyoruz. Bu karanlık tabloda geçinemiyoruz! nefes alamıyoruz.”