Akın Bodur-Nesrin Geyik/İskenderun
Resmi tatil olan 1 Mayıs Emek ve Daşanışma Bayramı, dün, İskenderun ve Antakya´da ayrı ayrı kutlandı. İskenderun´daki 1 Mayıs kutlamasına katılanlar, İskenderun Belediyesi Nikah Salonu yanındaki alanda toplanıp, mitingi yapılacağı Atatürk Anıtı Alanına kadar ''yaşasın 1 Mayıs İşçi Bayramı; Hak, hukuk adalet; Yaşasın halkların kardeşliği; Yaşasın iş, ekmek, özgürlük mücadelemiz; İşçiler birleşin iktidara yerleşin; Kadın, yaşam, özgürlük; Parasız sağlık, parasız eğitim; İnsanlık onuru savaşları yenecek; Yandaş medya istemiyoruz; Eşitlik, özgürlük sosyalizmle' sloganlarıyla yürüdü. Mitinge katılan kadınların oluşturduğu Erbani Grubu da, türküler söyleyerek yürüdü. Geçtiğimiz yıl yakalandığı hastalıktan kurtulamayan ve 1 Mayıs´a kendisi yerine fotorafı katılan Naim dağlı, bir kez daha arkadaşlarının taşıdığı fotoğrafla kutlamaya katıldı.
Polisin çok geniş güvenlik önlemi aldığı ve katılanların üç kez aramadan geçtiği 1 Mayıs kutlamasına, Hatay Milletvekili Suzan Şahin, Arsuz Belediye Başkanı Asaf Güven, yörede faaliyet gösteren siyasi parti, meslek odası, sendika ve sivil toplum kuruluşlarının yönetici ve üyeleri ile yurttaşlar katıldı.
Atatürk Anıtı Alanında yapılan mitingde konuşan 1 Mayıs Tertip Komitesi sözcüsü Ali Karadaş, işçi sınıfının, emekçilerin birlik, mücadele ve dayanışma gününü kutladı. Katılanları Türkçe, Arapça ve Kürtçe sözlerle selamlayan ve 1 Mayıs´ın işçilerin, emekçilerin; birlik, mücadele ve dayanışma günü olduğunu belirten Karadaş, 'Ülkemiz, cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik sorunu ile karşı karşıya. Bu ülkede neler oluyor? Sizinle birkaç rakam paylaşmak istiyorum; Türkiye´nin yaşadığı en büyük kriz olan 2001 krizinde iç borç yani toplumun bankalara olan borcu 6 milyar Türk Lirasıydı. Şuan 520 milyar Türk Lirası. 2001 krizinde dış borç 130 milyar dolardı. Ama şuan 498 milyar dolar. Hükümetin bu yıl ki ödemeler için 208 milyar dolara ihtiyacı var. Ekonomi resmen iflas noktasında. Firmalar bir bir İflaslarını açıklıyorlar. Yaşadığımız sadece ekonomik kriz değil, aynı zamanda ekonomik buhran. Buhran ne demek? Buhran; yıllara yayılan işsizlik, yıllara yayılan enflasyon, yani yıllara yayılan açlık demek. Krizin faturasını, krize yol açan politikaları uygulayanlar ödesin. Krizin faturasını, özellikle yandaş patronlar ödesin. Krizin faturasını çıkaranlar ödesin' dedi.
'İşçi sendikaları da ülkenin sorunu'
Ülkede tarım ve hayvancılığın bittiğini ifade eden Karadaş, konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Domates, Patates, soğan, biber tane ile alınır hale geldi. Dünyada tarım ve hayvancılıkta kendi kendine yeten yedi ülkeden biriydik. Ama bu gün ülkemizi, kuru soğana muhtaç hale getirdiler. Evet, kuru soğana muhtaç hale geldik. Ülkede büyük bir sorunumuz var. Sendikalar; Evet sendikalar. Kıdem tazminatı kaldırılırken, her gün binlerce işçi işten atılırken, ücretler mum gibi erirken, fabrikalar bir bir kapanırken, işçi sendikaları piyasada yok. Bu bölgenin en örgütlü sendikası Hak-İş, üyelerinin ve sorunlarının yanında değil, Urfa´da. Türk-İş ise bütün örgütlü olduğu bölgelerde olmak yerine, Kocaeli´nde 1 Mayıs´ı kutluyor. Siz neden varsınız? Varlığınız ile yokluğunuz arasında ne fark var?Tabi ki siz burada olmazsanız; özel sektörde çalışan işçiler 1 Mayıs alanına gelemez işyerlerinde çalıştırılırlar. Tabi ki siz burada olmazsanız; taşerondan kadroya alınan işçiler 2 bin 500 lira gibi komik bir rakama çalıştırılırlar.'
'Ülke tarihsel bir süreçten geçiyor'
Ülkenin tarihsel bir süreçten geçtiğini, birilerinin ülkeyi kutuplaştırmak, insanları birbirine kırdırtmak istediğini ifade eden Karadaş, şunları söyledi: 'Ülke tarihinde ilk sefer bir ana muhalefet partisi genel başkanı, Kemal Kılıçdaroğlu linç edilmek istendi. Kullanılan kutuplaştırıcı dille, yeni Sivas´lar yaratılmak isteniyor. Buradan ilan ediyoruz; biz bu oyuna gelmeyeceğiz. Yerel seçimlerde ciddi kazanımlar elde edildi. Aslında bu saldırılar bu kazanımlara yönelik bir hazımsızlık. İskenderun´dan çağrı yapıyoruz; İstanbul halkının, aslında Türkiye halkının iradesine saygı gösterin.' Cezaevlerinde açlık grevlerinin yapıldığını, aralarında milletvekilinin de bulunduğu 16 kişinin ölüm orucunu sürdürdüğünü, yakın tarihimizde yaşanan açlık grevlerini, hayata dönüş operasyonlarını unutmadıklarını anlatan Karadaş, 'Hayata dönüş, adı altında devletin korumasındaki mahkumlar öldü. Yetkililere çağrı yapıyoruz; Yapmayın, ülkeye kıymayın. Bunun için hemen, şimdi, vakit kaybetmeden talepler yerine getirilsin. Artık bir tek insanımızın ölmesin' diye konuştu.
Ülkenin adaletle ilgili sıkıntı yaşadığını ve taleplerie adaletle başlamak istediklerini belirten Karadaş, 1 Mayıs Tertip komitesi adına yaptığı konuşmada şunları söyledi: 'Adalet istiyoruz. İş, ekmek, özgürlük istiyoruz. Demokrasi ve hukuk istiyoruz. Kıdem tazminatına dokunulmasın istiyoruz. Kadroya alınan işçiler için eşit işe eşit ücret istiyoruz. Hangi görüşten olursa olsun haksız yere KHK ile ihraç edilen emekçilerin, işlerine dönmesi istiyoruz. Ücretlerdeki erime nedeniyle ek zam istiyoruz. Emeklilere insanca yaşayacakları bir gelir istiyoruz. Emeklilikte yaşa takılanlar için yasa çıkarılmasını istiyoruz. Tekelleşmeye karşı, market zincirlerine karşı esnafımızın desteklenmesini istiyoruz!. Çiftçilerin her yönden desteklemesini ve kooperatifleşmeyle aracılardan kurtarılmasını istiyoruz. 3600 ek göstergenin bir an önce çıkarılmasını istiyoruz.'
Sanatçı Tuncel Kurtiz´in okuduğu dizelerde 'Geçit yok; İsyan var emperyalizme karşı. Katlettiğin yetti artık, yetti artık, yetti. Geçit yok, isyan var emperyalizme karşı. Söndürdüğün ocaklar yetti artık, yetti, yetti' dediğini anımsatan Karadaş, Amerikan emperyalizminin bu kez Venezuela´ya el attığını belirten ve ABD emperyalizminin başlattığı darbe girişimine karşı sonuna kadar Venezüella halkının yanında olacaklarını da söyledi.
Berfin için destek istedi
Konuşmasında, dersaneden evine giderken yaşadığı sokak yakınlarında yüzüne aşit atılan emekçi kızı olup, dayanışmaya ihtiyacı bulunan Berfin´le ilgili değerlendirmede bulunan ve tedavisi için destek isteyen karadaş, 'Berfin hayalleri, umutları olan bir genç. Hayatı uğradığı bir saldırıyla karardı. Yüzüne atılan kezzapla yüzü param parça oldu. Berfin´i devlet, bu toplum koruyamadı. İskenderun Kadın Platformunun, Berfin´in tedavisi için ´Berfin´in yarım kalan gülüşü solmasın´ şiarıyla sürdürdüğü bağış kampanyası, İskenderun´un, bütün Türkiye´nin derdi, davası olsun. Berfin´in yarım kalan gülüşü solmasın' dedi ve ameliyatları ile tedavisi için destek istedi.
Türkülerle ´bayram halayı çektiler
İskenderun Atatürk Anıtındaki 1 Mayıs mitingine katılanlar, Grup Sıla´nın seslendirdiği ve arasında 'Bu memleket bizim; Çav bella; Cema can'ın de bulunduğu türkü ve şarkılar eşliğindeki konserde halay çekti. Grup Sıla, ezan okunduğu sırada konserine ara verdi. Erbani Grubu da türküleri seslendirdi. Miting alanında, lösemi hastası olan Öykü Aren´in annesinin yazdığı ve döner olunması çağrısının bulunduğu mektup da okundu.
9367,77%3,72
34,48% 0,07
36,21% -0,34
2960,09% 0,86
4956,37% 0,55